Osmanlı'da fermanlarla eski İstanbul
Gazeteci-yazar Sadık Albayrak'ın imzasını taşıyan '41 Belge Işığında Eski İstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre' kitabıyla Osmanlı'daki hayvan ve çevre hakları konusunda onlarca belge gün yüzüne çıktı. Bugün hâlâ Adalar'daki atlara yapılan eziyet tartışılırken, kitapta III. Selim döneminde, 3 Aralık 1800'de çıkarılan fermanla yük taşıyan hayvanların cuma günleri çalıştırılmasının yasaklandığı görülür. Hayvan haklarının yanı sıra mahalle ve dükkânların önlerinde biriken çöpler, kurban atıkları gibi pek çok konuda aydınlatıcı bilgilere yer verilen kitap, İstanbul'un sosyal hayatıyla hayvan ve çevre ilişkilerini gösteren belgeler günümüz hayatına ışık tutuyor.
Giriş Tarihi: 23.02.2019
15:07
OSMANLI'DA HAYVAN VE ÇEVRE HAKLARI
Sadık Albayrak'ın '41 Belge Işığında Eski İstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre' adlı eseri, İstanbul Müftülüğü bünyesinde yer alan "Şeri Siciller Arşivi"ndeki "İstanbul Kadılığı" ve diğer mahkemelerden araştırılarak, İstanbul'la ilgili insan, hayvan ve çevre konularındaki belgelerden oluşturuldu. On bine yakın İstanbul mahkemelerinde defterler bulunuyor. Altı asır, İstanbul'da Müslüman ve Hristiyanlar ile Yahudilerin ortaklaşa sürdürdükleri hayatın bir "ortak yapısı" gibi insanların karşısına çıkıyor. Gazeteci-yazar Sadık Albayrak "41 Belge Işığında Eski İstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre" isimli kitap ile Osmanlı'daki hayvan ve çevre hakları konusunda onlarca belge gün yüzüne çıktı. Albayrak kitabı şöyle açıklıyor:
"BİR VE BERABER YAŞANIR HAYATIN İPUÇLARI"
"Bu küçük derlemede 52 civarında, orijinal belge yer almakta, bugünkü toplumsal hayata ve çevre olayına, "nostaljik" yapıdan çok, "ekolojik" bir ölçü getirmektedir. İnsan, hayvan ve çevre ile üçlü bir hayat tarzında hiç bir zaman din, ırk, siyasal görüş ve sosyal ayırımcılık olmadan insan ve hayvan arasında, toprak, hava ve su "müşterekliği" göze çarpmaktadır. Dünün İstanbul'unda yaşanan sorunlarla, bugünün İstanbul'unda da yaşanmaması gereken olayların insan unsuru bakımından pek bir farklılık göstermediğini belgelerde görmekteyiz. Dünün sorunları ile bugünün çözümlerinde, yine geçmişin belgeleriyle bilimsel bir "tecrübe"ye indirgenip, bir ve beraber yaşanır bir hayatın ipuçlarını yakalamak mümkündür... Bugün çevrenin bilimsel bir analizi yapılsa, geçmişteki uygulamaların, bugün için de geçerli olduğunu, insan ve çevrenin birbirinin ayrılmaz bir parçası gibi karşımıza çıkmakta olduğu görülecektir. Bu belgelerin, bilgi çağına çok anlamlı yeni bir mesaj vereceğine ve yeni boyutlar kazandıracağına inanmak istiyoruz... Geçmişimizi bize miras bırakanların, bizden daha temiz ve sağlıklı bir çevre bıraktıklarını bu belgelerde ibretle seyrediyoruz."
İKİNDİDEN SONRA VE CUMALARI YÜK YÜKLEMEK YASAK!
III. Selim döneminde, 1800'de çıkarılan fermanda ise yük taşıyan hayvanlarına haftada bir gün tatil şart koşuluyor. Fermanda "At hamallarına, yüklerini gerekli yere taşıdıktan sonra geri dönerken atlarına binmemeleri için eskiden beri olduğu gibi atlarının semerlerinin üzerine demirden bir sur yaptırmaları ve hayvanları, her gün ikindiden sonra ve Cuma günleri çalıştırmamaları emredilmiştir." denilir.
SEMERLER ÜÇER TANE DEMİR ÇİVİ KONULACAK!
I. Mahmud döneminde, 1731 tarihli fermanda eziyet olduğu gerekçesiyle yük taşıyan hayvanların üstüne binilmemesi isteniyor. Fermanda şöyle deniliyor: "İstanbul'da at hamallarının ikindi vaktinden sonra atlarına yük yüklememeleri ve kendilerinin de atlarına binmemeleri için bütün yük atlarının semerine üçer tane demir çivi konması kanunlaştırılmış olduğu halde bazı kişilerin eski alışkanlıklarına göre hareket ettikleri ihbar olunmuştur. Atların semerlerinin ortasına onlara binmemeleri için, eskiden olduğu gibi üçer tane birbirinin aynısı demir çivi koymalarını ve ikindi vaktinden sonra atlarına yük yüklememeleri sıkı bir şekilde tembih ediniz."
KURBAN BAYRAMI'NDAN DİKKAT EDİLECEKLER
Kurban Bayramı'nda kesim sonrası ortaya çıkan kirli görüntülerden Osmanlı döneminde de ciddi rahatsızlık duyulduğu II. Mahmud döneminde çıkarılan fermandan da anlaşılıyor. 26 Ağustos 1822 tarihli fermanda şöyle buyruluyor: "Bu kurban bayramında kesilecek olan kurbanların baş, ayak, ciğer ve etlerin çarşı ortasına köşe ve bucaklara bırakarak kötü koku yayılmasına neden kişilerin engellenmesi… Her bir imamın kendi mahallesinin ahalisine, bu fermana aykırı hareket edenlere hadlerini bildireceğini ifade ve beyan etmeye bir an önce başlanması için bütün imamlara bu yüce fermanı ilan ve bildir."