Lamartine kimdir? Lamartine'in İslam'a olan hayranlığı
Fransız yazar Lamartine, çıktığı Doğu seyahatinde, din anlayışı, duygu ve düşünceleri bakımından büyük bir değişim geçirdi . Tamamı Osmanlı sınırları içerisinde bulunan Lübnan, Suriye, Filistin ve İstanbul'u gezen Fransız yazar, Sultan Abdülmecid ile de görüştü. Yaptığı seyahatler sayesinde İslam ile Müslüman topraklarda tanışan Lamartine, Peygamber Efendimize olan hayranlığını şöyle dile getirdi: "Hangi konuda olursa olsun o, yüce bir insanlık örneği, ondan daha büyük bir insan olabilir mi?"
Giriş Tarihi: 14.01.2020
15:43
Güncelleme Tarihi: 15.01.2021
09:58
“İNSANLIĞA ŞEREF VEREN BİR MİLLET”
Türk dostu olarak anılan Lamartine, olumlu düşüncelerle, minnet duygusunun ifadesi olarak Türkiye Tarihi (Histoire de la Turquie) adlı sekiz ciltlik bir eser yazdı. Fransız yazar, Türkleri insanlığa şeref veren bir millet olarak gördü:
"Türkler büyük imparatorlukların kavimleri arasında önde gelen şerefli insanlar. Sağlam ve üstün karaktere sahipler. Cesaretleri su götürmez. Dinî ve vatanî faziletleri insan ruhunda saygı ve hayranlık hissi uyandırır. Asaletleri alınlarında görülür. Türkler vecd içinde yaşayan duygulu, olgun bir topluluktur. Yurtları efendi insanlar diyarı, kahramanlar ve şehitler beldesidir. Bence insanlığa şeref veren böyle bir milletin düşmanı olmak, insanlığa düşman olmaktan farksızdır ."
1833'te milletvekili seçilen Lamartine, siyasi hayatına 1851'e kadar devam etti. Güçlü bir hatip olarak parlamentoda çok defa yaptığı konuşmalarda Batı'nın Doğu'yu, özellikle Osmanlıları iyi tanıyamamış olmaktan kaynaklanan yanlış hükümler verdiğini, böylece bütün dünyayı yanılttığını sık sık dile getirdi. Fransız yazar, 2 Aralık 1848'deki hükumet darbesiyle görevinden uzaklaştırıldı.
SULTAN ABDÜLMECİD’E NEDEN MEKTUP YAZDI?
24 Nisan 1849'da Sultan Abdülmecid ve Sadrazam Reşid Paşa'ya birer mektup yazarak Osmanlı'ya olan sevgisini ve derin dostluğunu dile getirdi. İstanbul'a yakın bir yerde, İzmit veya İzmir yakınlarında bir çiftliğin kendisine tahsis edilmesini istedi.
"İşte bu defa kendim dahi mezkûr Osmanlılar nezdine hicret eylemek emel ve arzusunda oluyorum. Ömrümün nısfını kırlarda geçirmiş olduğum cihetle her türlü ziraatın usul ve icrasını bildiğimden taraf-ı eşref-i hazret-i şehin-şâhîden uhde-i bende-gâneme bir arazi terk ve ihsan buyurulup orada kendi nezaret ve idarem altında olarak bir çi ft lik ihdâs etmek isterim. Ve arazi-i mezkûre dahi la-akalyüz nefer çi ft çiye mütehammil olmalıdır ve böyle çi ft lik için en ziyade arzu ettiğim mevki ise İzmit tarafında ve Marmara'ya karib ve yahut İzmir civarında bir yer olup çünkü ol halde esnâ-yı şitâda zevcem Dersaadet'in eğlencelerinden mahrum olmaz."
SULTAN ABDÜLMECİD İLE GÖRÜŞTÜ
Mektupta da belirttiği üzere, bu topraklarda tarım yapmak isteyen Lamartine'e Aydın yakınlarında bir arazinin verilmesi uygun görüldü. Devlet tarafından satın alınan çiftlikler, yirmi beş yıl süreyle kendisine verildi.
21 Haziran - 6 Ağustos 1850 tarihleri arasında ikinci defa Osmanlı'ya gelen Lamartine, Ihlamur Kasrı'nda Sultan Abdülmecid tarafından kabul edildi.
Lamartine, padişaha yaptığı ihsanlardan dolayı teşekkürlerini sundu. Ömrünün ve saltanatının uzun olması için dua ettiğini, bu yılın tarihte "Abdülmecid'in konukseverliği ve âlicenâblığı yılı " olarak anılacağını söyledi.
Bu görüşmeden memnun kalan Sultan Abdülmecid, Lamartine'i Erkan-ı Harp okulunun mezuniyet törenine davet etti.