Arama

Denizin derinliklerinden çıkan altın koza

Minik bir böceğin, günlerce kendini örerek oluşturduğu kozayı, ipek olarak biliyoruz. Ancak bunun dışında bir ipek türü daha son temsilcisiyle tarihe tutunmaya çalışıyor: Deniz ipeği. Deniz ipeği, midyenin salgıladığı sıvının tuzlu suyla temas edip katılaşarak keratine dönüşmesiyle oluşuyor. Deniz ipeği toplandıktan sonra temizlenip eğirilerek iplik haline getiriliyor. Bu madde, dünyada en çok arananlar arasında. Chiara Vigo, deniz ipeği toplamayı, eğirip boyamayı ve işlemeyi bilen tek insan. Deniz ipeğinden yaptığı desenler güneşe tutulduğunda altın gibi parlıyor.

  • 4
  • 10
CHİARA VİGO VE ATÖLYESİ
CHİARA VİGO VE ATÖLYESİ

"Bu işin sırları benimle birlikte mezara gidebilir. Ama deniz ipeği var olmaya devam edecek."

Chiara Vigo, deniz ipeğini kullanan son insan olarak kabul ediliyor. Tek odalı atölyesinde katılaşmış midye tükürüğünü altına dönüştürüyor. Atölyesi, 2 yüz yıllık bir dokuma tezgahıyla ve boyalarla dolu cam kavanozlardan oluşuyor. Küçük ekmek teknesine gelen misafirlerine, "Benim dünyama girmek istiyorsan sana gösterebilirim. Ama bunu anlamak için bir ömür gerek." diyerek mesleğini anlatıyor.

"Bu şimdi size kolay görünebilir ama parmaklarım bu işi 50 yıldır yaptığı içindir" diye açıklıyor Vigo.

  • 5
  • 10
MAĞARALAR 24 KUŞAK BOYUNCA GİZLİ TUTULDU
MAĞARALAR 24 KUŞAK BOYUNCA GİZLİ TUTULDU

Vigo'nun ailesindeki kadınların nasıl bu işe başladığı bilinmiyor. Ama deniz ipeği toplama ve nakış teknikleri konusundaki sırları 1000 yıldır kuşaktan kuşağa aktarılmış. Chiara Vigo'nun daldığı bu mağaralar, anne tarafındaki kadınlar tarafından 24 kuşak boyunca gizli tutulmuş.

Deniz ipeği dokumayı ona anneannesi öğretmiş. O günden beri hayatını denize ve bu işe adamış ve ustası olmuş. Vigo meyve, çiçek ve deniz kabuklarından 124 çeşit doğal boya yapmayı biliyor. "Ailemden bana geçen toplam 140 desen var. Bunların sekizi yazılı değil, kuşaklar boyunca kulaktan kulağa aktarılmış."

  • 6
  • 10
“DENİZ YEMİNİ” GEREĞİ PARA KAZANMIYORLAR
DENİZ YEMİNİ GEREĞİ PARA KAZANMIYORLAR

Vigo'dan önce bu işi yapanlar gibi o da deniz ipeği nakışlarından tek kuruş kazanmış değil. Sebebi ise, bu ürünlerin parayla alınıp satılmaması konusunda ettiği "Deniz Yemini" gereğiymiş.

1930'lara dek Sant'Antioco'nun dışında deniz ipeğini işleyen diğer bölge, İtalya'nın çizme topuğundaki Taranto şehriymiş. Bu konuda kitap yazan Malgorzata Biniecka ,"Oradaki bir kadın Deniz Yemini'ni çiğneyerek bu işten para kazanmaya çalıştı ve bir yıl sonra iflas edip esrarengiz bir şekilde ölmüş." diye açıklıyor.

  • 7
  • 10
DOKUMALAR SADECE HEDİYE EDİLEBİLİYOR
DOKUMALAR SADECE HEDİYE EDİLEBİLİYOR

Vigo, "Deniz ipeği nakışları sadece bana değil, herkese ait. Onları satmak güneşten ve denizdeki gelgitlerden kâr etmeye çalışmak gibi olur" diyor.

Deniz ipeği dokuması ancak hediye edilebiliyor. Papa 16. Benedictus'a, Danimarka Kraliçesi'ne yaptığı nakışlardan hediye etmiş. Vigo bu nakışlardan, yeni evlilere, çocukların vaftiz törenlerine, çocuğu olsun diye kendisine gelen kadınlara da veriyormuş.

  • 8
  • 10
'KADINLARIN ASLANI'
’KADINLARIN ASLANI’

Vigo'nun eserleri Paris'te Louvre Müzesi'nde, Londra'daki British Museum'da ve Vatikan'da sergileniyor. Ama evinde bir tane bile yok. Kocasıyla birlikte mütevazı bir dairede yaşıyor, onun emeklilik maaşı ve atölyeye gelen ziyaretçilerin yaptığı bağışlarla geçiniyor.

Bir süre önce Japon bir işadamı Vigo'ya 2,5 milyon Euro teklif ederek "Kadınların Aslanı" adını verdiği bir eserini satın almak istemiş. İşlemesi dört yıl süren bu eseri Vigo kadınlara adadığını söylüyor. "Ona 'kesinlikle hayır', dünyanın kadınları satılık değil cevabını verdim." diyor Vigo.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN