Orta Asya'nın mavi kubbeli incisi: Semerkant
Mavi kubbelerle kaplı medreselere, çinilerle süslenmiş kervansaraylara, görkemli cami ve külliyelere sahip Semerkant, adeta açık hava müzesini andırıyor.
Giriş Tarihi: 30.11.2018
17:45
Güncelleme Tarihi: 30.11.2018
17:48
Timur'un torunu Muhammed Sultan Mirza için inşa edilen fakat Timur'un kendisinin de gömülmesi dolayısıyla onun adıyla anılan Gur-i Emir Türbesi, Semerkant'ta mutlaka görülmesi gereken yapıların başında geliyor. Bey'in türbesi anlamına gelen Gur-i Emir Türbesi'nde, Timur'un, oğullarının, torunların ve Timur'un hocasının kabirlerinin yanı sıra hocasının mezarı, medrese ve cami yer alıyor.
Şehrin merkezi olarak bilinen ve Farsçada "kumlu yer" anlamına gelen Registan Meydanı, Semerkant'ın en önemli simgelerinden biri. Kentin kalbi olan meydanın çevresinde dört eyvanlı avluya sahip Uluğ Bey Medresesi'nin ön planda olduğu toplam üç medrese yer alıyor. Görkemli duvar süslemelerine sahip medreselerin kapılarında çiniler üzerinde elle nakşedilmiş Kur'an-ı Kerim'den ayet ve sureler mevcut.
Şah-i Zinde (Yaşayan Şah) Mezarlığı
Semerkant'ta yer alan önemli yapılardan Şah-i Zinde Mezarlığında, Emevilerin Horasan Valisi Said bin Osman'ın 676'da Semerkant üzerine düzenlediği seferde kuşatma sırasında şehit düşen Hz. Peygamber'in amcası Abbas bin Abdülmuttalip'in oğlu Kusam'ın de mezarının bulunduğu rivayet ediliyor. İslamiyette şehit düşenlerin ölmediğini vurgulayan ayete dayanarak, Kusam bin Abbas'a da "Şah-i Zinde" yani yaşayan, diri şah denildiği ve mezarlığın da ismini buradan aldığı biliniyor.
Günümüze sadece belirli bölümleri ulaşan Bibi Hanım Camii, Timur döneminin ihtişamını yansıtan en göz alıcı yapıların başında geliyor. 1399-1405 yılları arasında inşa edilmiş bu eser, dışa doğru taşkın büyük kemerli girişin yer aldığı ve daha içeride mermer ikinci bir kapının bulunduğu, dev avlusunun içinde dört eyvanlı yapısıyla dikkati çekiyor.
Semerkant Rasathanesi Astronomi ve Matematik alanlarında geniş bilgi sahibi olan Timur'un torunu Uluğ Bey tarafından inşa ettirilen "Semerkant Rasathanesi", o dönemde Türklerin fen bilimleri alanında ulaştığı seviyeyi göstermesi açısından ayrı önem taşıyor. Astronomi ve Matematik alanlarındaki çalışmalarıyla ün kazanan Uluğ Bey, kurduğu rasathanede yıldızların ve ayın hareketlerini gözlemledi.