Edebiyatımızın önemli yazar ve şairlerinin müzeye dönüştürülen evleri
Mehmet Akif'in, Safahat'ı ve İstiklal Marşı'mızı yazdığı veya Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Otuz Beş Yaş" şiirini kaleme aldığı evlerin, daha sonraları bir müzeye dönüştüğünü biliyor muydunuz? Sizler için Sait Faik, Mehmet Akif, Rıfat Ilgaz başta olmak üzere evleri müzeye dönüştürülen önemli yazar ve şairlerimizin "müze evleri" hakkındaki bilgileri derledik.
Giriş Tarihi: 05.05.2019
15:37
Güncelleme Tarihi: 10.01.2020
12:58
30 Ekim 1949 tarihinde Şehir Meclisi kararı ile Mehmet Akif Ersoy Evi adını alan ve müzeye dönüştürülen ev, bakımsız kalmış ve zamanla harap olmuştur. 1982'de yapının yıpranan kısımları yeniden onarılıp 27 Aralık 1984 günü yapılan bir törenle yeniden ziyarete açılmıştır. Müze evde Mehmet Akif Ersoy'a ait cep saati, gözlük, tesbihi, tüfek ve büyük şairin yüzünün kalıbı teşhir edilen eserler arasında.
CAHİT SITKI TARANCI (1910 – 1956), DİYARBAKIR
Cahit Sıtkı Tarancı'nın 35 yaş şiirini kaleme aldığı, yöresel mimarinin tipik bir örneği olan Diyarbakır evi, aynı zamanda Cahit Sıtkı'nın doğup büyüdüğü ve hayatını sürdürdüğü evdir. Tarancı'nın kişisel eşyaları, el yazması eserleri ve mektupları bu evde sergileniyor. Diyarbakır merkezinde bulunan ev, 1733 tarihinde inşa edildi. Tarihi ev, 1973 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak restore edildikten sonra, 1973 tarihinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın anısını yaşatmak ve ismini ebedileştirmek amacı ile müze olarak hizmete açıldı.
Diyarbakır'ın geleneksel konut mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan ev, merkezi bir avlu etrafında sıralanmış dört kanattan oluşan ev, zemin ve bir katlı olarak tamamen bazalt taş kullanılarak yapıldı. Bina iklim şartlarına uygun olarak yazlık (Kuzeyde), kışlık (Güneyde), ilkbahar (Doğuda) ve sonbaharlık bölümden (Batıda) oluşur. Binada büyüklü küçüklü toplam 14 oda, mutfak, kiler ve tuvalet mevcut.
ORHAN KEMAL MÜZESİ, BEYOĞLU
"Güçlü bir hafıza, ağır Kemal bir cezadır. Ve işin kötüsü iyi anları nadiren, kötü anları sıklıkla hatırlatır."
Orhan Kemal Müzesi, ünlü edebiyatçının anısını yaşatmak üzere İstanbul Beyoğlu'nda, üç katlı bir binada kuruldu. Orhan Kemal Kültür Sanat Koordinatörlüğü'nün katkılarıyla açılan müzede çoğu Ara Güler tarafından çekilmiş 70 fotoğrafı, aile fotoğrafları, yatağı, diş fırçası gibi özel eşyaları bulunmaktadır. Ayrıca; kitaplarının orijinal ilk baskıları, özel mektupları, hakkındaki yazılar, makaleler ve doktora tezleri, çalışma odası, yazarın kullandığı daktilo, kalemi ve öldüğünde yüzünden alınan yüz kalıbı gibi çeşitli eşyalar da sergilenir.
SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 – 1954), BURGAZADA
Sait Faik, hem geleneksel Türk hikâyesini modernist bir çizgiye taşıması hem de kendinden sonraki yazarları etkilemesi açısından Cumhuriyet dönemi Türk hikâyeciliğinin önemli isimlerinden biri. 1939 yılında babasının ölümü üzerine, kışları Şişli'de, yazları Burgazada'da yaşamaya başlayan Sait Faik Abasıyanık, yaşamının özellikle son 10 yılını adada geçirir ve ada günlerinden geriye ölümsüz eserlerden oluşan paha biçilmez bir miras bırakır. Sait Faik'in anılarına tanık olunan müze, kendisinin vasiyeti sayesinde ücretsiz olarak gezilebiliyor.