Selimiye'deki ters lale motifinin öyküsü
Osmanlı'nın mimarbaşı olan Mimar Sinan, inşa ettiği tüm eserlerde farkını ortaya koyarak adından söz ettirmiş; kendisine verilen Koca Sinan unvanının ne denli isabetli olduğunu göstermiştir. Şaheserlerinden biri olan Selimiye, ile Osmanlı cami mimarisi zirveye ulaşır. Yapısal özelliklerinin yanında müezzin mahfilinin ayaklarından birine işlenmiş lale motifi ile de ilgi odağı olur.
Giriş Tarihi: 16.06.2023
15:24
Güncelleme Tarihi: 20.06.2023
09:34
🔸 Mimar Sinan'ın Sultan Selim Han için, dünyada o güne dek yapılmamış, en büyük kubbeli camiyi yapmak gibi büyük ve iddialı bir hedefi vardır. Sinan, cami için detaylı topografya çalışmaları yapar.
🔸 Selimiye'nin inşası 1569 -1575 arasında, tam 14 yıl sürer. Cami, şehrin her tarafından görülür vaziyettedir.
Topkapı Sarayı'ndaki küçük Dolmabahçe
VIDEO
🔸 İnşa çalışmaları Edirne'nin eski merkezinde, "Kavak meydanı" olarak adlandırılan yerde başlar. Yapı, büyük bir dikdörtgen avlu içinde ortada cami, güneydoğu ve güney batıda birer medrese, batıda arasta ve sıbyan mektebinden oluşan bir külliyeyi oluşturacak biçimde planlanır.
🔸 Anıtsal görünümüyle göz dolduran yapının, 4 tarafında yer alan her biri 3 şerefeli minareleri mümkün olabilecek en ince biçimde tasarlanmalarıyla dikkat çeker. Minarelerde, birbiriyle çakışmadan ayrı ayrı şerefelere ulaşan 3 yollu merdiven sistemi vardır.
🔸 Selimiye Camii süslemelerine baktığımızda lale motifi çokça karşımıza çıkar. Cami, sıraltı tekniğiyle yapılmış 16. yy çiniciliğinin en güzel örneklerine sahiptir. Bu çinilerde 101 farklı desende lale motifi kullanıldığı tespit edilmiştir.
🔸 Cami'ye haşmetli, yükselerek güzele, sonsuzluğa uzanan bir estetik anlayışı hakimdir.
🔸 Bu muhteşem yapının kubbesinin çapı , o güne kadar yapılmış en büyük kubbeye sahip Ayasofya'yı da geçer.
🔸 Kubbe, 6 metre genişliğinde kemerlerle birbirine bağlanan 8 payeye oturur. Sinan, bu eseri sayesinde "kubbeyi zirveye taşıyan mimar" olarak anılmaya başlar.
Üzerine kuş konmayan cami
🔸 Kubbenin tam altına denk gelen, ortasında 12 mermer sütunla yükselen müezzin mahfili, altın varaklı edirnekârî kalem işleriyle klasik dönemin en güzel eserlerindendir. Bu müezzin mahfili hüzünlü bir hikayeyi de hafızalara getirir.
🔸 Mimar Sinan, Edirne'ye gelirken çok sevdiği torunu Fatma'yı yanında getirir. Fatma, dedesinin yanından bir an olsun ayrılmaz, her yere onunla gider. Küçük kız, henüz 8-10 yaşlarındadır.
*Edirnekârî tekniği nedir?
Edirne'de ortaya çıkıp Edirneli sanatçılar tarafından üslubu oturan, ahşap üzerine boya ile yapılan bezeme.