Osmanlı'nın salgın hastalıklarla mücadele için kurduğu hayır eseri: Gureba Hastanesi
Gureba Hastanesi, Bezmiâlem Sultan'ın bulaşıcı hastalıklarla mücadele edilmesi için yaptırdığı ve asırlardır hizmetine devam eden hayır eseriydi. Bütün masrafları Valide Sultan tarafından karşılanan hastanede yoksul ve garip Müslümanlar ücretsiz tedavi edilirdi. Peki burada hangi hastalıklarla mücadele edildi? Hastanenin misyonu neydi? Gelin, yoksul halkın umudu Gureba Hastanesi'ne yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 24.06.2021
16:51
Güncelleme Tarihi: 29.06.2021
10:30
Sesli dinlemek için tıklayınız.
Bezmiâlem Valide Sultan'ın 1840-1851 tarihleri arasında hazırlanmış 14 vakfiyesinden biri hastaneye aitti.
📌Valide Sultan, inşası 1845'te tamamlanıp 1847'de faaliyete giren hastanenin halka karşılıksız hizmet vermesi için oluşturduğu gelir getiren vakıf mallarının çalışma ve işletme şartlarını belirttiği resmi vakfiyeler düzenlettirdi.
📌 Hastaneye oldukça önem veren Bezmialem Sultan, vakıf gelirlerinin yetmediği takdirde vakfettiği bütün malların bu hastanenin ihtiyaçları için karşılanması şartını da ilave ettirdi.
📌 Buna göre; hastane ile bitişiğinde bulunan cami, hastanenin önündeki çeşme, bir kârgir hamam, dokuz dükkân ve bunlara bağlı olan üç masura akar tatlı su, cami arkasında bulunan ağaç dikili bahçe evkaf-ı mazbute olmak üzere vakfedildi.
📌Geliri hastaneye vakfedilmiş önemli emlâk arasında Terkos Gölü ve etrafındaki mera, dükkan ve tarlalar bulunuyordu.
📌 Oğlu Sultan Abdülmecid, hastane masrafı için 1847 yılının Mart ayından itibaren her yıl Maliye Hazinesi'nden 1.000 kuruş verilmesini irade buyurdu.
📌Gureba Hastanesi'nin kadrosu Hekimbaşı İsmail Paşa ile Bezmiâlem Valide Sultan'ın kethüdası ve Darphane Nazırı Tahir Efendi tarafından belirlendi.
➡Hastane Nazırı, Tahir Efendi'ydi. Görevleri ise şunlardı: Hastanede çalışacakların sayısını hasta mevcuduna göre beyhude masraf olmaması için azaltıp çoğaltmak, yapılan bütün tayinleri kayda geçirmek, erzak, et, ekmek, odun-kömür, çamaşır ve bunun gibi temel ihtiyaç malzemelerini satın almak, hastaneye başvuran hastaların fişleri ile ilgilenmekti.
(x) Osmanlı hastaneleri
📌 Hastanenin ilk kadrosu müdür, birinci ve ikinci tabip, birinci ve ikinci cerrah, birinci ve ikinci eczacı, sülükçü, havanzen, iki kâtip, maaş memuru, vekilharç, dört aşçı, başhademe ile otuz hademe, berber ve iki kapıcıdan oluşurdu. 1905 yılına gelindiğinde ise kayıtlarda 108 görevli olduğu görülür.
📌 Gureba Hastanesi'nde belli branşlardan uzman hekimler yer alırdı. Bunlardan bazıları şöyleydi: Dahiliye hastalıkları uzmanları (emraz-ı dahiliye mütehassısları), göz hastalıkları uzmanı (emraz-ı ayniye tabibi), kulak burun boğaz doktoru (emraz ve ameliyat-ı üzniye ve hançereviye tabibi), fizik tedavi uzmanı (masaj ve elektrik ve tedavi-i bil-mâ mütehassısı) operatör, operatör muavini, kimya ve bakteriyoloji şefi, deri hastalıkları ve frengi uzmanı (emraz-ı cildiye ve efrenciye).
📌 Hastanedeki görevliler her gün saat 9'da gelir, yarım saat sonra da görevlerine başlardı. Doktorlar öğlen, eczacılar 14:00'da memurlar ise akşam 4'te buradan ayrılırdı.
📌Tabipler, eczacılar ve idari görevliler nöbetleşe görevlerini sürdürürlerdi. Nöbet tuttukları 24 saat zarfında hastaneden 200 metreden fazla uzaklaşmaları yasaktı . Görevlerini her gün saat 12.00'de devrederlerdi.
📌 Gureba Hastanesi'ndeki hastabakıcıların görevleri vakfiyede belirtilir. Buna göre hastalara müşfik davranacak, hastaların yemeklerini mutfaktan getirip koğuş onbaşısının nezaretinde birer birer dağıtacak, kendi kendine yemek yiyemeyen ve ilaçlarını içmeğe muktedir olamayanlara yardım edeceklerdi. Ayrıca tabip izniyle koğuştaki hastalar hamama götürürlerdi.
📌Hastabakıcıların bir diğer görevi koğuşların temizliğine dikkat etmekti. Yatakları temiz ve düzgün tutmalarının yanı sıra cenaze nakli de görevleri arasındaydı.
📌 Ayrıca kendi kişisel temizliğine de dikkat etmeleri gerekiyordu. Ellerini daima temiz bulundurmaya, tırnaklarını sık sık kesmeğe ve haftada en az bir defa yıkanıp tıraş olmağa mecburdular.
➡ 1864 yılında Kafkasya'dan zorunlu göçe tabi tutulan Çerkesler Osmanlı'ya yöneldi. Uzun bir yolculuk sonucunda payitahta gelen göçmenlerin çoğu hastaydı. Kadın göçmenler Gureba Hastanesi'ne yatırıldı. Kadın hastaları bakmak için görevli 11 hastabakıcı kadın bulunuyordu.
HASTALARIN TEDAVİ ŞARTLARI
Hastane yoksul ve garip Müslümanların ücretsiz tedavi edilmeleri şartı vardı.
📌 Gurebâ-yi Müslimîn inşa edildiği devirde payitahtta Müslüman halkın yatarak tedavi olabileceği hastane sayısı oldukça sınırlıydı.
➡Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin dahiliye ve cerrahi klinikleri, kimsesiz ve bakıma muhtaç kimselere hizmet veren Hürrem Sultan Darüşşifası, akıl hastaları için ayrılan Süleymaniye, Atik Valide Nurbanu Sultan ve Sultan Ahmed Dârüşşifaları yatılı tedavi eden hastanelerdi.
📌 İlk önce hastaların tedavi olabilmesi için bir dilekçe ile başvurması gerekirdi. Sonrasında hastane nazırı, hastayı muayenesi yapılmak üzere baştabibe gönderirdi. Eğer tedavi edilebilir bir hastalığı varsa ve yatması gerekiyorsa hastanın adı yazılı olarak hastane nazırına bildirilirdi.
📌 Hastane nazırı bu yazının üstüne işaret koyup tarih attıktan sonra yatış işlemi başlardı.
📌Hastalar, eşyalarını ve kıyafetlerini görevlilere teslim etmeye, kendilerine verilen elbiseleri giymeye mecburlardı. Ayrıca belirtilen yatakta yatıp verilen kaplardaki yemeği en çok bir saat içinde yedikten sonra kapları iade etmeleri gerekiyordu.
📌 Yatan hastaların kıyafetleri üç günde bir sabahleyin hizmetçiler tarafından toplanıp temiz elbiseler verilirdi. Hastalardan çıkan kirli çamaşırlar yıkanırdı.