İstanbul Boğazının Balkonları “Korular”
İstanbul'da, şehrin çeşitli semtlerine dağılmış irili ufaklı pek çok koru bulunmaktadır. Bu korular, genel olarak İstanbul Boğazı'na bakan tepelerin yamaçlarında yoğunlaşmıştır. Günümüzde şehrin her iki yakasında, yerleşim alanlarıyla çevrelenmiş korulara rastlanmaktadır.
Giriş Tarihi: 11.04.2018
02:12
Güncelleme Tarihi: 11.04.2018
02:20
YILDIZ KORUSU
Beşiktaş ile Ortaköy arasında yer alan yaklaşık 46 hektarlık alanı ile kent içerisindeki en büyük koru olan Yıldız Parkı, çeşitli tarih kaynaklarında adı geçen defne ormanları ve mitolojik öykülerdeki "Pan"ın Boğaziçi'nde flütünü çaldığı yeşillikler olarak da biliniyor.
Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566 ) dönemindeki kayıtlarda ilk kez ismine rastlanan ve 1600'lü yılların başında "Kazancıoğlu Bahçesi " olarak anılmaya başlanan Yıldız Korusu , lale devrinin masalımsı "Çerağan eğlenceleri "nin düzenlendiği yer olarak da tarihte yer alıyor. Yıldız Köşkü'nün de içinde yer aldığı korulukta, yeniçeri teşkilatı kaldırıldıktan sonra kurulan Asakir-i Mansureyi Muhammediye 'nin eğitimlerinin de burada yapıldığı biliniyor.
Bezm-i Alem Sultan 'ın da bir kasır inşa ettirdiği ve Sultan Abdülaziz 'in ise Çırağan Sarayı'nı yaptırdıktan sonra kendisinin de hayran kaldığı bu koruluğu, bugünkü ana cadde üzerinde bir kısmı halen ayakta duran taş ve mermer işlemeli köprüyle saraya bağladığı ve o dönemde sadece padişah ile yakın çevresinin kullanabildiği korunun "Mabeyn Bahçesi " adı ile anıldığı kaydediliyor.
Tahta çıktıktan sonra Yıldız Sarayı'na yerleşen II. Abdülhamid 'in Malta , Çadır , Şale , Kaskat , Limonluk , Set ve Cihannüma köşkleri ile Saray Tiyatrosu 'nu inşa ettirirken, yerli ve yabancı uzmanlara büyük paralar harcayarak düzenlettiği koru için hatıra defterinde "her metre karesine altın döküldü " ifadesine yer verdiği biliniyor.
1930'larda Yıldız Sarayı kompleksi üç bölüme ayrılırken, 1978'de Harp Akademisi'nin kendisine ayrılan bölümden ayrılmasıyla burası Kültür Bakanlığına bağlandı. Şale Köşkü TBMM'ye, koruluk ile içindeki Malta ve Çadır köşkleri ise İstanbul Belediyesine verildi.