Arama

Koçi Bey Risalesi: Osmanlı Devleti’nin ‘Prens’i

Machiavelli'nin kaleme aldığı ve dönemin hükümdarını eleştiren ve ona yol gösteren Prens adlı eseri pek çoğumuz biliriz. Peki ya, Osmanlı Devleti'nde de buna benzer bir eser olduğunu ve yazıldığı dönemde Fransızca, Almanca, Rusça, Macarca gibi pek çok dile çevrilerek Batı dünyasında büyük üne kavuştuğunu kaçımız biliyoruz? Koçi Bey Risalesi, Sultan IV. Murad ve onun ardından tahta geçen Sultan İbrahim'e devlet idaresinde yol göstermek üzere kaleme alınan bir eser. Koçi Bey, eserinde iki Osmanlı sultanına farklı farklı tavsiyelerde bulunmuştu. Peki, ama neden?

  • 3
  • 17
KOÇİ BEY SARAYIN İÇİNDEN BİRİYDİ
KOÇİ BEY SARAYIN İÇİNDEN BİRİYDİ

Saray protokolünü en ince teferruatına kadar bilecek derecede işleyişe vakıf, Enderun hayat ve çevresini çok iyi tanımasının yanı sıra IV. Murad'ın kendisine bazen günde dört beş defa danıştığı, Sultan İbrahim'in de bilgisinin yetmediği müşküllerle karşılaştığında bunların altından kalkmak için kendisinden çok acele cevaplar beklediği hususundaki ifadeleri onun saray içinden biri olduğunun açık bir göstergesidir.

Devlet mekanizmasının çeşitli şube ve müesseseleriyle işleyişine, idarî usul ve tatbikata dair derin vukufu, onun en azından ve hiç değilse Dîvân-ı Hümâyun kalemlerinin gün görmüş bir emektarı olduğunu düşündürür.

  • 4
  • 17
KOÇİ BEY RİSALEYİ HANGİ AMAÇLA KALEME ALDI?
KOÇİ BEY RİSALEYİ HANGİ AMAÇLA KALEME ALDI?

Koçi Bey, kaleme aldığı risalesiyle ile kendine tarihte farklı bir yer edinmiştir.

Bu risaleyi, 20 yaşına gelinceye kadar tahtta pasif kalmış göründüğü yıllar esnasında toplum ve devlet idaresine hâkim bozuklukları kavramış, iktidara ve aksiyona geçmek için kendisini iyi hazırlamış gördüğü IV. Murad için yazmıştır.

  • 5
  • 17
KALEME ALDIKLARI HÜKÜMDARA BİR UYARI MAHİYETİNDEYDİ
KALEME ALDIKLARI HÜKÜMDARA BİR UYARI MAHİYETİNDEYDİ

16'ncı yüzyılın sonlarından başlayarak ülke ve devletin içine düşmüş olduğu kötü durumun umumi manzarasını çizdikten sonra ülkeyi hükmü altına almış kötülükleri seyredip de susmasının kendisi için mümkün olamayacağını ifade etmiş ve bu durumu bütün acılığı ve açıklığıyla hükümdara duyurmayı kendisi için kaçınılmaz bir misyon saydığını belirtmiştir.

  • 6
  • 17
AKSAKLIKLARI GÖREREK SULTANI ‘GİDİŞE DUR’ DEMEYE DAVET ETTİ
AKSAKLIKLARI GÖREREK SULTANI ‘GİDİŞE DUR’ DEMEYE DAVET ETTİ

Genç sultanı gidişe dur demeye ve kötülüklerin, devletin sürüklendiği tehlikenin önünü almak için harekete geçmeye davet ile bunu yapmadığı takdirde "rûz-ı cezâda bunun hesabının kendisinden sorulacağını" pervasızca söylemekten kaçınmadı.

Önceki yıl sel yüzünden Kâbe'nin duvarının yıkılması hadisesiyle (4 Nisan 1630) çok geçmeden neredeyse ayağının ucuna denecek kadar yakınına yıldırım düşmesinin (25 Haziran 1630) ona birer ilâhî uyarı olduğunu hatırlattı.

  • 7
  • 17
DEVLETİN BEKASINI TEHLİKEYE ATAN ‘ÇÜRÜME’ OLGUSU
DEVLETİN BEKASINI TEHLİKEYE ATAN ‘ÇÜRÜME’ OLGUSU

Koçi Bey, devletin geleceğini ve bekasını beklemekte olan büyük tehlikeyi haber veren bozuluş ve içten çürüme olgusunu idarî ve içtimaî müesseseler zemininde ele almaktaydı.

Kuvvetli bir tahlil kabiliyetiyle gözden geçirdiği meseleler dizisine sadece güncel tespitler düzeyinde kalmakla yetinmeyip bunların sebep ve menşelerine gitmeyi gözeten tarih perspektifi içinden bir yaklaşım ortaya koydu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN