Modern Bilimin Öncüleri sergisinde ziyaretçileri neler bekliyor?
Usturlab tarafından iki yıllık uzun soluklu bir çalışmanın sonucu olarak tasarlanan ve üretilen "Modern Bilimin Öncüleri" sergisi, insanoğlunun bilim serüvenini ve İslam medeniyetinin bu serüven içerisindeki yerini tüm dünyaya etkileşimli olarak anlatıyor. İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde ziyaretçilerini bekleyen sergide hangi bilim adamlarının hangi keşifleri yer alıyor? Sergide ziyaretçileri ne bekliyor? Fikriyat olarak yerinde inceledik.
Giriş Tarihi: 31.12.2019
08:55
Güncelleme Tarihi: 03.01.2020
15:51
DÜNYA MERKEZLİ EVREN MODELİ (GEOSANTRİK MODEL)
İnsanlık on binlerce yıldır mistik inançlar, mevsimlerin belirlenmesi, yön tayini gibi çeşitli sebep ve ihtiyaçlardan dolayı gök cisimlerini incelemiş, onlara farklı anlamlar yükleyerek isimler vermiş ve günümüz modern astronomisinin temellerine zemin hazırlamıştır. İnsanın evrendeki yeri, gök cisimlerinin hareketi ve evrenin sonu hep merak konusu olmuştur. Felsefi ve bilimsel yaklaşımların sonucu olarak Dünya Merkezli Evren Modeli yüzyıllarca kabul görmüştür. Dünya'nın merkezde olmadığına inanan ve bunu kanıtlamaya çalışan bilim insanları her dönemde var olsa da Kopernik devrimine kadar bu düşünce hep ikinci planda kalmıştır. Batlamyus da Aristo'nun öne sürdüğü Dünya Merkezli Evren Modelini savunan bilim insanlarındandır.
GÖZLEM: ABDURRAHMAN ES-SUFİ
Takımyıldızların bugünkü isimleri ve kabul gören şekilleri yüzyıllar boyunca kaydedilmiş bir birikimin sonucudur. Bu birikime büyük katkı sağlayan ve modern çağa etki eden üç büyük astronomdan biri Batı'da Azophi olarak anılan Abdurrahman es-Sufi'dir. Batlamyus'un ardından sabit yıldızların incelenmesi, takım yıldızların kataloglanması gibi çalışmalarını "Kitâbü Suveri'l-Kevâkibi's-Sabite" adlı eserinde bir araya getirmiştir.
Batı bilimine yön veren Müslüman alim; Abdurrahman es-Sufi kimdir?
Abdurrahman es-Sufi takımyıldızların hem yerden hem de gök kürenin dışından bakıldığında görünüşlerini gösterir şekilde ikili tasvirlerini yapmıştır. Gök küre, takımyıldızların iz düşümlerinin yer aldığı devasa ve Dünya'nın etrafını saran hayali bir küredir. Gök küreler tarih boyunca astronomlar tarafından farklı boylarda modellenerek kullanılmıştır.
Gök cisimlerinin açısal değerlerinin ölçülebileceği büyük bir açıölçerdir. Ölçülen bu değerler trigonometrik veya cebirsel bazı işlemlerden geçirilerek istenen sonuçlar elde edilir.
Sergilenen duvar kadranı, Meraga Rasathanesi 'nde yer almış ve orijinal ölçülerinde çapı 2,5 metre olan kadranın küçültülmüş bir modelidir. kadran merkezinde hareketli bir açı cetveli bulunur. bu sabit duvar kadranı güneşin yüksekliğini, ekliptik eğimi ve gözlem yerinin enlemini belirlemeye yarar. Benzer bir duvar kadranı İstanbul Rasathanesinde çift taraflı ve yaklaşık 7x7 metre boyutlarında kullanılmıştır.
Matematik, astronomi ve mantık alanında eğitim alan Uluğ Bey, on altı yaşındayken devlet yönetimine geçti. Semerkand'a döneminin önemli bilim insanlarının yetiştiği iki medrese yaptırdı. Bu medreselerdeki derslere Uluğ Bey de katıldı ve bilhassa kendi ders verdi. Meraga Rasathanesi'nden sonra en büyük rasathaneti kurdurdu. Bu rasathanede yapılan ölçümler sonucunda oluşturulan astronomi cetvelleri, teleskobun icadına kadar tüm dünyada temel kaynak olarak kullanılmıştır.
Sergide yer alan çizelge "Sabit Yıldızların Konumlarının Enlem ve Boylam Olarak Belirlenmesi" tablosudur.
Uluğ Bey eserleri ve hayatı hakkında tarihi bilgiler