Osmanlı hanedanından baba-oğul ressamlar: Sultan Abdülaziz ve Abdülmecid Efendi
Osmanlı hanedanından Sultan Abdülaziz ve oğlu Abdülmecid Efendi, sanatla oldukça yakından ilgilendiler. Sultan Abdülaziz sarayında ressamlara yer vermiş, onlarla birbirinden güzel eserler ortaya çıkarmıştır. Hatta saray ressamı Chlebowski, sarayda çok çalıştırılmaktan şikayet etmiş, Sultan Abdülaziz'in istediği kompozisyonları çok hızla çalışarak belirli bir şemada yapmıştır. Bu tablolar, sanat açısından değil, daha çok Sultan Abdülaziz'in çizdiği ya da istediği kompozisyonlardan hareketle yapılmış olmaları ve konuları bakımından değerlidir. Bu sanat deryasının içerisinde doğan Abdülmecid de çocuk yaşlarından itibaren resimler yaparak bir albüm oluşturmuştur.
Giriş Tarihi: 08.04.2019
14:31
Güncelleme Tarihi: 08.04.2019
16:15
Stanislaus Chlebowski Ekolü'ndeki tabloların imzasız oluşunun değerlendirmesini yaparken bazı kriterleri göz ardı etmemek gerekir. Resmin konusunu çizgiye dönüştürürken uygulanan grafik düzen, sanatçıları başarılı kılar. Sultan Abdülaziz, resmin konusunu çizgiye dönüştürürken düşmanı kovalayan savaşçılar, dörtnala koşan atlar gibi hareketli sahneleri belirli kalıplarla uygulamıştır. Bu desenlerde, kararlı ve kesin çizgiler görülür. Chlebowski, Sultan Abdülaziz'in bu çizgi kurgularını figür, renk ve ışıkla tuvallerde canlandırmıştır. Saray ressamı Chlebowki'ye ayda 5000 kuruş maaşının yanı sıra, yaptığı her eser için ayrıca bir bedel ödenir.
Arşiv belgeleri, Chlebowski'nin saray için ağırlıklı olarak klasik dönemdeki Avusturya (Nemçe) ile yapılan savaşlar ve Türk-Yunan (Mora) savaşları gibi çok figürlü kompozisyonlar yaptığını belgeler. Sanatçı, I. Selim (Yavuz), II. Selim (Sarı), Sultan Abdülaziz ve Saliha Sultan'ın resimleri yapmış, ayrıca Kâğıthane ve Göksu çevresiyle bazı çiftlikleri manzaralarına konu almıştır. Arşiv belgeleri, Chlebowski'nin saraya "Sarı Sultan Selim Hazretlerinin Mohaç Muhârebesi" adlı tabloyu yaptığını da gösterir. Söz konusu eser, Milli Saraylar Tablo Koleksiyonu'ndaki "Mohaç Meydan Savaşı" adlı eserdir.
ÜNLÜ SANATÇILARIN ÖĞRENCİSİ HALİFE
Abdülmecid Efendi, Sultan Abdülaziz'in saray ressamı Stanislaus Chlebowski, Sanâyi-i Nefîse Müdürü Osman Hamdi Bey, okulun yağlıboya resim öğretmeni Salvatore Valéri ve Sultan İkinci Abdülhamid'in saray ressamı Fausto Zonaro'dan resim dersleri aldı.
Şehzâdegân Mektebi'nde eğitim gören Abdülme cid Efendi'yle Şeker Ahmed Paşa da ilgilenmişti. Ayrıca Abdülmecid Efendi'nin Mekteb-i Os mânî mezunu bir asker ressamdan ve 1914 Kuşağı ressamlarından İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Hüseyin Avni Lifij, Namık İsmail, Nazmi Ziya ve Şevket Dağ'dan resim dersleri aldığı bilinmektedir.
BABASININ EN BÜYÜK TANIĞI ABDÜLMECİD
Abdülmecid Efendi, babası Sultan Abdülaziz'in resme olan ilgi ve yeteneğinin bir tanığıdır. Bu yüzden, eğer Sultan Abdülaziz'in desenleri dışında yağlıboya tabloları olsaydı Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi 'nde mutlaka yayınlanırdı. Oysa bu gazetede desenlerden bahsedilmesine rağmen tabloları olduğu belirtilmedi.
Abdülmecid Efendi, saray yaşantısını kendisinin ve aile bireylerinin portreleri ile aktardı. Figüratif çalışmalarının önemli bir kısmını, at ve insan figürlerinin işlendiği tablolar oluşturuyordu. Tablolarını yaparken modelden faydalandığı gibi, resim dosyalarında bulunan karelenmiş baskı resimler, karelenmiş fotoğraflar ve eskizlerden anlaşıldığı üzere, fotoğraf ve gravürlerden de yardımcı unsur olarak faydalanmıştı. Doğu-Batı kültürünü tablolarında birleştiren sanatçı, Gérôme ve Osman Hamdi Bey'i örnek aldığı oryantalist anlayışta tablolar da yaptı.
ABDÜLMECİD EFENDİ VE “AVLUDA KADINLAR” TABLOSU
Abdülmecid Efendi'nin 1899 tarihli "Avluda Kadınlar" isimli erken dönem eseri, ilginç konusu bakımından özel bir önem kazanmıştır. Ortadaki küçük beyaz bir bez parçası ile örtülmeye ve ayağını havuza sokmaya çalışan kadın figürü, Fransız heykeltıraş Etienne-Maurice Falconet'in Louvre Müzesi'ndeki 1757 tarihli "Banyo Yapan Kadın" heykelinden alınmış.