Arama

Lale Devri'nin Avrupalı Ressamı: Jean Baptiste Van Mour

Lale Devri, Osmanlı'nın en şatafatlı dönemi olarak bilinir. Bu dönemden kalan hatıralar her ne kadar bizi aydınlatıcı olsa da tablolardaki renk cümbüşlerinden çok daha somut veriler elde edebiliriz. İşte bu isimlerden bir tanesi Jean Baptiste Van Mour. Ünlü ressam, 1699 yılında Fransa elçisi Comte de Ferriol'la birlikte geldiği İstanbul'a yerleşti ve İstanbul'u, saray hayatını, Patrona Halil İsyanını tuvale aktardı. Ayrıca hayatının sonuna kadar yüzlerce resim yapan Van Mour'a Fransa kralı tarafından "Kralın Doğudaki Daimi Ressamı" unvanı verilmişti.

Van Mour'a yaptırdığı 100 parçadan oluşan gravürleri Paris'e götüren Ferriol, her biri hakkında açıklayıcı metinler yazarak Fransa Kralı 14'üncü Louis'ye sundu. Albüm, 1712'de Fransa'da Recueil de cent estampes représentant différentes nations du Levant (Levant'ın Çeşitli Ülkelerini Tanıtan 100 Oymabaskı Derlemesi) adı altında basıldı ve büyük bir ilgiyle karşılandı

Le Hay adlı mühendis tarafından basılan eserin, kısa sürede İtalya ve Almanya'da sahte kopyaları piyasaya çıkmış, daha sonra İngiltere ve İspanya'da orijinalinden tercüme baskıları yapılmıştı. Bu albüm, Antoine Watteau, Francis Smith ve Antonio Guardi gibi pek çok sanatçıya esin kaynağı oldu. Van Mour daha sonra Estampes orientales (Doğu Oymabaskıları) adlı bir derleme daha yayımladı. Mour, bu sıralarda Avrupa'da bir ressam olarak da tanınmıştır.

Bu kıyafet albümünün oluşturduğu ilgi, Avrupa'da çığ gibi büyüyen "Türk Modası"nın doğmasına katkıda bulundu. Wolfgang Amadeus Mozart'ın Topkapı Sarayı'nı konu edindiği "Saraydan Kız Kaçırma" adlı operasının da o yıllarda Avrupa'daki Türk kıyafetlerine ve hayat tarzına duyulan merakın tezahürlerinden biri olduğunu bilmek; bu opera için hazırlanan kostümleri, Van Mour'un çizimleriyle öncülük ettiği Osmanlı kıyafet akımının devamı olarak görmek gerek.

Avrupa'daki 'Türk Modası' akımının bir yansıması olarak "Sevimli Küçük Türkler" diye isimlendirilen porselen biblolar da üretilmişti. Bu biblolar ilk defa 1740'larda, Almanya'da Meissen Porselen Fabrikası'nda imal edildi. Fabrikanın tasarımcıları J. J. Kaendler ile P. Reinicke, bu bibloları tasarlarken Van Mour'un çizimlerinden faydalanmışlardı.

Comte de Ferriol'la birlikte Fransa'ya dönmeyerek daha sonraki Fransız elçileri maiyetinde çalışmaya devam eden ve hayatının sonuna kadar İstanbul'da kalan Van Mour'a Fransa Kralı tarafından 1725 yılında (bir Fransız sanatçısına ilk kez verilen) "Kralın Doğudaki Daimi Ressamı" unvanı verildi. Bu arada Fransa Elçisi Marquis de Bonnac'ın emriyle, Fransa Bahriye Nezareti'ne sunulmak üzere Türklerin balık tutma usullerini yansıtan bir tablo serisi yaptığı gibi, başka ülkelerin elçilerinin portre ve kabul töreni resmi siparişlerini de yerine getirdi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN