Kültür ve sanat camiasının en prestijli töreni "Necip Fazıl Ödülleri"
Cumhuriyet tarihinin en önemli edebiyatçı ve fikir adamlarından Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in manevi ve kültürel mirasını yaşatmak amacıyla düzenlenen; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da teşrifiyle 'kültür ve sanat camiasının en prestijli töreni' olan 'Necip Fazıl Ödülleri' sahiplerini buldu.
Giriş Tarihi: 22.12.2018
12:44
Güncelleme Tarihi: 22.12.2018
13:50
"BELLİ ÇEVRELERİN KARAKTER SUİKASTİNE MARUZ KALMIŞTIR"
"Üstad Necip Fazıl son nefesini verinceye kadar statüko ve kalemşorlarının hedefi olmuştur" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tam 8 kez hapse giren üstad, 79 yaşında darı bekaya, yine ardında bir mahkûmiyet kararı bırakarak göçmüştür. Fakat üstad, yılmamıştır ve bir keresinde hâkim efendi 'artık bıktık senden sürekli buraya geliyorsun, gidiyorsun.' Üstadın cevabı çok ilginçtir, 'Siz burada hancı, ben bu davada yolcu oldukça ben bu hana daha çok uğrarım' diyordu. Mesele bu, davaya inanmak bu, bu yolda yolculuk bu. Üstat, sırf milletin değerleriyle, tarihiyle, kutsallarıyla barışık kimliğinden dolayı sürekli belli çevrelerin karakter suikastine maruz kalmıştır. Şiirinin gücüne, eserlerini kalibresine rağmen sırf baskılara boyun eğmediği için takunyalı, gerici, süper mürşit denilerek tahfif edilmiştir. O dönemin kimi gazetelerine baktığınızda, Üstadın yazılarından dolayı her mahkemeye çıkışını müjde edasıyla veren manşetler görürsünüz. Aynı dönemin köşe yazarlarına baktığınızda fikirle kalemle kelamla bileğini bükemedikleri Necip Fazıl'ı hakaretlerle alt etmeye çabalayan zavallıları görürsünüz. Yine o dönemi incelediğinizde Necip Fazıl'ı susturmaya yönelik her baskıyı, her yargı kararını, her hukuksuz teşebbüsü sevinç naralarıyla karşılayan işporta aydınları görürsünüz. Tabii bir de ilim ve fikir yoksunu çapulcuların egemenliğine girmeyi reddeden bir Necip Fazıl Kısakürek'i görürsünüz. "
"ÇAĞLARI AŞAN KALİTELİ ÇALIŞMALARA İMZA ATACAKLARDIR"
"Necip Fazıl Ödülleri"nin verildiği törende Erdoğan, "Allah ve ahlak demenin yasak olduğu günlerde, küfür kilerinden ekmek yemektense, İslam çilehanesinde aç kalmayı canına minnet gören" bir Necip Fazıl olduğunu anlattı.
Necip Fazıl Ödülleri'ni, medyanın kendi kendine iadeyi itibar gayreti yanında, milletin, üstadın mücadelesi karşısındaki minnettarlığının bir nişanesi olarak gördüğünü aktaran Erdoğan, bu ödüllerin kültür ve sanat dünyasını yıllarca çölleştiren, tek tipleştiren, ideolojik bağnazlıktan kurtuluşunun temsilcisi olduğunu söyledi.
Erdoğan, ülkenin kendi köklerine, kendi değerlerine sahip çıkma konusundaki kararlılığının ifadesi olan ödüllerin, aynı zamanda milletin kendi münevveriyle hiçbir komplekse kapılmadan kucaklaşmasının sembolü olduğunu ifade etti. Bu bakımdan Necip Fazıl Ödülleri'nin ihdasını, devamlılığını ve başarısını son derece önemsediğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bu başarıda emeği, alın teri, katkısı olan herkese teşekkür ediyorum. Necip Fazıl Ödülleri'nin açtığı gedikten yürüyen genç sanatçılarımız, şairlerimiz, romancılarımız, düşünce adamlarımız, sınırları ve çağları aşan kaliteli çalışmalara imza atacaklardır, ben buna inanıyorum. Gelecek nesillere üstadın hayalini kurduğu güçlü bir Türkiye'yi inşallah bu eserlerle bırakacağımıza inanıyorum. Bugün yine ülkemizin kültür hazinesini zenginleştiren eserlere imza atan kültür ve sanat erbabımıza ödüllerini takdim ettik. Şiir dalında ödüle layık görülen, 'Saçların hangi ülkenin ırmaklarında ıslanır, ikindi gölgesi oralarda da uzun mu, oralarda da seven zorlanır, sevilen vurulur mu? ' mısralarının sahibi Sayın Arif Ay'ı tebrik ediyorum. Yarım asra yakındır kaderi acı ve hüzünle yoğrulmuş coğrafyamızdan emsalsiz mısralar çıkaran Arif Ay'a bu ödülün verilmesini oldukça isabetli buluyorum. Arif Ay'ın yakın tarihimizin mağduriyetlerini anlattığı 'Dosyalar' adlı şiir kitabı, üstat Necip Fazıl'ın 'Son Devrin Din Mazlumları' kitabının adeta şiirleşmiş halidir.
Milletin nabzını tutan ve kayda geçiren en kapsamlı alanların başında hiç şüphesiz, roman ve hikâye gelir. Gerek hikâyede yeni teknikler kullanmasıyla gerekse üslubuyla ödüle layık görülen Sayın Aykut Ertuğrul'u yine gönülden tebrik ediyorum. Aykut kardeşimin gönül imbiğinden damıtacağı yeni hikâyeleriyle hayatımıza, gençlerimize ayna tutmayı sürdüreceğine inanıyorum.
Yahya Kemal Beyatlı'nın, Köprülü'ye 'sen Ahmet Yesevi'ye bak, bizim köklerimizi orada bulacaksın' dediği söylenir. Fuat Köprülü Hoca'nın, 'Türk edebiyatında ilk mutasavvıflar' adlı araştırmasından bu yana Anadolu'yu kimlerin nasıl mayaladığı, nasıl ihya ettiği hakkında çok kıymetli araştırmalar yapılmış, eserler verilmiştir. Fikir Araştırma dalında ödüle layık görülen Sayın Ahmet Yaşar Ocak Hocamız bu sahada en velud ilim adamlarımızdandır. Kendisi Ahmet Yesevi Hazretlerinin uyandırdığı çerağaların o yaktığı ocakların izini sürmüş, bir ömür boyunca bunun çilesini çekmiş bir fikir işçisidir. Hocamızı da tebrik ediyor, çalışmalarının devamını diliyorum.
İlk Eser dalında ödül alan Sayın Yasemin Karahüseyin ve Sayın Fatih Baha Aydın kardeşlerimi de tebrik ediyorum. Üstadın gençliğe hitabesindeki çağrıya kulak verdiklerini ispat eden bu iki genç yeteneğe başarılarla dolu bir hayat diliyorum."
NECİP FAZIL ŞİİR ÖDÜLÜ: ARİF AY
ŞİİR ÖDÜLÜ ARİF AY
1970'lerden günümüze şiire getirdiği yerli duyarlılık ve yönettiği edebiyat dergilerindeki poetik bakış açısıyla Türk şiirinin gelişmesine katkı sunan, öte yandan mazlumların ve mağdurların öfkeli sesi olan Arif Ay Necip Fazıl Şiir Ödülüne layık görüldü.
"Necip Fazıl Şiir Ödülü"ne layık görülen Arif Ay'a ödülünü Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk verdi. Ödülü almaktan dolayı büyük onur duyduğunu belirten Ay, "Şiir benim için hayatın vazgeçilmez bir değeridir. Şiir hayata canlılık katar ve onu bereketlendirir." dedi. Necip Fazıl'ın eserleriyle ve Büyük Doğu dergisiyle ortaokul, lise yıllarında tanıştığını kaydeden Ay, "Dünya görüşümün biçimlenmesinde katkısı büyüktür. Onu bir kez daha minnet, şükran ve rahmetle anıyorum. Sevgili gençler, Necip Fazıl bütün manevi birikimini, fikrini ve sanatını size emanet etti. Eğer onun kitaplarını okumuyorsanız biliniz ki büyük vebal altındasınız." ifadelerini kullandı.
Arif Ay kimdir?
Niğde'de doğdu. İlk ve orta okulu Ankara'da okudu. Bir süre A.Ü. İlâhiyat ve Erzurum Atatürk üniversitesi İlahiyat fakültelerine devam etti. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi (1988). Aynı bölümde 'Makedonya'da Türk Halk Edebiyatı' konulu teziyle yüksek lisansını tamamladı. Kırıkkale ve Başkent üniversitelerinde ders verdi. Lise yıllarında şiir yazmaya başladı. İlk şiir, hikâye ve denemeleri Edebiyat dergisinde çıktı.
NECİP FAZIL HİKÂYE-ROMAN ÖDÜLÜ: AYKUT ERTUĞRUL
HİKÂYE-ROMAN ÖDÜLÜ AYKUT ERTUĞRUL
Yönettiği dergilerle gençlere alan açan, kitaplaşan hikâyelerinde dil, üslup, teknik ustalık ve özgünlük niteliğiyle öne çıkan Aykut Ertuğrul, Necip Fazıl Hikâye-Roman ödülüne layık görüldü.
"Necip Fazıl Hikâye-Roman Ödülü"ne layık görülen Aykut Ertuğrul , ödülünü Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'tan aldı. Ertuğrul, "Bir şeyler yazabilir miyim" diyerek başladığı gün işin buralara geleceğini hiç ummadığını söyledi.
Aykut Ertuğrul kimdir?
Aykut Ertuğrul, 1981 senesinde Almanya'da doğdu. Evli ve iki çocuk babası. 2009-2011 yılları arasında "Bir Edebiyat Eylemi" Yumuşak Ge'nin yayın yönetmenliğini yapan Ertuğrul, 2010-2011 yılları arasında da Gerçek Hayat dergisinin kültür-sanat editörlüğünü üstlendi. Okur Kitaplığı'ndan 2011 senesinin Ekim ayında "Keyfekader Kahvesi" isimli hikaye kitabı çıkan yazar, bu kitabıyla 2011 yılı Ömer Seyfettin Öykü Ödülü'ne layık görüldü. Hikaye ve denemeleri; Yumuşak Ge, Aşkar, Hece Öykü, Dergah, Avantgardé, Üç Jeton, İzafi ve Edebi Müdahale dergilerinde yayımlandı.