Mimar Sinan’ın İstanbul’da inşa ettiği 5 Darülkurra
Kur'an öğretilen ve hafız yetiştirilen mekteplerin, kıraat talimi yapılan medrese veya bölümlerin genel adı olan darülkurra, Osmanlı medeniyetinde yaygın bir kurumdu. Dünya tarihinin şimdiye kadarki en önemli mimarları arasında sayılan Mimar Sinan'ın inşa ettiği darülkurralar ise elbette en göze çarpan eserler arasında. Peki bu söz konusu darülkurralar hangileridir? Mimar Sinan'ın İstanbul'da inşa ettiği 5 darülkurrayı derledik.
Giriş Tarihi: 09.04.2020
09:50
Güncelleme Tarihi: 09.04.2020
15:00
"Yer, mekân, ev" gibi anlamlara gelen dâr ile "okuyan" anlamındaki karî kelimesinin çoğulu olan kurrâ kelimelerinden meydana gelen dârü'l-kurrâ, Kur'ân-ı Kerîm'in öğretildiği, bir bölümünün veya tamamının ezberletildiği ve kıraat vecihlerinin tâlim ettirildiği mektepler için kullanılmıştır. Bu müesseselere dârülkur'ân ve dârülhuffâz adı da verilir.
Darülkurra, İslam ülkelerinde, Kuran okuma yöntemlerini öğreten medrese olmanın yanında ayrıca, cami, mescit gibi yerlerin hemen yanında yapılan kuran okuma yeridir. Bir tek kubbesi olan, iki göz revaklı, fevkani bir yapı olan darülkurra'nın kubbesi medrese kubbesiyle aynı düzeydedir. Bu tür mimarî özelliklerinin yanı sıra darül-kurra bir Kuran ezberleme yeridir. Hafızların Kuran ezberi yaptırmalarının yanı sıra Arapça ve Tilavet derslerinin de verildiği bir yerdir Darül-kurra.
Osmanlılarda hangi amaçla kullanılmıştır?
Osmanlılar Kur'an ihtisas medreselerine genellikle dârülkurrâ demişlerdir. Osmanlı topraklarının her tarafında çok sayıda dârülkurrâ vardı. Ancak bu binaların büyük bir kısmı bugün mevcut değildir.
Mimar Sinan'ın yaptığı dârülkurrâlardan İstanbul Süleymaniye, Hüsrev Kethüdâ, Sokullu Mehmed Paşa, Atik Vâlide dârülkurrâları ile Dâvud Ağa'nın yaptığı Edirne Selimiye Dârülkurrâsı zamanımıza kadar gelebilmiştir.
15 maddede Mimar Sinan
Süleymaniye Cami'nin kıble yönünde bulunan ve içinde türbelerle hazîreyi barındıran avluda mihrap ekseninde ele alınmış dârülkurrâ, 1550-1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Bu yapı, onuncu Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır.
Kare planlı ve kubbeli bir yapı olan dârülkurrânın kütlesi hazîre alanında, kapısı güneyde avlu dışındadır. Bir bodrum katı üzerinde inşa edilen yapı bazı araştırmacılar tarafından Dârülhadis Medresesi'nin dershanesi veya türbedar odası şeklinde yanlış değerlendirilmiştir.
Mimar Sinan'ın İstanbul'a armağan ettiği medreseler
Güney cephede yer alan kapı, silme kuşağıyla dikdörtgen bir çerçeve içerisine alınmıştır. Kapı kemeri, beyaz ve yeşil renkli somaki mermerin ardışık olarak dizilmesinden meydana gelir. Beden duvarları üzerindeki profilli silme kuşağı, dış cepheleri hareketlendirir. Merdiven sahanlığının altında, meydana bakan cephede bir çeşme bulunmaktadır.
Mimar Sinan'ın İstanbul'a armağan ettiği 3 köprü
VALİDE SULTAN DARÜLKURRASI
Darülkurra, Toptaşı Camii kıblesi yönünde ve Çinili Cami Sokağı üzerinde yer alan Mimar Sinan'ın bir diğer eseridir. Sokağın sağ köşesine çok yakın bir yerde bulunan bu yapı, iki sıra tuğla ve bir sıra kesme taştan yapılmış olup bir sağır kubbe ile örtülmüştür. Kubbe, kalın dört ana duvar ile düz tromplar üzerine oturtulmuştur. Üzeri kurşun kaplı olan bu kubbenin kilit noktasına kesme taş bir alem yerleştirilmiştir. Kirpi saçağı binayı fırdolayı çevirir. Binanın ön tarafındaki avlunun bir kısmı üzerine sonradan bir ev yapılmış ve avlunun etrafını çeviren duvarı yıkılmış ve kuyusu da doldurulmuştur. Avlu duvarının bir kısmı bugün de görülmektedir.
Mimar Sinan'ın tasarlamış olduğu Valide Atik Külliyesi'nde medrese, tekke, sıbyan mektebi, dârülhadis, dârülkurrâ, imaret (aşhane, tabhâne, kervansaray), dârüşşifâ ve hamamdan oluşan yapılar topluluğu Çavuşderesi vadisine doğru alçalan çevreye hâkim bir yamaç üzerine kademeli olarak yerleştirilmiştir.