Edebiyatımızın önemli yazar ve şairlerinin müzeye dönüştürülen evleri
Mehmet Akif'in, Safahat'ı ve İstiklal Marşı'mızı yazdığı veya Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" şiirini kaleme aldığı evlerin, daha sonraları bir müzeye dönüştüğünü biliyor muydunuz? Sizler için Sait Faik, Mehmet Akif, Rıfat Ilgaz başta olmak üzere evleri müzeye dönüştürülen önemli yazar ve şairlerimizin "müze evleri" hakkındaki bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 05.05.2019
15:37
Güncelleme Tarihi: 10.01.2020
12:58
NAMIK KEMAL EVİ, TEKİRDAĞ
Namık Kemal'in 1840 yılında Tekirdağ'da doğduğu evin yakın çevresinde eski Tekirdağ evleri örnek alınarak, Namık Kemal'in hatırasına Tekirdağ Namık Kemal Derneği tarafından 1993 yılında yaptırılır ve 1994 yılında hizmete girer. Namık Kemal Evi; Tekirdağ mutfağı, başodası ve yatak odasını tanıtan etnografik eşya ile süslenmiş, ayrıca Namık Kemal ve onun hakkında yazılmış eserler evde teşhir edilmektedir. 19. yüzyıl Osmanlı evlerinin mimarisine uygun olarak yapılan bu ev geniş bir bahçe içerisindedir. Evin bodrum katı sergi salonu olarak düzenlenmiştir. Ayrıca oldukça geniş tutulan evin bahçesinde seyirlik alan ve açık hava sahnesi yer almaktadır.
KEMAL TAHİR (1910 – 1973), KADIKÖY
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'nın önemli romancılarından Kemal Tahir'in eşi Semiha Tahir tarafından kurulan vakıf sayesinde müze haline getirilen Şaşkınbakkal'daki ev, yazarın son 10 yılını yansıtır. Tahir'in son çalışmalarını yaptığı ve hayata gözlerini yumduğu bu evde, ünlü yazara ait yaklaşık dokuz bin kitap, el yazmaları, kullandığı daktilosu, çalışma masası, çeşitli zamanlarda çekilmiş fotoğrafları, ödülleri yer alıyor.
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864 – 1944), HEYBELİADA
Edebiyat-ı Cedide dönemi önemli bağımsız yazarlarından, roman ve öykü yazarı olmasının yanında natüralizmin de en önemli temsilcilerinden olan Hüseyin Rahmi, Heybeliada'daki evinde 1912-1944 yılları arasında 32 yıl boyunca yaşar ve hayatının son dönemini burada geçirir. Ev, 2000 yılında müzeye dönüştürülür. Müze evde; Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kendi yaptığı el işlerinin (dantel) de bulunduğu eşyalar, kitaplar, gazete arşivi, tablolar, fotoğraflar mevcut.
ŞARKKIŞLA AŞIK VEYSEL MÜZESİ
Türkiye'de herkesin adını bildiği Aşık Veysel'in Sivas'ta, herkesin bilmediği bir müzesi var. Bu müze, âşığın gözlerini çiçek hastalığına kurban verdiği, sonra bir ağaç-adam, bir kuş-adam gibi tabiat makamında çalıp söylemeyi öğrendiği Şarkışla İlçesine bağlı Sivrialan Köyünde 1982'de kuruldu. Aşık Veysel sağlığında ismi duyulup kırk vilayeti, köy enstitülerini gezdikten sonra "ben zaten gözlerimden mahrumum… bütün hislerim kulaklarımda… şehirde o gürültüler kulağımı kapatıyor… " deyip yine aynı köye dönmüş, şimdi müze olan bu evde ölmüştü.
1982 yılından beri zorluklarla da olsa ayakta kalmayı başaran Aşık Veysel Müzesi2012 yılında nihayet hak ettiği ilgiye kavuşarak uluslararası bir projeyle yeniden düzenlendi.Avrupa Birliği-Türkiye Kültürlerarası Diyalog-Müzeler Hibe Programı kapsamında Sivas Müze Müdürlüğü tarafından yürütülen Müzeler Arası Kültür İttifakı Projesi'yle Aşık Veysel Müzesi'nin binası yenilendi ve sergi alanı yeni bir anlayışla, çevreye zarar vermeyen malzemelerle tekrar tasarlandı.