İkinci Abdülhamid hangi filmleri izlemek istedi?
Ses yok, aksiyon yok, art arda birbirinden bağımsız olaylar… İnsanların bunu ilk gördükleri an salondan korkarak kaçışmaları… İki kardeş bir alet icat etti ve bir sektör ortaya çıktı. Sinema… İnsan hayatına girmesinden beş ay sonra Sultan İkinci Abdülhamid'in seyrine sunuldu. Ardından, Türklerin perdeye yansıtarak yaptıkları Karagöz oyununa arkadaş oldu. Osmanlı Dönemi sinemasını sizler için mercek altına aldık.
Giriş Tarihi: 25.10.2018
19:30
Güncelleme Tarihi: 25.10.2018
19:57
İLK GÖSTERİM İKİNCİ ABDÜLHAMİD İÇİN
Türkiye'de ilk film gösterimi İkinci Abdülhamit Dönemi'nde 1896'da Bertrand adlı bir Fransız'ın Saray'da yaptığı gösterimler ile başladı. Sinemanın Türkiye'de tanınması, halka ulaşması ise 1897 yılı başlarında "Pathe" isimli bir Fransız şirketinin Türkiye'deki temsilcisi olan Romanya uyruklu Sigmund Weinberg aracılığı ile mümkün olmuştu. Sinemayı Türkiye'de tanıtmaktan çok sattığı Pathe mallarının reklamını yapmak amacıyla halka sinema gösterileri düzenleyen Weinberg, daha sonra da bu işi iyice benimseyerek Türk Sineması'nın başlangıcında önemli bir yer almış oldu.
SİNEMATOĞRAF VİCTOR CONTİNSOUZA’NIN TEŞEKKÜR BELGESİ
Victor Continsouza, kendi icadı sinematograf makinesini Sultan İkinci Abdülhamid'e takdim eder ve bunun sonucunda padişah tarafından 200 şilin ve Sanayi- i Nefise Madalyası ile ödüllendirilir. Bu durum karşısında mucit, teşekkürünü ifade ettiği 29 Aralık 1898 tarihli bir mektup yazar.
SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD'İN FİLMLERİ
Padişah, sinematografın icadından 5 ay sonra halkının hayatına sinemayı dahil etti. İlk gösterin onun sarayında gerçekleşti. Bu ilginç icat dikkatini çekmiş olacak ki Berlin Sefareti'nden bazı filmleri istedi.
12 Nisan 1902 yılında Berlin Nezareti'nden gelen yazıda, sultanın Almanya ve Avusturya İmparatorlarının görüntüleri ile Almanya ordu ve donanmasına ait sinema filmlerini istediği belirtilmişti. Ancak istenilen videolar (fotoğrafîler) bulunamadığı, bulunanların siparişlerinden 6 hafta zarfında tamamlanarak gönderileceği bildiriliyordu.
HÜKÜMDARLAR BEYAZ PERDEYE AKTARILAMAZ
Hükümdarlara ait görüntülerin sinemalarda gösterilmesi caiz olmadığından Mersin'de Manoli'nin gazinosunda sinematograf makinesiyle Sultan Abdülaziz'in resmini gösteren Yunan vatandaşı Dimitri'ye bu hususta uyarılarda bulunulmuştu.
GELENEKSEL VE ÇAĞDAŞ GÖLGE OYUNLARI YAN YANA
… Beyoğlu Galatasaray'ı karşısında Sponeck Salonu'nda İstanbul'da birinci defa olarak Paris ve bütün Avrupa'nın mazharı takdiri olmuş olan canlı fotoğraf lübiyatı her akşam icra olunur... "
1896 ya da 1897 yıllarındaki bu halka açık gösterinin düzenlendiği yer, Galatasaray (Beyoğlu) karşısına düşen Hammalbaşı sokaktaki Avrupa Pasajı'nın 7 numaralı yeriydi. Sinema tarihlerine Sponeck Birahanesi adıyla geçen bu salonda böylece "halka açık ilk gösteri" gerçekleşmiş oldu. Bu gösterinin Türkçe, Fransızca, Rumca ve Ermenice ilanları basıldı.
Weinberg sinemayı daha sonra Sponeck'in biraz ilerisinde bulunan eski "Concordia" eğlence yerine taşıdı. Weinberg, halkın gösterdiği ilgi üzerine bir süre sonra sinema aygıtını İstanbul yakasına götürdü ve orada ünlü "Fevziye Kıraathanesi"nde tanınmış Karagözcülerin perdede sergiledikleri geleneksel "gölge oyunu" ile "çağdaş gölge oyunu" yan yana getirilmiş oldu.
O yıllarda gösterilen filmler kısa metrajlı belge ve güldürü filmleriydi.