İsmet Özel'i derinden etkileyen 'gönül dostu'
Üç yazar bir 'gönül dostu'… Necip Fazıl, İsmet Özel, Rasim Özdenören ve Fethi Gemuhluoğlu… Adeta tek başına okul olan Fethi Gemuhluoğlu, 20'nci asrın fikir adamlarından biriydi. O sadece yaşadığı dönemi değil sonraki nesilleri de derinden etkiledi. İşte sizler için Fethi Gemuhluoğlu'nun vefatı üzerine edebiyatımızın usta kalemlerin yazdığı yazıları derledik.
Giriş Tarihi: 30.04.2019
09:03
Güncelleme Tarihi: 30.04.2019
09:37
Haberi işittiğim zaman idrak edemedim. Hala da idrak edebildiğimi söyleyemem. Ama gerçek. İnna lilllahi ve inna ileyhi raciun.
Birdenbire ondan bahsederken geçmiş zaman sıygasıyla konuşmak insanın tuhafına gitse de gerçeği kabullenmek zorundayız.
Çok renkli, çok yönlü bir kişilik sahibiydi. Sessiz fakat derin ve etkili bir eylem adamı ydı. Tanıdığı bir kimsenin, sonuna kadar peşini bırakmaz, ilgiyi kesmezdi. Bu onun bir yanıyla da sürdürdüğü eylemin ayrılmaz bir parçasıydı. Beni, ilkin, bir yazımdan dolayı gıyaben tanımıştı. Sezai Karakoç hakkında yazım bulunan dergiyi Nuri Pakdil, o sırada Almanya'da bulunan Fethi ağabeye göndermişti, o da yazıyı okuduğunu mektupla bildirmişti. Henüz kendisini tanımıyordum o zaman. Fakat sanırım Nuri Pakdi'le düzenli biçimde mektuplaşırlardı. Nuri Pakdil, ondan gelen her mektupta bana selamını ilettiğini söylerdi. Bunu, kişisel bir durumumu anlatmak için değil, onun kişiliğinin belirgin bir yanını ifade etmek için anıyorum. Kendisiyle tanışmamız, benim Ankara'ya gelmemle oldu. O zaman bana yönelttiği ilk soru şuydu: "İslam devletine inanıyor musun?"
Bir gönül adamıydı. Unutulmaz bir sohbet adamıydı . Onun sohbetlerinde hem fikir donanır em bir ermiş adam halini yaşar hem dava bilincinizin keskinleştiğini hissederdiniz. Bir dervişti Fethi ağabey. Yaşadığı ruh hali, hemeninden sohbet ettiği topluluğa sirayet ederdi. Sevdiklerini Allah rızası için ve yüzlerine karşı eleştirir, sarsardı.
Ankara'ya her gelişinde, ilk işi Hacı Bayram-ı Veli'yi ziyaret etmek olurdu. Yeni bir işe konulmuşsak bize, Hazret'in ziyaretine bulunup bulunmadığımızı sorardı.
Sık sık rahmetli annesinden bahsederdi. Öyle ki onun anasını hepimiz, kendi anamız kadar tanır hale gelmiştik. Erdem Beyazıt'ın şiir kitabını Fethi ağabeyin anasına adaması nda onu artık hepimizin tanıyor olmasının payı büyüktür.
"ZAMANIN ENDER GÖRÜLEN KİŞİSİ"
Fethi ağabey, zamanımızın ender görülen kişiliklerinden biri ydi. Onu ağabey olarak bilip de üstünde şu veya bu biçimde hakkı olmadığını, ondan şu veya bu biçimde etki taşımadığını söyleyecek kimse yoktur sanırım.Onun zengin, çok yönlü kişiliği kendisine bizim bilmediğimiz, duymadığımız dostlar sağlamıştır. Çok güçlü bir hafızası vardı. Bu hafızasını da çok ustalıkla kullanırdı. Onun bildiği isim listesi sanırım kanımca bir fihrist teşkil edebilirdi. Zaman zaman kendi aramızda konuşuyorken, onun bildiği isimlerin neredeyse Türkiye nüfusunun yarısına denk olduğunu söylerdik. Bir eylem adamı için önemli vasıf, belki vazgeçilmez meziyet sayılabilir bu.
"KENDİSİNİ MÜSLÜMAN BİR NESLİN YETİŞTİRİLMESİNE ADAMIŞTI"
Onu sık sık eylem adamı olarak anıyorsam, bu sıfat bilerek kullanmaktayım. O, kendisini bir Müslüman neslin yetiştirilmesine adamıştı . Oğlundan naklettiği bir sözle "Allah" diyen herkes kendisini kandırabilirdi.
Bu gelişigüzel hatırlamalarım onu anlatmaya yetmeyeceğini biliyorum. Sadece ona rahmet okunmasına vesile olmasını diliyorum. Rahmet olsun.
(Yeni Devir, 8 Ekim 1977)
Bir Ölüm Münasebetiyle
Fethi Gemuhoğlu öldü. Onu meydan yeri tanımaz. Fakat meydan yerinin tanıdığı politikacılar, muharrirler, fikirciler, hususiyle 'sağ' yaftasının belirttiği çerçeve içindekiler çok iyi tanır. Bâbıâli kitabımda özleştirmeye çalıştığım gibi Fethi Gemuhoğlu, harp meydanında görünmeyen, fakat ateş hattındakilere sakalık eden, nakliye ve levazım kollarına yön veren, hususi çevrelerde mayası halis bir gençlik yoğuran, gönlü tasavvuf kokusuyla ıtırlı ve dili en murassa Osmanlıca zarbı içinde İslami zevk mazrufuyla nakışlı, son turfanda bir tipdi.
Öldü! Ne denir? Hakk rahmet eylesin…
Fakat bu ölüm beni çok sarstı. Bundan dört ay önce ölen ve cenazesinde meleklerden başka kimsenin davetli olmadığı annemden duyduğum sarsıntı gibi bir şey…