Moğolların yıktığı sarayın mimarisi ortaya çıkarılıyor
Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad tarafından Kayseri'de yaptırılan ve Moğollar tarafından tahrip edilen Keykubadiye Sarayı'nın kalıntıları ile mimari yapısını gün yüzüne çıkaracak çalışma yürütülüyor.
Giriş Tarihi: 18.07.2018
14:52
Güncelleme Tarihi: 18.07.2018
14:53
"BİZİM İÇİN ÇİNİLER ÇOK ÖNEMLİ"
Prof. Dr. Baş, tarihi kaynaklara göre Keykubadiye Sarayı'nın 1243 yılında Moğolların istilası sırasında tahrip edildiğini ve kullanılamaz hale geldiğini aktardı.
Bu tahribat nedeniyle kazı çalışmalarında çok sağlam eserler bulunamadığına işaret eden Baş, "Özellikle bizim için çiniler çok önemli. O dönem kaynaklarında buranın bir cennet gibi olduğundan bahseden bilgiler veriliyor. Bu da bize, hem gölle birlikte etrafının yeşillik içerisinde olması hem de sarayın çok süslü olduğunu gösteriyor. Özellikle geçen yıl yaptığımız kazılar sırasında Anadolu Selçuklu döneminin figürlü çinileri anlamında 5'i tam sağlam biri daha farklı 6 örnekle karşılaştık. Bu bizim için çok önemliydi." diye konuştu.
"BULUNTULAR BİZİ HEYECANLANDIRIYOR"
Yapının mimarisini ortaya koymak adına önemli verilerle karşılaşacaklarını düşündüklerini vurgulayan Baş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alanda, özellikle yüzeyde çok fazla dolgu var. Özellikle bu dolgunun temizlenmesi ve altından diğer duvarların, yapının ve sarayın kalıntılarına ulaşabilmek için epeyce bir zaman harcayacak gibiyiz. O yüzden bizi ya da bizden sonra gelecekleri yıllarca sürecek bir kazı bekliyor. Selçuklu döneminden özellikle saraylardan ele geçen veriler genellikle çini ve seramik. Bizim ilk hedefimiz sarayın mimarisi. Bu mimariyi ortaya çıkarırken gelen buluntular bizi heyecanlandırıyor. Amacımız sarayın yapısını, külliyenin yapısını ve mimarisini ortaya koyabilmek.
Bu sürede malzeme çıkmayabilir ama gelen malzemeler bizi epeyce umutlandırdı. Güzel örnekler geliyor. Mimarisiyle ilgili hemen hemen hiçbir veri yok. Ayaktaki yapılar dışında elimizde hiç veri yok. Nasıl yapılar vardı, hangi yapılardan oluşuyordu, köşklerin dışında farklı türde yapılar neydi? Onlara ilişkin hiçbir verimiz yok ama bir saray yapısının bir sultan yapısı olduğunu düşünürsek burada çok sayıda yapının olması gerektiğini vurgulamak gerekiyor. Çünkü sultan burada tek başına yaşamıyor. Burası sultanın günübirlik yaşadığı bir yer değil. Birçok kaynaktan sultanın özellikle yaz aylarının büyük bölümünü burada geçirdiğini biliyoruz."
Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Baş, çalışmalara destek veren Kayseri Şeker Fabrikası yönetim kuruluna ve Kayseri Büyükşehir Belediyesine teşekkür etti.