Osmanlı’nın pirüpak mekânları
Pürüzsüz mermerlerin kubbeden vuran ışık huzmeleriyle parladığı, mis gibi sabun kokularının sıcak sulardan yükselen buğuya karıştığı masalsı bir dünyadır hamamlar. Bir yandan asırlara uzanan tarihleri, mimarileri ve buralara yolu düşenlerin hikâyelerinin büyüsüne kapılır, bir yandan da geleneksel bakım kürleri ve özel masajlarla kendimizi yenilenmiş hissederiz.
Giriş Tarihi: 27.04.2018
18:04
Güncelleme Tarihi: 27.04.2018
18:12
Dönemin padişahı I.Mahmut 'un Ayasofya Külliyesindeki kütüphanesine ve Aya Sofya Camiine gelir sağlamak için yaptırılmıştır. Hamamın planını Hassa Mimarı Süleyman Ağa çizmiş ve hamam, Abdullah Ağa tarafından inşa edilmiştir.
ağaloğlu Hamamı'ndan önce aynı yerde Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın bir sarayı vardı. Bu yapı 1740 senesinde yandı ve arsasında Cağaloğlu Hamamı 'nın yapımına başlandı.
1768 yılında Sultan III. Mustafa tarafından şehrin artan su ve odun ihtiyacı nedeniyle büyük hamam yapılmasının yasaklanmasından önce yapılan son büyük hamam olması nedeniyle tarihte ve günümüzde büyük önem taşımaktadır.
Yerebatan Sarnıcı yakınında bulunan eserin mimari yapısında, yapının soğukluk ve sıcaklık bölümlerinin düzenlenişinde, Barok üslubu klasik Osmanlı mimarisinde olmayan yenilikler göze çarpmaktadır. Erkek bölümünde, büyük bir kubbeyle örtülü soyunmalıktan, küçük bir kubbe ve yedi tonozla örtülü soğukluğa geçilir. Sıcaklık da sekiz mermer sütunu bağlayan kemerlere oturan büyük bir kubbe ile örtülüdür. Ortada büyük bir göbek taşı, köşelerde kubbeli halvet hücreleri bulunmaktadır.
Kadınlar ve erkekler için ayrı bölümleri olan çifte hamamın, kadınlar çıkışı hamam sokağına, erkekler çıkışı caddeye bakar.
Cağaloğlu Hamamı'nın camekânını geniş bir kubbe örter. Camekânın çevresinde konsollar üzerine bina edilmiş soyunma odaları bulunur. Hamamın orta yerinde; tek parçalık mermerden, geniş bir havuz vardır ve havuzun orta yerinde üç katlı enfes bir fıskiye yer almaktadır. Hamamın ılıklığındaki dört mermer ayak üzerine oturtulmuş geniş kubbe ve yedi beşik kubbe, yapının çatısını oluşturmakta ve buradan hamamın hararesine geçilmektedir. Harare; işlemeli sekiz mermer sütun üzerine oturtulmuş geniş ve heybetiyle göz kamaştıran bir kubbeyle örtülüdür.
ç yüz yıldır bütün ihtişamı ile ayakta duran Cağaloğlu Hamamı günümüzde halen restorasyon yapılmadan, gelen ziyaretçilerine sadece fiziksel değil, ruhsal bir tarihi deneyim yaşatıyor. Burada geçmiş yüzyılların kokusuyla zaman kavramı önemsizleşiyor.
KILIÇ ALİ PAŞA HAMAMI
İstanbul'un Tophane semtindeki Kılıç Ali Paşa Hamamı , Kılıç Ali Paşa Camisi'nin yanında 1580-1583 tarihlerinde Kaptan-ı Derya Ali Paşa (Uluç Ali Reis) tarafından Mimar Sinan'a ustalık döneminde yaptırılmış hamamdır. Etrafını saran sokaklar ve meydanın zemin kotu sonradan yükseldiği için bugün çukurda kalmıştır. Mimar Sinan Medresesi sokağından, basamaklarla inilerek ve bir rüzgârlıktan geçilerek mermer döşemeli bir soyunmalığa girilir.