Kadim tarihiyle Alanya Kalesi
Antalya'nın turizm merkezlerinden Alanya'da 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dâhil edilen 6 kilometre uzunluğunda surlarla çevrili Alanya Kalesi, her ay 140 bin ziyaretçi ağırlıyor.
Giriş Tarihi: 22.08.2018
15:37
Güncelleme Tarihi: 22.08.2018
16:04
Korakesion; küçük bir askeri birlikle bile doğal savunma kolaylığı ve korunaklı limanı sayesinde, korsanlar ve asiler için ideal bir sığınak olarak, M.Ö. II. yüzyılda korsan limanı ve merkezi oldu. Orta Kale'nin Arap Evliyası'ndan Ehmedek'e kadar olan kısmında bulunan iri blok taşlı, harçlı Helenistik sur duvarı M.Ö. II. yüzyılda kentin hakimi Diototos Tryphon döneminden kaldı.
M.Ö.65 yılında Romalı Pompeius'un galibiyetiyle sonuçlanan Korakesion Savaşı ile korsan egemenliği son bulur. Kent, Roma döneminde surların genişletilmesi ve yeni binaların ilave edilmesiyle büyür. Bu dönemde imparatorlar adına sikke bastırıldı. Sikke örnekleri Alanya Müzesi'nde görülebilir.
Alanya Kalesi; Bizans döneminde Kalonoros (güzel dağ) adıyla, gemiciler için önemli bir yer belirleme noktası ve Akdeniz'in en işlek limanı olur. İçkale'deki kilise, Arap Evliyası, Cilvarda burnu üzerindeki manastır harabeleri ve Orta Hisar'dan İçkale'ye devam eden yuvarlak kuleli sur kalıntıları Bizans dönemine aittir.
1221 yılında Kalonoros; kalenin sahibi Kyr Vart tarafından Anadolu Selçuklu Sultanı I.Alaaddin Keykubat'a teslim edilir ve adı Alaiye olarak değiştirilir. I.Alaaddin Keykubat, büyük bir imar faaliyetine başlar, eski surları sağlamlaştırır, yeni surlar inşa eder ve Alanya'ya en parlak dönemini yaşatır. Bugünkü mevcut surlar, büyük sarnıçlar, Tersane, Kızılkule, Tophane, ve İçkale'deki saray kompleksi Alaaddin'in yaptırdığı eserlerden bazılarıdır. Ehmedek, Akşebe Mescidi, Andızlı Camii, Selçuklu hamamı, Aşağı Kale hamamı da Selçuklu döneminde yaptırıldı.
Alaiye'nın alınmasıyla birlikte, Anadolu Selçuklu Devleti Akdeniz kıyılarında güçlü bir kalenin yanı sıra, hem deniz hem de karada güçlü bir dayanağa sahip olur. Gelişen iç, dış ve transit ticarette Alaiye özel bir konuma ulaşır.
Alaiye; 14. yüzyılın ilk yarısında Anadolu Selçukluların önde gelen bir ticaret kenti, önemli bir deniz üssü, Mısır ve Suriye ile güçlü ilişkileri olan bir ticaret ve gemi inşa merkezi olarak Anadolu'nun ve Akdeniz'in önemli kentleri arasında yer alır. Çoğunlukla gemi yapımında kullanılan ünlü sedir ağaçları için gelen Mısırlı tacirlerin yanı sıra; Ceneviz, Venedik ve Floransalı tacirler de Alanya'dan baharat, keten ve şeker alıyorlardı. Pegolotti, "practura della mercatura" isimli kitabında Alanya'da kullanılan ağırlık ve ölçülerini, İtalyan ağırlık ve ölçüleriyle mukayese eden bir cetvel sunar. Mısırlı ve Suriyeli tacirler Alanya yolu ile Karadeniz limanlarına da seyahat ediyorlardı.