Geçmişten günümüze kültürümüzde aşure
Hicri yılın ilk ayı Muharrem'in 10'u, İslam alemi için mühim hadiselerin gerçekleştiği Aşure günüdür. Bereket ve bolluğun temsili olan bu özel günde aşure tatlısı yapılır. Akraba, dost ve komşulara dağıtılan bu güzel adet, İslam aleminin birliğini diri tutar, muhabbetini artırır. Peki, Osmanlı'da aşure kültürü nasıldı?
Giriş Tarihi: 28.07.2023
14:39
Güncelleme Tarihi: 28.07.2023
15:43
TÜRKLERDE AŞURE KÜLTÜRÜ
🔸 Türklerin geçmişten bugüne süregelen geleneklerinden biri birlik ve beraberliğin simgesi aşuredir. İslamiyetten önceki Türk kültüründe aşure geleneğine benzer bir adetin olup olmadığı bilinmez. Ancak Türk İslam devletlerinde her Müslüman kavim gibi aşure günü benimsenmiştir.
🔸 Aşure geleneği, Osmanlı döneminde varlığını açıkça gösterir. Öyle ki Sefer ve Muharrem olmak üzere iki çeşidi bulunur. Muharrem aşuresi, Kerbela olayının sene-i devriyesi münasebetiyle, Sefer aşuresi ise Hz. Zeynelabidin'in Kerbela'dan sağ kurtulması ve Peygamber Efendimizin (SAV) neslinin devamının kutlanması amacıyla pişirilir.
OSMANLI'DA AŞURE KÜLTÜRÜ
🔸 Aşure tatlısı, Osmanlı döneminde Muharrem ayının onuncu günü pişirilir. Saray mutfağında yapılan tatlı, tüm hanedan üyelerine testilerle dağıtılır. Ayrıca sarayda çalışan görevliler, konak veya dairelerde pişirilen aşurelerden birbirlerine ikram ederler. Hatta bazıları nezaketen aşurenin kabul edilmesi meyanında mektup bile yazar.
🔸 Saray dışında ise aşure, özellikle Hamidiye Camii'nin avlusunda kazanlarla fakir fukaraya dağıtılır. Talimhane Meydanı'nda askerlere dağıtılan aşureler bütün kışlalara gönderilir.
Aşure geleneğinin Osmanlı şiirine yansımaları
🔸 Her sene Muharremin onunda aşure tatlısı, Topkapı Sarayı'nda pişirilir. Birkaç gün önceden hazırlıklarına başlanan tatlıyı helvacıbaşılar pişirir.
🔸 Osmanlı döneminde aşure, yalnızca Muharrem ayının onuncu günü dağıtılan bir tatlı değildir. Şölen şeklinde verilen yemek davetlerinde ve vefat eden sultanların defin işlemlerinin ardından da dağıtılır.
SARAY AŞURESİNİN ÖZELLİKLERİ
🔸 Tüm aşure tariflerinde olduğu gibi saray mutfağında da kullanılan başlıca malzemeler buğday, nohut ve kuru fasulyedir. Ayrıca yine mısır, yeşil mercimek, az pişmiş pirinç, çiğ bulgur da katılabilir. Meyve olarak ayva, elma, baharat, çerezlerden ise çöreotu, badem, fındık, fıstık, fesleğen, karabiber, karanfil, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, zemzem suyu ve şerbet kullanılır.
🔸 Geleneksel aşurede buğday, baklagil, şeker ve bol kuru üzüm vardır. Beş yüz yıllık bir geçmişe sahip olan tarifin en gözdesi Topkapı Sarayı'nda yapılanıdır.
Ramazan'da Osmanlı saray sofralarını süsleyen tatlı
AŞURE ÇEŞİTLERİ
🔸 Topkapı Sarayı'nda pişirilen aşureler üç çeşittir ve törenler eşliğinde ulemaya ve fukaraya dağıtılır. Bunlardan ilki büyük mutfakta pişirilen ballı aşuredir. Bu tatlı kozbekçilere, zülüflü baltacılara, teberdara, bostancılara ve saray kapısına gelen herkese yaklaşık 10 gün boyunca dağıtılır.
🔸 Diğer aşure türü ise helvahanede pişirilen şekerli aşuredir. Enderun-u Hümayun'un zülüflü ağalarına ve saray iç oğlanlarına dağıtılır.
🔸 Son çeşit kuşhane mutfağında yapılan süzme miskli aşuredir. Bu aşure, padişah ve Harem-i Hümayun için yapılır. Kendi saraylarında oturan sultanlara, şeyhülislama, sadrazam ve bütün Divan-ı Hümayun erkanına, Enderun-u Hümayun'da bulunan silahtar ağa başta olmak üzere ileri gelen ağalarına, tüfekçibaşı, berberbaşı, kahvecibaşı gibi sarayın önde gelen isimlerine gönderilir.