Gül Baba Türbesi hakkında 10 bilgi
Macaristan'daki Osmanlı eserleri arasında yer alan Gül Baba Türbesi, gümüş ve altın olarak iki mükemmeliyet ödülü aldı. İnsan sevgisi, birlikte yaşama kültürü, azmi ve ötekine saygısıyla, Türk kültürü ile medeniyetinin dünyaya yayılmasına varlığıyla hizmet eden Gül Baba, Türk-Macar dostluğunun nişanesi olan önemli şahsiyetlerinden biriydi. Türk-Macar dostluğunun en kalıcı simgelerinden biri olan Gül Baba Türbesi hakkında 10 bilgi derledik.
Giriş Tarihi: 23.07.2020
08:24
Güncelleme Tarihi: 23.07.2020
10:17
Gül baba adı nereden gelir?
Gül baba adının nereden geldiği konusunda değişik görüşler belirtilir. Gül baba'nın gülü çok sevmesinden veya Gül baba Tekkesi ve Türbesi'nin bulunduğu yerin Rózsadomb (Gülbaba) adıyla bilinmesinden dolayı bu adı aldığı belirtilir.
Balkanlar'da görülmesi gereken şehirler
Türbe Yahya Paşazade Mehmed Paşa'nın emriyle yapıldı
1543-1548 yıllarında, Budin Beylerbeyi Yahyâ Paşazâde Mehmed Paşa'nın emriyle Gül Baba'ya bir türbe yapıldı. Macaristan'ın başkenti Budapeşte'nin merkezinde bulunan Gül Baba Türbesi , Macarlar tarafından Rozsadomb (Gül Tepesi) olarak anıldı. Klasik Osmanlı dönemi Türk türbe üslûbuna uygun biçimde sekizgen bir yapı olarak ve muntazam kesme taştan inşa edildi.
Macarların edebi hayatına da yansıdı
Evliya Çelebi , "Dervişleri gazâya gider; yaz ve kış meydanlarında çeşitli şamdan, çerağ, kandiller, buhurdanlar, gülâbdanlar vardır. Kara ve deniz seyyahları mermer kapı ve duvarlarına pek çok beyitler yazmışlardır." dedikten sonra bu tekkenin Gazi Mihaloğulları'nın hayratı olduğunu bildirir.
Türbe, başta Macaristan'daki Türkler olmak üzere birçok Müslümanın ziyaret ettiği bir yer olmuştur. Bunun sonucunda Gül Baba Macarların edebi hayatına da girerek hakkında hikayeler, şiirler, makaleler ve bir piyes yazılmış, yaşayan folklor malzemesi olarak menkıbeleri defalarca yayımlanmıştır.
Tarihin soluk aldığı Osmanlı eserleri
Fonksiyonunu yitirmeden türbe olarak kalan önemli bir eser
Evliya Çelebi'ye göre Gül Baba , çiçekli bir bahçe içinde kurşun örtülü bir kubbe altında yatar. Sandukası yeşil çuha ile örtülü olup başında Bektaşî tacı vardır. Seyyah, "Âşık u sâdıkınım ettim ziyâret ben gedâ / Bülbül-i gûyâ gibi efgān edem ey Gülbaba" diyerek kendisinin de duvara bir beyit yazdığına işaret eder.
Orta Avrupa'da fonksiyonunu yitirmeden türbe olarak kalan önemli bir Türk eseri olan Gül Baba Türbesinin en dikkati çeken özelliği , sandukanın bulunduğu alandaki gül kokusu... Bu eser, adeta Türk-Macar yakınlaşmasının bir sembolü olarak kabul edildi.
"Misali" mahlasıyla şiirler yazdı
Türbe, 2005'te Türk- Macar hükümetlerinin işbirliğiyle Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nce restore edilerek ilk yapıldığı hale dönüştürüldü . Şeceresinin Hz. Hasan'a kadar uzandığı rivayet edilen ve "Misali " mahlasıyla şiirler yazan Gül Baba'nın eserleriyle ilgili Miftahü'l Gayb ve Güldeste adlı yazma eserler bulunuyor.
Avrupa içlerindeki Osmanlı-Türk hâkimiyetinin günümüze kadar ulaşabilen pek az sayıdaki mimari hâtıralarından olan Gül Baba Türbesi, Macarların gösterdiği ilgi ve Türkiye'nin desteği sayesinde uzaklarda kalmış bir geçmişi haysiyetli bir biçimde yaşatmaktadır.