İstanbul'un gerdanındaki inciler: Kadın çeşmeleri
İstanbul, tarihi kayıtlarda dünyada en çok çeşmesi olan şehir olarak geçer. Suyun nakşedilmesinde başta Osmanlı padişahları olmak üzere, hanım sultanlar, padişah kızları, sadrazamlar, paşalar, devlet erkânı ve imkânı olan herkesin katkısı olmuştu. İstanbul'u süslemede gayret gösteren Osmanlı kadınlarının çeşmelerini sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 13.11.2018
13:43
Güncelleme Tarihi: 13.11.2018
14:59
KİTABELERDEN OKUNAN YAPILIŞ AMAÇLARI
Kadınların yaptırdığı çeşmelere bakıldığında valide sultan kitabelerinde çoğunlukla din yolunda hayırlı işler yapmaya verdikleri önem, saflık ve temizliklerine vurgu yapılmakta, sultan olan oğullarının adı övgüyle belirtilir. Padişah kızları kitabelerinde ise çoğunlukla babalarının adları, babaları hayatta değilse genellikle kardeşleri olan devrin padişahının adı geçer. Eşlerinin isimleri yazılması ise ender olarak rastlanır.
Kitabe yazıları önemli bir hattat elinden çıkmasa bile çok özenle yazılmıştır. Kelime atlaması gibi hatalar çok azdır. Çeşmeleri meydana getiren önemli unsurlardan biri olan kitabeler konusunda banilerle bâniyeler arasında bir fark bulunmazken, kadınlarda kategorilerine göre farklılıklar yer alıyor. Saraylı bâniyenin kitabesi dönemin ünlü şair ve hattatı tarafından yazılırken, halktan birinin yaptırdığı çeşmenin kitabe ise pek tanınmamış biri tarafından yazılıyor.
ÇEŞME KİTABELERİNDEKİ ZARİF DİL
Kitabelerin belli bir edebiyat dili vardır: Su yerine Farsça 'ab' kullanılır mesela. Sıcak su ab-ı germ , içene ferahlık veren su âb-ı canfeza , su sıkıntısı kıllet-i ma , susamış, susuz anlamında atşan kelimelerine sıkça rastlanır. Kaynak için ayn-ı ab, ayn-ı dilara, ayn-ı hayat, ayn-ı dilnişin , çeşme içinse cari eylemek, cari olma, cay-ı huşk, cay-ı Hürrem, çeşme-i ab-ı kevser kullanılır.
Şiirlerde çeşmenin güzelliğini belirtmek için 'Bir içim su olmak' deyiminin yanı sıra Türkçede su icra eylemek yani çeşme ve sebil gibi hayır işleri bina ettirmek, su gibi aziz olmak, su gibi ezber etmek, su gibi okumak, su gibi cari olmak, suyolu, su yolcusu tabirleri çok fazla yer alır. Su getirmek için dağları delen Ferhat'ın lakabı Kuhken 'dir. Hükümdar Şeddad'ın yeryüzünde yaptırdığı cennetin adı İrem ya da bağ-ı İrem olarak kitabelerde geçer.
ÇEŞME KİTABELERİNDEKİ ZARİF DİL
Çeşme kitabelerinde Hz. Muhammed (SAV), Hz. Hüseyin (RA), Hz. Hasan (RA) gibi mübarek zatların isimlerinin haricinde yaptıran kişinin ölen çocukları, annesi ve babasının isimlerinin geçmesi de sık karşılaşılan durum. Örnek olarak Üçüncü Murad'ın kızı Ayşe Sultan ölen kocası Kanijeli İbrahim'in, Birinci Abdülhamid'in eşlerinden Sineperver Valide Sultan ölen oğlunun, Zehra Hanım babası Muhtar Efendi ve kardeşi Celal Bey'in ruhuna yaptırılan çeşmelerden söz edilir.
İkinci Selim'in küçük kızı Şah Sultan'ın günümüze ulaşan ve bir kadın tarafından yaptırıldığı saptanan ilk çeşmedir. Çeşme, aynı gece vefat eden ikinci eşi Zal Mahmud Paşa ile birlikte yaptırdığı fakat paşanın ismiyle anılan Eyüp'teki Zal Mahmud Paşa Külliyesi'nin avlu kapısının bitişiğindedir. Mimar Sinan'ın eseri olan külliyenin yapım tarihine dair net bir bilgi olmamakla birlikte klasik tarzda inşa edilen çeşmenin her iki duvarında birer tas yuvası bulunur. Yapı kesme taştan ve dikdörtgen çerçeve içinde inşa edilmiştir.
Saray kadınların yaptırdığı çeşmeler arasında ikincisi Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan'ın kızları olan Mihrimah Sultan'ın yaptırdığı Edirnekapı'da kendi adını taşıyan çeşmedir. Mimar Sinan'ın eseri Mihrimah Sultan Cami yakınında bulunan çeşmenin tam yapılış tarihi belli değildir ancak şu an üzerinde bulunan kitabeden çeşmenin doğal afetlerden etkilendiği ve 1729-1730 arasında Cağalzade İbrahim Bey tarafından yeniden yaptırıldığı anlaşılır. Ayrıca sultanın Arafat Dağı'ndan Mekke'ye döşettiği suyolu da bulunur.