Osmanlı arşivinden fotoğraflarla eğitim
Asırlar boyunca üç kıtaya hükmeden Osmanlı, devletin temellerini eğitim ve öğretim ile güçlendirdi. Gittiği her yere mektep, medrese ve yüksekokul inşa ederek şehirleri ihya etti. Üstün yetenekli insanları bulup onları topluma kazandırdı. Dini ilimlerden pozitif bilimlere kadar her türlü derslerin okutulduğu bu kurumlarda asırlar boyunca memleketin din, hukuk ve irfan hayatı için pek çok değerli alim yetiştirdi.
Giriş Tarihi: 12.10.2020
09:41
Güncelleme Tarihi: 12.10.2020
09:58
Necm-i Terakki Mektebi şakirdan kulları
Osmanlı'da eğitimin ilk basamağı sıbyan mektepleri oluştururdu. Her cami yanında, mahalle mektebi de denilen bu kurumlar bulunurdu. Mektep hocaları medrese mezunu kişilerdi. Öğrenciler hoca seviyesine göre gruplar halinde çalışırdı.
Necm-i Terakki Mektebi inas talebatı
Çocuklar okula genellikle 4-5 yaşında başlatılırdı."Amin alayı" denilen özel bir törenle mektepteki diğer talebelere katılırdı. Mektebin hocası, amin alayına katılacak öğrencilere önceden haber verir, törende en güzel giyeceklerini giymelerini söylerdi.
Edebiyatın ünlü yazarlarının amin alayları nasıl gerçekleşti?
Mekteb-i mezkûr talibâtı
Bu törenlerin asıl amacı çocukların okul korkusunu gidermek, okuma isteği aşılamak ve çocukları arkadaşlarıyla kaynaştırmaktı. Ayrıca, İslami terbiye anlayışında okula ve öğretmenlere verilen değerin ne denli büyük olduğunun da bir göstergesiydi.
Mekteb-i Rüşdi
Sıbyan mekteplerinde Kur'an, ilmihal bilgileri, namaz sureleri gibi dini eğitimin yanında tarih, coğrafya, güzel yazı, imla ve matematik de öğretilirdi. Eğitim; öğlen yemek ve namaz arası harici kesintisiz devam ederdi, teneffüs yoktu.
İzmir Mekteb-i İdadisi
Muallimler, çocuklara Kur'an-ı Kerim okumayı, dini bilgileri ve yazmayı öğretirdi. Medrese okuyan bu kimseler 1-6 akçe arasında değişen günlük ücretlerini nakit olarak alırlardı. Medresede dersler müderrisler tarafından verilirdi. Genellikle ders işleniş usulü müderrisin dersi anlatması esasına dayanıyordu.