Kurban Bayramı’nda Fikriyat ile ne okuyalım, ne dinleyelim, nereye gidelim?
Kurban, bir Müslümanın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir. "Fikriyat ile ne görelim, ne okuyalım, nereye gidelim?" başlığı altında Kurban Bayramı'nda değerlendirebileceğiniz birbirinden kıymetli tavsiyeleri sizlerle buluşturuyoruz. 2022 Kurban Bayramı'nda yakın tarihte kaybettiğimiz Sezai Karakoç'un kaleminden "Yitik Cennet"i okuyabilirsiniz. Ya da güneşli bayramın tadını çıkartarak yeni yolculuklara adım atabilirsiniz. Gelin sizler için hazırladığımız tavsiye listesine daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 01.08.2020
08:46
Güncelleme Tarihi: 09.07.2022
12:49
SAFFAT SURESİ
🔘 Mekke döneminde inen sure, 182 ayettir. İlk âyette geçen "es-Sâffât" kelimesinden adını almıştır. Allah'ın birliği, ahiret hayatının gerçekliği, o hayatta neler olacağı, inkarcıların ahiretteki pişmanlıkları ve birbirlerini suçlamaları, ayrıca Allah'ın samimi kullarının cennetteki mutlu yaşayışları hakkında bilgi verildikten sonra Nuh, İbrahim, İsmail, İshak, Musa ve Harun, İlyas, Lut ve Yunus peygamberlerin hayat hikâyelerinin ibretli yanları ve Allah'ın onları yardımıyla desteklemesi anlatılmaktadır.
🔘 Putperestlerin bâtıl inançları eleştirilmektedir. Sure, genellikle Kur'an tilaveti ve duaların sonunda okunması adet haline gelen ve "Sübhâne rabbike..." diye başlayıp "ve'l-hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn" diye biten âyetlerle son bulmaktadır.
🔘 Kurban, Kur'an-ı Kerim, Sünnet ve icmâ ile sabit bir ibadettir. Kurbanın meşru bir ibadet olduğuna dair Kur'an-ı Kerim'de deliller mevcuttur. Saffat suresinde, Hz. İbrahim'in oğlu Hz. İsmail'in yerine bir kurbanın, Allah tarafından kendilerine fidye (kurban) olarak verildiği açıkça bildirilmektedir.
"Bu, kesinlikle apaçık bir imtihandı. Biz, (oğlunun canına) bedel olarak ona iri bir kurbanlık verdik. Onun hakkında, "İbrâhim'e selâm olsun!" ifadesini sonradan gelen nesiller arasında devam ettirdik."
(Saffat Suresi, 106-109. ayetler)
🔘 İslam'a dair hayata dokunan en doğru ve güvenilir ilmihal bilgileri, fikir hayatına yön veren yazı, özel dosya ve videolarıyla dijital medyada ayrıcalıklı bir yer edinen fikir ve düşüncenin referans sitesi Fikriyat.com, Osmanlıca dersleri gibi medeniyetimize dair eğitici ve öğretici yayınlarıyla, okurlarına zenginlik katan ayrıcalıklar sunuyor.
🔘 Fikriyat.com'un dijital yenilikleri içerisinde daha birçok içeriği de severek takip edebilirsiniz.
Kur'an-ı Kerim uygulamamızdan Saffat suresini okumak ve dinlemek için tıklayın.
KURBAN:
"De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir."
🔘 Allah'a verdiği nimetlerden dolayı şükür anlamını taşıyan kurban sözlükte yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey anlamına gelir. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.
🔘 Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur.
Terimler ışığında kurban
ALLAH'A TESLİMİYETİN ZİRVESİ: HZ. İSMAİL
🔘 Hz. İbrahim'in (AS), yıllar geçmesine rağmen bir evladı olmamıştı. O, ellerini kaldırarak Rabbine şöyle dua ediyordu: "Ya Rabbi! Bana salihlerden olacak bir evlat ver!" (Sâffât 37/100) duasının üzerinden yıllar geçmiş, Hz. İbrahim'in hicreti Mısır'a kadar uzanmıştı.
🔘 Bir müddet burada kalan güzide insanlara Hacer isminde birisi daha katılmıştı. Bir rivayete göre o bir kral kızıydı. Başka bir rivayete göre ise Mısır'ın doğu illerinden koparılmış ve Mısır sarayına gönderilmiş bir cariye ydi. İşte bu cariye, İbrahim'in eşi olmakla şereflendi.
🔘 Bir süre sonra yüce Allah onlara bir çocuk nasip etti. Adını İsmail koydular. Hz. İsmail'in (AS) doğumundan sonra Hz. İbrahim'in (AS) eşi Sare, ona Hacer'le İsmail'i başka bir yere götürmesini söyledi.
🔘 Hz. İbrahim(AS), Allah'ın izniyle Hacer'i ve İsmail'i yanına alarak yola çıktı. Günlerce yürüyerek ovalardan, tepelerden, ıssız çöllerden geçtiler. Mekke yakınlarına kadar geldiler. O sırada İsmail iki yaşında idi.
🔘 Sonunda bugün Kâbe'nin bulunduğu yere vardılar ve bir ağacın altında durdular. Etrafta kimse yoktu. Hz. İbrahim (AS) ana ile oğulun yanına biraz yiyecek ve su bıraktıktan sonra oradan uzaklaştı.
"Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmını, senin hürmetli evinin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Namazlarını beytinin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye. Ey Rabbimiz! Sen de insanlardan mümin olanların gönüllerini onlara meylettir. Onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şükretsinler. Ey Rabbimiz! Şüphesiz ki Sen, gizlediğimizi de, açığa vurduğumuzu da bilirsin. Ne yerde ve ne gökte hiçbir şey Senden gizli kalmaz. "
(İbrahim 14/37-38)
Hacer Hz. İbrahim'in arkasından: "Bizi bu ıssız yere bırakıp nereye gidiyorsun? Biz bu dağ başında ne yaparız, nasıl yaşarız?" diye bağırmıştı. Bir süre sonra Hz. Hacer şöyle seslendi: "Yoksa bizi buraya bırakmanı Allah mı emretti?" O zaman Hz. İbrahim döndü ve şöyle dedi "Evet, Yüce Allah emretti." Bunun üzerine Hz. Hacer "Öyle ise Allah bize yeter. O bizi korur, bizi besler." dedi.
🔘 Artık Hz. İsmail (AS) de büyümüş, koca bir delikanlı olmuştu. Hz. İbrahim (AS), bir gün Mekke'de rüya gördü. Rüyasında oğlu İsmail'i Allah'a kurban ediyordu. Önce bu rüyasının doğruluğundan şüphe etti.
🔘 Ancak aynı rüyayı daha sonraki gecelerde de görünce bunun Rabbimizden gelen bir emir olduğunu anladı. Yüce Allah, Hz. İbrahim'i (AS) çok ağır bir sınava çekiyordu. Oğluna ip ve bıçak almasını, birlikte dağa çıkıp odun getireceklerini söyledi.
🔘 İsmail ip, balta ve bıçak aldı. Hazırlıklarını gördüler. Beraberce yola çıktılar. Babası, İsmail'e yaklaştı ve şöyle dedi: "Ey yavrucuğum, seni rüyamda boğazladığımı görüyorum. Buna ne dersin?" İbrahim (a.s)'e teslimiyet abidesi bir oğul verilmişti. Babasına: "Ey babacığım, ne emrolunuyorsan yap! Sen, beni inşallah sabredenlerden bulacaksın" dedi. (Sâffât 37/102)