Arama

Edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri

Bir kitabın en can alıcı yeridir, girişe dizilen cümleleri… Kimisi muhteşem bir kitabı yerle bir eder, kimisi de yüceltir yazılanlarla. Bir kitabın okuyucu kitlesini belirleyen anahtarlarıdır aslında onlar. Çünkü bir kitabın okuyucuyu ilk cümleden itibaren etkilemesi gibisi yoktur. Okuyucunun okuduğu ilk cümle, kitabın giriş cümlesi, o kitabın satmasını, kapanış cümlesi ise yazarın daha fazla okuyucu kazanmasını sağlar derler. Biz de edebiyatın en iyi giriş cümlelerine sahip hazinelerinden birkaçını sizin için derledik… Keyifli okumalar dileriz.

Edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri

Douglas Adams, Otostopçunun Galaksi Rehberi

"Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırk sekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler." (Nil Alt'ın çevirisiyle)

Edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri

Emily Bronte, Uğultulu Tepeler

"1801. İnsanlardan kaçan komşumu ve daha sonra başıma bir sürü iş açacak olan mal sahibimi ziyaretten yeni döndüm." (Ali Ateşoğlu'nun çevirisiyle)

Edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri

F.Scott- Fitzgerald, Muhteşem Gatsby

"Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma. 'Ne zaman' demişti, 'birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkânlarında gelmemiştir dünyaya!''" (Can Yücel'in çevirisiyle)

Edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri

Franz Kafka, Dönüşüm

"Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu." (Ahmet Cemal'in çevirisiyle)

  • 10
  • 31
Edebiyat tarihinin en iyi giriş cümleleri

Gabriel Garcia Marquez, Kolera Günlerinde Aşk

"Kaçınılmaz bir şeydi: Acıbadem kokusu ona mutsuz aşkların yazgısını anımsatırdı hep. Doktor Juvenal Urbino, yıllardır kendisi için önemini yitirmiş bir olayla ilgilenmek üzere koşup geldiği, hâlâ alaca ışığa gömülü odaya girdiği an ayrımına vardı bunun. Antilli göçmen, harp malulü, çocuk fotoğrafçısı, satrançta en yufka yürekli rakibi, bir altın siyanürüyle belleğin işkencelerinden kurtarmıştı kendini." (Şadan Karadeniz'in çevirisiyle)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN