Efes 8500 yıllık yolculuğa çıkarıyor
UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'nde yer alan Efes, ziyaretçilerine, ilk yerleşimin başladığı milattan önce 6500 yılından bugüne kadar geçen sürede biriktirdiği kültürel mirası sunuyor.
Giriş Tarihi: 04.08.2018
16:25
Güncelleme Tarihi: 04.08.2018
16:34
Türkiye'nin en eski turizm noktalarından biri olan Efes, 8500 senelik geçmişiyle her yıl farklı coğrafyalardan 2,5 milyon turiste ev sahipliği yapıyor.
İnsanlığın ortak mirası olduğu 2015 yılında tescillenerek UNESCO Dünya Miras Listesi'ne giren Efes, ziyaretçilerine, milattan önce 6500 yılından bu yana biriktirdiği kültürel mirası sunuyor.
Efes'in miras alanı, sadece "Efes" adını taşıyan ve bugünkü yerine milattan önce 3. yüzyılda kurulan antik kenti kapsamıyor. Dört bileşenden oluşan bu alanda Efes Antik Kenti'nin yanı sıra Çukuriçi Höyük, Ayasuluk Tepesi ve Meryem Ana Evi bulunuyor.
Bölgedeki ilk yerleşimin izlerinin rastlandığı Çukuriçi Höyük'ün geçmişi, Efes Antik Kenti'nden çok eskiye, 6500 yılına uzanıyor. Höyükte bulunan eserler, bölgedeki yerleşimin hangi döneme rastladığına dair bilgiler veriyor.
Geçmişi milattan önce 3. yüzyıla dayanan Efes Antik Kenti ise Celsus Kütüphanesi, antik tiyatrosu, Hadrian Tapınağı, yamaç evleri gibi yapılarıyla antik dönemin mimarisinin en seçkin örneklerini barındırıyor. Helenistik, Roma ve Bizans dönemini yaşamış, antik şehir yapısı en iyi korunmuş kentlerden Efes, dünya mimari tarihi için de çalışma alanı niteliği taşıyor.
Ayasuluk Tepesi ise Efes'in bugünkü yerine taşınmadan önce kurulduğu yer olarak öne çıkıyor. Ayasuluk'ta hem Hristiyanlığın hem de Türk-İslam döneminin önemli yapıları bulunuyor. 12 havarilerden olan ve "Hazreti İsa'nın en sevdiği, annesini ona emanet edecek kadar yakın gördüğü" değerlendirilen, İncil yazarlarından St. John'un mezarının bulunduğu kilise, Hristiyanlar için hac kilisesi olarak kabul ediliyor. Kilisenin geçmişi 5. yüzyıla kadar uzanıyor.