Kubbetü’l İslam şehirleri
Kubbetü'l İslam, dünyada sadece üç şehre verilen bir unvandır. Bitlis sınırları içinde bulunan Ahlat, Afganistan'ın Belh şehri ve Özbekistan'ın incisi Buhara, Büyük Selçuklular devrinde bu tabirle adlandırılmış; bu şehirler dönemin ilim, din, kültür ve sanat kültür merkezleri olarak ön plana çıkmışlardı.
Giriş Tarihi: 04.10.2020
17:18
Güncelleme Tarihi: 05.10.2020
17:00
KÜLTÜR VE MEDENİYETİN GELİŞMESİNE KATKI SAĞLAMIŞTI
Belh'in İslam kültür ve medeniyet tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Pek çok âlimin yetişmiş; kâğıt ilk defa Belh'te imal edilmişti.
Burada hadis, tefsir, fıkıh, felsefe, tıp ve coğrafya alanında yetişen âlimler daha sonra Bağdat ve Şam başta olmak üzere çeşitli şehirlere dağılarak İslam kültür ve medeniyetinin gelişmesine katkıda bulunmuşlardı. Bundan dolayı şehir "Kubbetü'l-İslam" unvanının yanı sıra "Dârü'l-fıkh" adıyla anılmıştı.
Mâverâünnehir bölgesinde yer alan ve bugün Özbekistan'ın sınırları içinde bulunan Buhara, İslam kültür ve medeniyeti için büyük bir öneme sahiptir. Buhara adı ilk defa tarihte ilk defa 630 yılı civarında Çinli seyyah Hüang-Tsang tarafından kullanılmıştır.
Müslümanlar bu bölgeye geldikleri sırada şehrin hükümdarına Buhar-hudât (Buhara sahibi) deniliyordu.
MÜSLÜMANLARIN BÖLGEYE GELİŞİYLE TARİHİ DEĞİŞTİ
Buhara'nın tarihi Müslümanların bu bölgeye gelmeleriyle değişti. Bir hadiste Buhara'nın fethinin Peygamber Efendimiz tarafından müjdelediği belirtilir.
Buhara, 674 yılında Muâviye'nin Horasan Valisi Ubeydullah bin Ziyâd tarafından fethedildi. Şehir, bir süre İslam hâkimiyetinde kalsa da bu devamlı olmadı ve zaman zaman Müslümanların kontrolünden çıktı.
Buhari kimdir? Sahih-i Buhari'yi nasıl kaleme aldı?
TARİHİNİN EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞADI
Emeviler döneminde hâkimiyet sağlanan Buhara'da halkın mukavemeti kırıldı ve şehre bir Arap garnizonu yerleştirildi. Emeviler zamanında ve Abbasîlerin ilk devrinde Buhara'da yerli hükümdar ve Horasan valisi tarafından tayin edilen bir emir bulunuyordu.
Daha sonra Buhara, 999 yılına kadar Samaniler tarafından idare edildi. Bu dönemde tarihinin en parlak dönemini yaşayan Buhara, büyük bir idarî ve kültürel merkez haline geldi.
AKINLAR SIRASINDA DEFALARCA TAHRİP EDİLDİ
Diğer Mâverâünnehir şehirleri gibi defalarca yakılıp yıkılmasına rağmen Buhara hep 9. yüzyıldaki yerine ve planına göre yeniden inşa edildi. 1220 yılında Buhara, Cengiz Han'ın Mâverâünnehir'de ilk aldığı şehirlerden biri oldu.
Moğol orduları tarafından işgal edilip yağmalandı; kalesi ise 12 gün dayandıktan sonra teslim oldu. Moğollar aleyhine gerçekleşen halk ayaklanmasında 20 bin kişi öldürüldü. Moğolların katliam girişimleri ise engellendi.