Horasan'ın incileri
"Asya'nın kalbi" olarak anılan, bir zamanlar İslam dünyasının önemli ilim ve kültür merkezlerinden olan Afganistan, kırk yılı aşkın yaşadığı işgal ve iç savaşlar nedeniyle dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alıyor. Afganistan'da yaklaşık 40 yıldır savaşlarla boğuşmasına rağmen Horasan'ın incileri, Herat ve Mezar-ı Şerif kentleri, günlük şehir yaşantısı ve tarihi yapılarıyla savaştan uzak bir görüntü sergiliyor.
Giriş Tarihi: 20.11.2019
11:27
Güncelleme Tarihi: 20.11.2019
11:34
Batlamyus ve diğer Grek coğrafyacıları, bereketli Herîrûd vadisinde bulunan şehirler arasında Herat'tan da bahsederler.Tarih boyunca sayısız işgal ve istilalara maruz kalan Herat, 8. Yüzyılda Müslümanların kente gelmesiyle İslamlaşmaya başladı ve Orta Asya'da Semerkant ve Buhara'dan sonra üçüncü bilim ve kültür merkezi haline geldi.
Tarihi yapıları, camileri, medreseleriyle tarihin tüm izlerini taşıyan Herat'ta birçoğu bozulmadan günümüze kadar ulaşmış cami, medrese, kervansaray, han ve türbe bulunuyor.
Sekiz yüzyıllık geçmişiyle görenleri kendine hayran bırakan, duvarlarına ayetlerin çiniyle işlendiği tarihi Herat Cuma Camisi ya da diğer adıyla Herat Ulu Cami, tüm ihtişamıyla dimdik ayakta duruyor.
1201 yılında Gurlu Sultanı Gıyaseddin Muhammed Sam tarafından başlanan ve ardından oğlu Gıyaseddin Mahmut Han zamanında tamamlanan cami, tadilatlar ve genişletme çalışmaları geçirerek günümüze kadar ulaştı. Dört ana giriş kapısı, yapı içindeki dörtgen avluyu çevreleyen dört ana eyvan, 403 kubbe, 30 revak ile iki büyük minareden oluşan ve bazı mimari unsurları zaman içinde değişmekle birlikte ana çizgilerini koruyan cami, sadece Herat'ın değil aynı zamanda Horasan bölgesi ve tüm Orta Asya'nın en büyük ve en önemli dini merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor
Tarihte sayısız bilim, siyaset, din ve sanat adamı yetiştiren Herat'ta İslam medeniyetinin ünlü isimlerinden Hüseyin Baykara, Ali Şir Nevai, Molla Cami, Fahreddin Razi, Abdullah Ensari, Mirveys Sadık ve Kraliçe Goharşad'ın türbeleri bulunur.