Arama

Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri

Köşk, saray, cami, mescid, türbe, han, sıbyan mektebi, çeşme gibi yapıların duvarlarına oturtulan maket görünümlü kuş evleri, Osmanlı toplumundaki hayvan sevgisinin estetik ifadesi gibidir. İslâmiyet'ten önceki devirlerden beri Türk toplumunda önemli bir yer tutmuş. Türk kültürü, sanatı, etnografyası ve folklorunda her zaman yer almışlardır.

Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri

Sultan Abdülaziz'in bile, Kanlıca'daki Hidiv Abbas Hilmi Paşa'nın korusuna şafak vakti bülbül sesi dinlemek için gittiği söylenir. Hüdhüd kuşunun ise aileye bağlılığın, ana ve babaya saygının sembolü olduğu ve öldürülmesinin yasaklandığı söylenmektedir.

Türk velîleri ile ilgili rivayetlerde, onların gerektiğinde kuş biçimine girdikleri ifade edilir. Örnek olarak Hacı Bektaş-ı Velî'nin şahin, Ahmed Yesevî'nin ise turna kılığına girmesi gibi…

Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri

İSLÂMİYET ÖNCESİ

İslâm dininde bu şekilde yer alan kuşların İslâmiyet öncesi Türk toplumunda da önemli yer tuttukları görülür. Şamana refakat eden hayvanlar veya şamanın kendisi kuş veya kartal tasvirleri şeklinde olup, şamanların, kuşlaşmayı sembolize etmek üzere elbiselerinde kanat veya kuş tüyü bulundurdukları bilinmektedir. Yakut Türklerinde ise çift başlı bir kuşun, göğün en üst katında kapı bekçiliği yaptığına inanılmıştır. Selçuklu sanatında, çift başlı kuş motifi, gücü, kuvveti ve egemenliği sembolize eder.

Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri

Yine kuşların adlarının padişahlara verildiği, masallarda adı geçen Hümâ kuşunun, aynı zamanda Osmanlıların remzi ve lâkabı olduğu, hümâyun kelimesinin bundan türetildiği öne sürülür. Hümâ kuşunun kanadının değdiği kimsenin padişah olacağı inancı efsaneleşmiştir.

İnsanların yüzyıllardan beri göklere hâkim olma ve uçabilme arzularını kamçılayan, bu özellikleriyle diğer hayvanlardan ayrı tutulan kuşlar, bütün milletlerin masallarında da yer almışlardır. "Şehname"de Kevkâvus'un uçtuğu, düşerek Rüstem tarafından kurtarıldığı yazılmaktadır. Sultan IV. Murad zamanında, Hezârfen Ahmed Çelebi'nin yaptığı kartal kanatlarıyla Galata Kulesi'nden uçup Üsküdar'da Doğancılar'a indiği, bu başarısı sebebiyle padişah tarafından ödüllendirildiği bilinmektedir.

Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri

Atalarımızın inançlarına göre, kuşların uçabilmesi, "Tanrı''ya ulaşmak için İlâhî bir özellik olarak görülmüş, dolayısıyla insanlar bu hayvanlara korkuyla karışık sevgi ve saygı duymuşlardır. Onlarla ilgili birtakım inançlar ve düşünceler ise, zaman içerisinde İslâm dini ile şekil değiştirmiş, bir kısmı da bâtıl inançlar olarak günümüze kadar gelmişlerdir. Bütün bu inanç ve düşüncelerin bir neticesi olarak Türkler'in kuşlara verdikleri önem ve onlara yönelik insanî davranışları, Türk mimarisinde kuş evlerinin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Hayvan sevgisinin estetik ifadesi kuş köşkleri

YABANCI SEYYAHLARIN NOTLARI

En eski örnekleri on altıncı yüzyılda Klasik Osmanlı döneminden kalan bu küçük evcikler, tamamen kuşların barınmaları amacıyla yapılmış yapılardır.

Mimarimizde Klasik Osmanlı dönemi sonrasında da yapımı devam eden maket görünümlü kuş evleri, aynı zamanda Türk toplumundaki hayvan sevgisinin estetik ifadesi durumundadırlar. Birçok yabancı seyyah, eserlerinde Türkler'in yardımseverliklerinden bahsederken, hayvanlara karşı olan ilgilerini de dile getirirler.

Thevenot, seyahatnamesinin Türkiye'yi de içine alan birinci kısmında;

"…Onların iyilikseverliği hayvanlara, bu arada kuşlara kadar ulaşır. Her gün birçok kimse pazarlara kuş satın almaya gider ve bunları serbest bırakırlar. Söylediklerine göre, bu kuşların ruhları, kıyamet gününde Allah'ın huzurunda onların iyiliklerine şahitlik edeceklerdir" demektedir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN