Fatih Sultan Mehmed portresinde neden gül kokladı?
Fatih Sultan Mehmet'in Nakkaş Sinan Bey'e çizdirdiği meşhur portresini hemen hemen herkes bilir. Peki Fatih'in bu portrede verdiği mesajı hiç merak ettiniz mi? Gül motifi tasavvuf terminolojisinde Resul-i Ekrem Efendimizi temsil ettiği gibi lale de Allah'ın birliğini sembolize eder. Sizler için İstanbul tarihine damga vurmuş 12 çiçek motifini derledik.
Giriş Tarihi: 25.08.2019
09:14
Güncelleme Tarihi: 30.03.2020
13:44
Topkapı Sarayı Müzesi Harem Dairesi'nde yer alan geç dönem bezeme unsurlarında, ahşap üzeri dolap ve oda kapılarında yer alan şükufe çalışmaları içerisinde zerrin karşımıza çıkar. Ayrıca Şükufename'de ise birçok nergis motifi tek tek sayfalarda işlenmiştir.
Zambak bazı kaynaklarda süsenle karıştırılan güzel kokulu bir çiçektir. Zambak Türk bahçesinin sevilen çiçeklerindendir. 16 yüzyıldan itibaren kitap sanatlarında yarı stilize olarak yer alan zambak motifi, Osmanlı kumaşlarında karanfil, lale ve gül goncalarıyla birlikte kullanılmıştır.
Zambak 19. yüzyılda da oldukça kullanılan bir motifimiz olmuştur. Çini sanatında 16. yüzyıldan itibaren yer alan zambak motifi çeşitli kompozisyonlarda karşımıza çıkmaktadır. Türk edebiyatında kendisine yer bulan çiçeklerden olan zambak, uzun boyu ve gösterişli yapısıyla değerlendirilmiş olup edebi örnekleriyle karanfile göre daha azdır.
Leylak, ortanca bitkisi gibi soğuk hava şartlarına dayanıklı iç ve dış mekânda kendine yer bulabilen ve yirmiye yakın çeşidi olan bir bitkidir. Yeri geldiğinde boyu iki üç metreye ulaşabilen bu bitkide dikkat çeken bir husus da, kalp şeklinde olan parlak yeşil yapraklarıdır.
Leylak motifi 19. yüzyıla ait 1807 tarihli Azade Akar Koleksiyonu'na ait Kur'an-ı Kerim'in sayfalarının kenarlarındaki çiçek buketlerinde de karşımıza çıkar
Leylağın, taranan 26 Türkçe divanda sadece 3 beyitte adının geçtiği tespit edilmiştir.
Menekşe motifi, 16.yüzyıldan başlayarak 18.yüzyıla kadar kitap sanatlarında kullanılmıştır. Yarı stilize olarak yapılmış ilk örnekleri, Şehzade Mehmed'e ithaf edilen 1540 tarihli ve dönemin başnakkkaşı Kara Memi'nin eseri olduğu söylenen Kırk Hadis'te yer alır. Kara Memi'nin imzasının yer aldığı ve Kanuni Sultan Süleyman'ın ''Muhibbi'' mahlası ile hazırlanan kitapta, 1689 tarihli Topkapı Sarayı'nda yer alan murakkada, yine aynı tarihlere denk gelen 1687 tarihli ''Silsilename-i Osmaniye'' adlı padişah portreleri kitabında menekşe motifine ve menekşe ile birlikte bir arada resmedilmiş diğer motiflere rastlanır.
Geleneksel sanatların kitap dışında kalan dallarında da kullanılan bu motife, en çok çini sanatımızda, genelde duvar panolarında ya da süpürgelik olarak tabir edilen çini karolarda, vazo içinde ve yanında yer verilmiş kompozisyonlarda rastlanmaktadır. Doğadaki yapısına bağlı olarak çinilerde aynı şekilde işlenen bu motifin renk skalası doğal rengi ile örtüşmektedir.