O eserler ana yurduna döndü!
Yaklaşık bir asır önce Anadolu topraklarından kaçırılan binlerce yıllık tarihi eserler Türkiye'ye geri döndü. "Altın Taç" ile "Dağ Keçisi Figürü"nün ülkemize geri getirilmesiyle, peşine düşülen kültür mirası eserlerimizin sayısı 56'dan 55'e düştü. 2003-2007 yılları arasında ise yaklaşık 4 bin 314 eser Türkiye'ye geri getirildi. İşte o eserler ve ülkemize dönüş serüvenleri...
Giriş Tarihi: 30.01.2018
12:03
Güncelleme Tarihi: 30.01.2018
12:35
İSKOÇYA'DAN ALTIN TAÇ
250 bin sterlin değerindeki Altın Taç, 2010 yılında İskoçya'da ele geçirilen bir eser. Üç Türk vatandaşı bu tacın kendilerine ait olduğunu söylediler. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise Altın Taç'ın Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğunu iddia etti. Konu İskoçya'da mahkemeye taşındı. 2017'de mahkeme tacın Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğuna dair karar verdi. Altın Taç böylece Türkiye'ye getirildi.
OSMANLI ARMASI KARGO İLE GELDİ
Türkiye'nin eserlerine sahip çıkma politikası yurtdışında yaşayan Türkleri de harekete geçiriyor. 2016'da ABD'de ikamet eden bir Türk vatandaşı elinde bulunan Osmanlı devlet armasını Türkiye'ye teslim etmek istediğini yetkililere bildirdi. Sonra bu arma Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosluğu'nca teslim alınarak diplomatik kargo ile Türkiye'ye getirildi. Hafiye ekibi eseri teslim alıp inceledikten ve envanterini çıkardıktan sonra arma Ankara Etnografya Müzesi Müdürlüğü'ne teslim edildi.
İKİ ÇİFT TERLİĞE GİTTİ, 14,5 MİLYON DOLARA ALICI BULDU
Yıllar önce Aksihar civarında iki köylü kadın Kilya tipi heykelcik buldu. 22 cm yüksekliğinde bir mermer eser. M.Ö. 5000 yıllarına ait. Bu heykeli kadınlar iki çift terlik karşılığında bir çerçiye verdi. Bundan dört ay kadar önce Guennol Yıldız Avcısı adıyla bu heykelin New York'taki bir müzayedede satışa sunulacağı açıklandı. Hafiye ekibi hemen tespit etti. Heykel 14,5 milyon dolara alıcı buldu. Türkiye müzayedeye müdahil oldu. Satışı engellemeye çalıştı. Çünkü eser yasadışı yollarla Türkiye'den çıkarılmıştı. Mahkemeye gidildi. Eser bir bahane ile Türkiye'ye iade edilmedi. Ama mücadele devam ediyor.
YABANCILAR DA GÖNDERİYOR
Türkiye'nin kararlı tutumu insanları da etkiliyor. Türkiye'nin eserlerine sahip çıktığını gören Avustralyalı bir kadın 2013 yılında vasiyetinde elindeki sikkelerin Türkiye'ye ait olduğunu söyledi ve iade edilmesini istedi. Sikkeleri 1960'larda Türkiye'ye geldiğinde Denizli'den bir antikacıdan para ile satın almıştı. Ama sonrasında iade edildi. Bu tek örnek değil. Bir başka yabancı kadın yine Türkiye ziyaretinde bir amfora satın almış ve sonra iade etmişti.
E-BAY SATIŞINDAN TÜRKİYE'YE
Özellikle Truva, Semahöyük, Beycesultan, Afyon-Kusura, Aphrodisias gibi merkezlerde M.Ö. 3 bin yılına ait arkeolojik tabakalarda görülen Yortan tipli bir kabın www.e-bay.com isimli internet sitesinde satışa çıkarıldığı tespit edilmişti. Gelen bir ihbarın peşine düşen hafiye ekibi eserin ülkemize iadesi için Dışişleri Bakanlığı aracılığı ile gerekli girişimleri başlattı. Görüşmeler sonucu eser satıştan çekildi ve sonrasında 2014'te Türkiye'ye iade edildi.
1830-1922 ARASINDA ANADOLU'NUN TARİHİ TALAN EDİLDİ
Anadolu'dan sistemli olarak tarihi eser kaçırılması 1830'larda başladı. Savaş gemileri tahsis edildi. Önce Avusturyalılar, sonraki dönemde Almanlar bu gemilerle kıyılarımızdaki eserleri ülkelerine götürdüler. Bu devasa talan 1922'ye kadar sürdü.
Bergama'dan Dikiliye'ye bazı günler 12, bazı günler 16 araba eser sevk edildi. Özel yapılmış, çelik zincirli, büyük tekerlekli araçlar, özellikle mermer eserleri taşımak için tasarlanmış. Sonra bu eserler savaş gemisine yüklenip Almanya'ya gönderildi. Osmanlı'daki yetkililerin bazılarının haberi olsa da o yıllarda "tarihi eser bilinci" ne yazık ki yok. Eserlerimizin birçoğu Almanya, Avusturya, Fransa, İngiltere ve Amerika'da bulunuyor.