İstanbul'un yokuş yukarı dünyası: Merdivenleri
İnişli, yokuşlu ve bol trafikli yollar, kaldırımları işgal eden araçlarla, modern şehirlerde yaya olarak hareket mekânlarımız her geçen gün yok olurken, İstanbul'un değişime direnen son kaleleri merdivenli sokaklar, varlığını sürdürmeye devam ediyor. Sizler için İstanbul'un yokuş yukarı dünyasından birkaç merdivenli sokağı listeledik.
Giriş Tarihi: 02.02.2019
14:38
Güncelleme Tarihi: 02.02.2019
15:28
Kelime manası piramit olan ehram, İstanbul'un en güzel merdivenli sokaklarındandır. Cevdet Paşa Caddesi'nden uzun ince bir koridorla yukarı doğru tam 224 basamakla tırmanır. Sola doğru bükülerek Özlemli Sokağı ile birleşir. Yüzlere basamaktan oluşan bedeni biraz yorsa da zirve noktasından karşı yakayı, Kandilli sırtlarında bulunan Cemile Sultan Korusu'nu gördüğünüzde dinlendiğinizi hissedersiniz. Birçok sanatçı ve yazara ev sahipliği yapmış Ehram Yokuşu unutulmaz hatıraların odağıdır. Türk edebiyatının büyük hocalarından Nihad Sami Banarlı ve Türk musikisinin önemli bestekarlarından Refik Talat Alpman bu sokağın mazideki sakinlerindendir.
İstanbul'un adı efsunlu en ünlü merdivenli çıkmazıdır. Ortaköy istikametinde ilerlerken Çırağan Caddesi'nin hemen başından sola doğru açılır, görüntüsü saklı bir bahçeyi andırır. Beton binalar şöhreti aşikâr çıkmazı kentin kargaşasından gizler adeta. Beşiktaş'ın trafiğinden, gürültüsünden bir an uzaklaşır. Kendinizi 41 basamaklı merdivenlerin sessizliğinde bulursunuz.
Cihangir Caddesi'nden Mebusan Yokuşu'na uzanan bu yokuş, 237 basamaktan oluşur. Bu haliyle İstanbul'un en uzun merdivenlerinden biri olma özelliğini taşır. Yokuş adını Pürtelaş Hasan Efendi'nin yaptırdığı Alçakdam Mescidi'nden alır. Pürtelaş Hasan Efendi'nin adı sokağın bulunduğu mahalleye de verilmiştir. İşlerindeki çabukluğundan mı bu adı aldı bilinmez. Bilinen Kılış Ali Paşa Camii yapılırken bu zata bina eminliği ve katiplik görevi verildiği… hasan efendinin namı tıpkı görev yaptığı camii gibi günümüze kadar ulaşır. Bilge mimar Turgut Cansever de Hasan Efendi'nin ailesindendir. Alçakdam yokuşu Yavuz Turgul'un Muhsin Bey'i, Şerif Gören'in Amerikalısı gibi Türk sinemasının birçok filmine ev sahipliği yapmıştır.
ÇAPANOĞLU SOKAĞI- FİRUZAĞA
Çapanoğulları, Osmanlı tarafından Yozgat bölgesinin asayişini sağlamak, vergilerini toplamak için görevlendirilmiş bir ayan ailesidir. Rivayete göre sarayın bahçesinde muhasibiyle gezen II. Mahmud, atamaların ve görevden almaların altından hep Çapanoğlu beylerinin çıktığından yakınmaktadır. Muhasip o sırada önüne çıkan bir taş parçasını ayağıyla kenara itince padişah "aman lala ne yapıyorsun, o taşın altından da Çapanoğlu çıkmasın!" deyiverir. Ailenin iktidarla cumhuriyet yıllarına kadar süren gerilimli ilişkisi böyle başlar. İç Anadolu'daki başarıları ailenin devlet kademelerinde söz sahibi olmalarına olanak sağlar. II. Abdülhamid'in yaveri de "Her taşın altından bir Çapanoğlu çıkar" demekle ailenin hızlı yükselişini padişaha ima eder. Çapanoğulları Milli Mücadele yıllarında ise saltanat yanlısı bir politika izler. TBMM'ye isyan eden oluşumlar arasında gösterilir. 83 basamaktan oluşan merdivenlerin bulunduğu sokak adını bu aşiretten alır.
KAMONDO MERDİVENLERİ-BEREKETZADE
Art nouveau tarzı mimarisiyle oldukça ilgi gören Kamondo Merdivenleri bu sokaktadır. İstanbul'da merdiven deyince akla ilk gelen yerdir, Kamondolar. Yahudi kökenli ünlü bir ailedir. İspanyadaki kilise engizisyonundan kaçarak Osmanlı'ya sığınmış, Galata'ya yerleştirilmiştir. Aile kısa zamanda inanılmaz bir servet sahibi olmuş, son dönemde padişahlara borç verecek kadar zenginleşmiştir. Merdivenleri Abraham Salomon de Kamondo, Avusturya Lisesi'nde okuyan torunlarının yokuşu rahat çıkmaları için yaptırmıştır. Galata'daki iş yerlerinden Pera'daki evlerine gitmelerini kolaylaştırması amaçlanmıştır. 43 basamaktan oluşan merdivenler sağlı sollu iki koridorla 14 ve 29. Basamakta birleşir sonra yeniden ayrılır. İstanbul'un modernleşmesine önemli katkılar sağlayan Kamondolar, Cumhuriyet kurulmadan önce Fransa'ya yerleşmiş, II. Dünya Savaş'ında Nazi işgaliyle tam bir çöküş yaşamıştır. Yaptırdıkları gösterişli binalar ise Beyoğlu sınırları içerisinde halen mevcut.