Hocaların hocası Fuat Sezgin’in anısına sempozyum
Günde 17 saatini fikir, bilim, bilgi üreterek geçiren, 2019 yılına ismini veren Prof. Dr. Fuat Sezgin'in hatırasını yaşatmak amacıyla düzenlenen "1. Uluslararası Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Sempozyumu" bugün sona erdi. 3 gün süren sempozyuma, İslam bilim tarihi alanında çalışan farklı ülkelerden araştırmacılar katıldı. Sempozyumda Fuat Sezgin'in mirasının izinde, Müslüman bilim insanlarının dünya medeniyetlerine katkıları konuşuldu.
Giriş Tarihi: 15.06.2019
18:32
Güncelleme Tarihi: 15.06.2019
21:02
Ancak İslam medeniyeti tarihi, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu sürekli dile getiren allâme Fuat Sezgin bunu tam aksini ortaya koymuştur. Onun çalışmaları İslam medeniyeti tarihinde geliştirilen bilim ve teknoloji, hem İslam dünyasında hem de bütün dünyada insanlık için yeni yaklaşımların oluşmasını sağlamıştır. İslam ilimler tarihi ve teknoloji tarihindeki çalışmalar ve İslam âlimlerinin ortaya koyduğu veriler yaptıkları keşif ve icatlar insanlığın günümüz bilim ve teknolojisine erişimine önemli katkılar sağladığını hep dile getirmiştir.
Batılı ilim adamları gözüyle İslam medeniyeti hakkında yapılan çalışmalar hem yetersiz hem de kasdî ideolojik ve duygusal çalışmalar olduğunu anlatıp yazan Fuat Sezgin olmuştur. Bilim tarihine yeni bir bakış açısı kazandıran ve bilinmeyeni, hep saklı bırakılmış gerçekleri ortaya çıkarmak için ilim hayatımıza önemli katkılar sağladı. İslam bilim ve teknoloji tarihi hakkındaki düşünceleriyle İslam'a farklı gözle bakan araştırmacı ve ilim adamlarının içine düştükleri hataları açıkça ve cesurca dile getiren öncü bir ilim adamıdır.
Ahmet Ağırakça'nın Fikriyat'ta yer alan yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.
PROF. DR. FUAT SEZGİN KİMDİR?
24 Ekim 1924'te Bitlis'te dünyaya gelen Fuat Sezgin, ortaokulu ve liseyi Erzurum'da bitirip 1943'te İstanbul'a geldi. İstanbul Üniversitesi Şarkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nde alanında en tanınmış uzmanlardan Alman şarkiyatçı Helmut Ritter'in (ö. 1971) öğrencisi olan Sezgin, Ritter'in tavsiyesi üzerine İslâm bilimlerine yöneldi.
Gayretimin bir kısmı bilim dünyasına hizmet, ama diğer çok mühim bir gayesi ise; koskoca bir İslâm âleminin yitirmiş olduğu kendine hürmeti, güveni ve insanlık tarihindeki yerini hatırlatmak, kaybettiklerini iade etmek içindir.
Prof. Dr. Fuat Sezgin
Sezgin, 1951'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Arap Dili ve Edebiyatı alanında "Buhârî'nin Kaynakları" başlıklı teziyle doktorasını tamamladı ve 1954'te doçent oldu. Sezgin, bu çalışmasıyla hadis kaynağı olarak İslâm kültüründe önemli bir yere sahip olan Buhârî'nin, bilinenin aksine sözlü kaynaklara değil yazılı kaynaklara dayandığı tezini ortaya attı.
Fuat Sezgin'le İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Sergisi'nden...
Sezgin, Türkiye'de 1960'ta askerî darbenin iktidara getirdiği hükümet tarafından hazırlanan ve 147 akademisyenin üniversitelerden men edildiği listede kendi adının da bulunması üzerine Türkiye'den ayrılarak Frankfurt Üniversitesi'nde çalışmalarına devam etti. Câbir b. Hayyân konusunda 1965'te hazırladığı ikinci doktora tezini Frankfurt Üniversitesi Institut für Geschichte der Naturwissenschaften'a sunan ve bir yıl sonra profesör unvanını kazanan Sezgin, aynı yıl kendisi gibi şarkiyatçı olan Ursula Sezgin ile evlendi ve 1970'te kızları Hilal dünyaya geldi.