Seyahatname'de adı geçen baharatlar
Seyahatname adlı eserinde birçok ülkeye dair sosyal, kültürel ve mimari özellikleri yansıtan Evliya Çelebi, kitabında Osmanlı'nın yemek kültürü hakkında da oldukça geniş bilgilere yer verir. Yemek kültürünün içinde şüphesiz yemeklere lezzet ve aroma katan baharatlar da oldukça geniş yer tutar. Acaba 17. yüzyılda hangi baharatlar, Osmanlı sofralarına lezzet katıyordu?
Giriş Tarihi: 19.08.2023
09:31
Güncelleme Tarihi: 21.08.2023
11:53
Sesli dinlemek için tıklayınız.
🔸 Kendi anlatımıyla Evliya Çelebi, gezilerine gördüğü bir rüya üzerine başlar. Rüyasında Peygamber Efendimiz'i (SAV) görür. Fakat yanına gitmekten çekinir. Sonunda bir cesaretle gitme kararı alır ve "Şefaat ya Resulullah" yerine, "Seyahat ya Resulullah" der. Bu şekilde, ömrünün sonuna kadar devam edecek birçok macera ve tehlike yaşayacağı seyahatlerinin başladığını anlatır.
🔸 Seyahatlerinin bir kısmını Köse Ali Paşa, Melek Ahmed Paşa, Köprülü Mehmed Paşa ve Defterdarzâde Mehmed Paşa gibi devlet adamlarının yanında gerçekleştirir ve birçok yabancı ülkeyi ziyaret etme şansına erişir. Gezileri sırasında birçok paşaya imamlıkta bulunur ve ulak olarak birçok yere gidip gelir. Böylece birçok kültürü yerinde gözlemler.
🔸 Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı on ciltlik eseri, kültür tarihimiz bakımından oldukça önemli ve hacimli bir kitaptır. Eserde Çelebi'nin gezdiği ülkeler ile Osmanlı Devleti'nin mimarisi, gelenekleri ve yemek kültürü hakkında oldukça geniş bilgiler yer alır.
🔸 Osmanlı yemek kültürünün içinde diğer birçok ülkede olduğu gibi baharatlar önemli bir yer tutar. Biz de bundan hareketle eserin yazıldığı 17. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde hangi baharatların kullanıldığına ve yiyeceklerin nasıl tatlandırıldığına bakalım...
🔸 Seyahatname'de birçok baharat adı geçer. Evliya Çelebi baharatlarlardan, kurutulmuş otlardan hem yemeklere lezzet ve koku veren tatlandırıcı hem de tıp ilminde kullanılan ilaçlar olarak bahseder.
🔸 17. yüzyıla ait metinde, baharat ile ilaç ve yem eklik ot ile deva otu arasında kesin bir ayrım yapılmaz. Osmanlı'da baharatlar ilaç ve macun imalatında önemli bir yer tutar.
(X) Evliya Çelebi'nin dilinden Seyahatname
Seyahatname'de adı geçen baharatlar
* Amber - ışkın - havlıcân - zencebîl - saparna - defne
* Anason - karanfil - hindistan cevizi - ûd/öd - za'ferân/za'fran (safran)
* Ashür - kakule - asl-ı kebere (kapari kökü) - sa'leb - karabiber
* Adamotu - labada/labada kökü - mastaki - sadıç - şerbetçiotu
* Çörekotu - lâden - misk/müşk - sinâmeki - sadefotu
* Biber - mahleb - reyhan - râziyane (rezene) - susam
* Çamsakızı - haşhaş - roka - zahter - nuhve - hindiba
* Deva otu - halka kökü - tuz - sünbül-i hindî - nane - dereotu
🔸 Günümüzde sütlü tatlı ve yemeklerde kullanılan tarçın, safran, karanfil ve zencefil , Osmanlı'da yalnızca muhteşem yemeklere aroma veren baharatlar olarak değil; aynı zamanda işkembe çorbası ve zerde gibi birçok yemeğin tatlandırıcı olarak kullanılıyordu.
🔸 Evliya Çelebi, sokak satıcılarının ve yöresel mutfakların yemeklerini anlatırken İstanbul merkezli bir saray mutfağının geniş bir coğrafyayı nasıl etkilediğini de anlatır.
"Esnaf-ı palûdeciyân: Fağfûri ve çini Kütahiyye filcânların zeyn edüp (süsleyip) çârşû-yı bâzâr içre, Bahârlı palûdem , kaynar kaynar palûdem var cânım diyerek ubûr eder (geçerler). … üzerine zencebil ve darçın eküp ve gülâbdân ile gülâb (gülsuyu) saçup kâr ederler."
(X) Palûde nedir?
Peltedir.