İstanbul Boğazının Balkonları “Korular”
İstanbul'da, şehrin çeşitli semtlerine dağılmış irili ufaklı pek çok koru bulunmaktadır. Bu korular, genel olarak İstanbul Boğazı'na bakan tepelerin yamaçlarında yoğunlaşmıştır. Günümüzde şehrin her iki yakasında, yerleşim alanlarıyla çevrelenmiş korulara rastlanmaktadır.
Giriş Tarihi: 11.04.2018
02:12
Güncelleme Tarihi: 11.04.2018
02:20
Bezm-i Alem Sultan 'ın da bir kasır inşa ettirdiği ve Sultan Abdülaziz 'in ise Çırağan Sarayı'nı yaptırdıktan sonra kendisinin de hayran kaldığı bu koruluğu, bugünkü ana cadde üzerinde bir kısmı halen ayakta duran taş ve mermer işlemeli köprüyle saraya bağladığı ve o dönemde sadece padişah ile yakın çevresinin kullanabildiği korunun "Mabeyn Bahçesi " adı ile anıldığı kaydediliyor.
Tahta çıktıktan sonra Yıldız Sarayı'na yerleşen II. Abdülhamid 'in Malta , Çadır , Şale , Kaskat , Limonluk , Set ve Cihannüma köşkleri ile Saray Tiyatrosu 'nu inşa ettirirken, yerli ve yabancı uzmanlara büyük paralar harcayarak düzenlettiği koru için hatıra defterinde "her metre karesine altın döküldü " ifadesine yer verdiği biliniyor.
1930'larda Yıldız Sarayı kompleksi üç bölüme ayrılırken, 1978'de Harp Akademisi'nin kendisine ayrılan bölümden ayrılmasıyla burası Kültür Bakanlığına bağlandı. Şale Köşkü TBMM'ye, koruluk ile içindeki Malta ve Çadır köşkleri ise İstanbul Belediyesine verildi.
1994'te kira mukavelesi yenilenmeyerek kullanımı İstanbul Büyükşehir Belediyesine geçen köşkler ve parkta, aralarında 400 yıllık olanlarla birlikte nadir bulunan sekoyaların yanı sıra çamlar , sedirler, köknar , ladin, dişbudak , porsuk , ardıç, akçaağaç , meşe, yalancı akasya, sofora, atkestanesi, menengiç, Ç
in şemsiye ağacı, Amerikan lale ağacı, acem dutu, sabunağacı, kaymakağacı ve oya ağacı gibi çoğunluğu yabancı kökenli 120'den fazla egzotik ağaç ve çalı türü bulunmaktadır.