Doğu'nun gizemine kapılan 5 ressam
Kimi zaman sultanların daveti ile kimi zaman ise farklı sebeplerden ötürü Doğu'ya gelen ressamlar, Doğu'nun müthiş dokusundan etkilendi. İstanbul'a hayran kalıp yaşamının sonuna kadar burada kalan Amadeo Preziosi'den, saray ressamı olmakla onurlandırılan Fausto Zonaro'ya kadar birçok ressam için özellikle İstanbul ayrı bir gizemdi. Doğu'yla ilgili birbirinden özel eserler ortaya çıkaran bu oryantalist ressamları sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 10.08.2019
15:48
Güncelleme Tarihi: 26.01.2022
10:02
Amadeo Preziosi, İstanbul'a gelirken gemide tuttuğu güncede, "Şark benim için yeniden doğuş olacak ve mutlu olacağım inancındayım " demişti. İstanbul'a vardığında bu gemi yolculuğuyla ilgili notlarını, "İşte benim tablolarım, manzaram, hepsi birer birer karşımdalar artık. " cümlesiyle bitirmişti.
Osmanlı yaşamını ve İstanbul'u sayısız portre yapan ressam; çeşitli meslekten insan tipleri, mahalle, kahve, sokak, çarşı, mezarlık ve Boğaziçi görünümleri, günlük yaşamlarını farklı yönleriyle tuvaline yansıttı. İstanbul'da yaşadığı yıllar boyunca birkaç kez Osmanlı toprakları, Yakın Doğu gezilerine çıkmış, Yunanistan ve Mısır'a gitmiş ve gittiği yerlerden sayısız tablo ile döndü.
Yaşamının son yıllarında bir dönem Sultan II. Abdülhamid'in saray ressamı olan sanatçı, Yeşilköy'de bir av kazasında hayatını kaybetti. Yeşilköy San Stefano Katolik Mezarlığı'nda gömülüdür.
Ana dili İtalyancanın dışında, Fransızca, Yunanca, İngilizce ve Türkçe bilen ressam, Avrupa'da Türk resminin en önemli temsilcisi olarak kabul edilir.
19. yüzyılda seyahatnamelerin çoğalması ve seyahat imkânlarının gelişmesiyle pek çok Batılı sanatçı İstanbul'a geldi. Bu sanatçılardan biri olan Fausto Zonaro, 1854'te Padova'da doğdu. Gençliğinde babasının yanında duvar ve bina yapımı işlerinde çalıştı. 1870 yılından itibaren Masi yakınlarındaki teknik okulda 3 yıl resim öğrenimi gördü. Bu okulu bitirdikten sonra Verona'da L'Accademia Cignaroli ve Roma'da L'Accademia di Belle Arti'de resim eğitimi aldı.