Ravza-i Mutahhara’nın duvarlarını hüsn-i hat ile süsleyen Osmanlı sanatkarı
Mescid-i Nebevi'nin içindeki Ravza-i Mutahhara'nın hat yazılarının, bir Osmanlı hattatı tarafından meşk edildiğini biliyor muydunuz? Peki, onun kaleminden çıkan bu eserin 2 bin metrelik uzunluğu ile dünya üzerinde "bir camide kuşak biçiminde bulunan en uzun yazıyı" oluşturduğunu?
Giriş Tarihi: 28.01.2019
13:04
Güncelleme Tarihi: 10.03.2021
11:05
‘HATTAT SULTAN’IN HİMAYESİNDE BİR HATTAT
Abdullah Zühdî Efendi, takvimler 1857 yılını gösterdiğinde Harem-i Şerîf-i Nebevî'nin yazılarını yazmak üzere açılan müsabakaya katıldı.
🔸 Dönemin Osmanlı sultanı Abdülmecid Han, hat sanatına oldukça düşkündü ve kendisi de oldukça iyi bir hattattı.
🔸 Sultan Abdülmecid, Abdullah Zühdi Efendi ve Abdülfettah Efendi'nin yanı sıra, dönemin en önemli hattatlarını da himayesi altına almıştı.
🔸 Osmanlı Sultanları, mukaddes topraklara İslam'a ve Hazreti Muhammed'e bağlılığının nişanesi olan birçok hizmette bulundu.
🔸 Onlardan bir tanesi de Medine'de bulunan Mescid-i Nebevi'nin içindeki Ravzi Mutahhara'nın hat yazılarıydı.
Hattat Abdullah Zühdî Efendi'nin meşk ettiği sülüs levha.
RAVZA-İ MUTAHHARA’NIN HATLARINI 7 YILDA MEŞK ETTİ
Sultan Abdülmecid, hattatlığını çok beğendiği Abdullah Zühdi Efendi'yi, Medine'de Ravza-i Mutahhara yazılarını yazmakla bizzat görevlendirdi.
🔸 Zühdi Efendi, 1857'den itibaren 7 yıl süre ile Medine'de kalarak Çömezzâde Muhsin, müzehhip Hacı Hüseyin ve öğrencisi Ahmed Efendilerin de yardımı ile Ravza'nın duvar ve kubbelerindeki celî sülüs ayet, hadis ve kasideleri yazdı.
Ravza-i Mutahhara: Cennet bahçelerinden bir bahçe…
DÜNYANIN EN UZUN HAT YAZISI
Ravza-i Mutahhara'da onun kaleminden çıkan eserlerin toplamı 2 bin metreyi buldu. Bu rakam, hâlen dünya üzerinde bir camide kuşak biçiminde bulunan en uzun mesafeli yazıdır.
🔸 Ravza-i Nebî kıble duvarlarında bugün de hayranlıkla izlenen yazılar, bir daha yazılamayacak güzellikte tasarlanmış ve büyük bir ustalıkla ahşap üzerine uygulanmıştır.
HALKTAN ALDIĞI DESTEKLE ÇALIŞMALARINI TAMAMLADI
Sultan Abdülmecid tarafından yapılan değerlendirme ile kendisine verilen bu görev karşılığında Abdullah Zühdî Efendi, 7500 kuruş maaş ve üçüncü rütbeden Mecidî Nişanı ile ödüllendirildi.
🔸 Bu görevi ifa etmek üzere gittiği Medine'de üç yılı aşkın süre kaldıysa da, 1861'de yaşanan saltanat değişikliği nedeniyle inşaat işi durdurulduğundan, yazıları tamamlayamadı.
🔸 Hükümete yapılan müracaatlardan da sonuç çıkmayınca, inşaat nâzırı Üryânîzâde Ahmed Es'ad Efendi ile birlikte bir kampanya başlatarak, halktan aldıkları yardımlarla inşaatı ikmal ettiler.
🔸 Bu arada bizzat sultan tarafından tahsis edilen maaşı da kesilmişti.
Hattat Abdullah Zühdî Efendi'nin meşk ettiği celi sülüs levha.
"De ki: Hamdolsun Allah'a, selâm olsun seçkin kıldığı kullarına."
Neml Suresi, 59
NEDEN ‘MISIR HATTATI’ UNVANI İLE TANINDI?
Maaşın yeniden tahsisi ile ilgili olarak yaptığı görüşmelerden bir sonuç alamayınca Mısır'a giderek Hıdîv İsmâil Paşa'nın himayesine girdi.
🔸 "Mısır Hattatı" unvanı ile dini ve resmî yapıların yazılarını yazar, mekteplerde verilen hüsn-i hat derslerine nezaret ederdi.
Hattat Abdullah Zühdî Efendi'nin meşk ettiği nesih, sülüs hat.
VIDEO