Osmanlı'nın parmak izi: Safranbolu
Tarihi M.Ö. 3000 yılına kadar uzayan Safranbolu, sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel eserleriyle UNESCO tarafından Dünya Kenti ününe kavuşturdu. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı imparatorluklarına ev sahipliği yapan şehir, görenleri kendine hayran bırakmaya devam ediyor.
Giriş Tarihi: 14.06.2018
11:00
Güncelleme Tarihi: 14.06.2018
11:24
Anadolu'nun kuzeybatı kesiminde, tarihte Paphlagonia olarak adlandırılan bölgede bulunan Safranbolu'nun bilinen tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanır. Şehir eski çağlarda Homeros'un İlyada destanında geçen Paflagonya bölgesinde yer alır. Adını, kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen safran bitkisinden alan Safranbolu, tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptı. Bunların başlıcaları Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluklarıdır. Safranbolu'nun Türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196'da olduğu bilinir.
Safranbolu, tarihi geçmişinde, en üstün ekonomik ve kültürel düzeyine Osmanlı döneminde ulaştı. Kentin 17. yy da İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi oluşu, bölgede ticaretin gelişimine olanak sağlayarak yöreyi hızla zenginleştirdi. Bu dönemde Osmanlı sarayından ve devlet adamlarından bazıları kente önemli eserler bıraktı.
Safranbolu evlerinin Osmanlı döneminde yumurta akından yapıldığı ve çok uzun süre depreme dayandığı söylenilir. Safranbolu evleri, Türk kültürünü aile yaşantısını aktara mükemmel yapıtlardan biridir. Evler, konak tarzında hali vakti yerinde ailelerin kaldığı evlerdir. Safranbolu evleri birbirinin önünü ve güneşi kapatmaz. Sokaklar taşlarla örülüdür.
Safranbolu evleri genelde 2 ya da 3 katlı binalardan oluşur. Evlerin ilk katları hayvan damı ve hayat olarak kullanılır ve alt kat taş yığma duvar kullanılır. Safranbolu Evleri, ahşap çatkılı, taş ve kerpiç örgülü duvarlar beyaz badanalıdır. Geniş ocaklar evde dikkat çeker. Ahşap Kapı ve tavan süslemeleri görülmeye değerdir. Evler haremlik selamlık tasarlandı.
Evler şehrin iki bölümünde toplandı. Bunlardan ilki kışlık evlerin bulunduğu Çarşı kesimi, diğeri yazlık evlerin bulunduğu bağlardır.
Kentin turistik ve tarihi eserlerinin yoğunlaştığı bölge Çarşı kesimidir. Bu bölge kuzeydeki Kale ile güneydeki Hıdırlık tepelerinden izlenebilir. Üzerinde iki anıt mezar bulunan Hıdırlık Tepesi, eski dönemlerde açık hava namazgâhı olarak kullanıldı. Bu tepeden kentin anıtsal eserlerini bir arada görmek mümkündür.