Arama

Seyahatname'de adı geçen baharatlar

Seyahatname adlı eserinde birçok ülkeye dair sosyal, kültürel ve mimari özellikleri yansıtan Evliya Çelebi, kitabında Osmanlı'nın yemek kültürü hakkında da oldukça geniş bilgilere yer verir. Yemek kültürünün içinde şüphesiz yemeklere lezzet ve aroma katan baharatlar da oldukça geniş yer tutar. Acaba 17. yüzyılda hangi baharatlar, Osmanlı sofralarına lezzet katıyordu?

Sesli dinlemek için tıklayınız.

🔸 Evliya Çelebi'nin Seyahatname adlı on ciltlik eseri, kültür tarihimiz bakımından oldukça önemli ve hacimli bir kitaptır. Eserde Çelebi'nin gezdiği ülkeler ile Osmanlı Devleti'nin mimarisi, gelenekleri ve yemek kültürü hakkında oldukça geniş bilgiler yer alır.

🔸 Osmanlı yemek kültürünün içinde diğer birçok ülkede olduğu gibi baharatlar önemli bir yer tutar. Biz de bundan hareketle eserin yazıldığı 17. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde hangi baharatların kullanıldığına ve yiyeceklerin nasıl tatlandırıldığına bakalım...

🔸 Seyahatname'de birçok baharat adı geçer. Evliya Çelebi baharatlarlardan, kurutulmuş otlardan hem yemeklere lezzet ve koku veren tatlandırıcı hem de tıp ilminde kullanılan ilaçlar olarak bahseder.

🔸 17. yüzyıla ait metinde, baharat ile ilaç ve yemeklik ot ile deva otu arasında kesin bir ayrım yapılmaz. Osmanlı'da baharatlar ilaç ve macun imalatında önemli bir yer tutar.

(X) Evliya Çelebi'nin dilinden Seyahatname

Seyahatname'de adı geçen baharatlar

* Amber - ışkın - havlıcân - zencebîl - saparna - defne

* Anason - karanfil - hindistan cevizi - ûd/öd - za'ferân/za'fran (safran)

* Ashür - kakule - asl-ı kebere (kapari kökü) - sa'leb - karabiber

* Adamotu - labada/labada kökü - mastaki - sadıç - şerbetçiotu

* Çörekotu - lâden - misk/müşk - sinâmeki - sadefotu

* Biber - mahleb - reyhan - râziyane (rezene) - susam

* Çamsakızı - haşhaş - roka - zahter - nuhve - hindiba

* Deva otu - halka kökü - tuz - sünbül-i hindî - nane - dereotu

🔸 Günümüzde sütlü tatlı ve yemeklerde kullanılan tarçın, safran, karanfil ve zencefil, Osmanlı'da yalnızca muhteşem yemeklere aroma veren baharatlar olarak değil; aynı zamanda işkembe çorbası ve zerde gibi birçok yemeğin tatlandırıcı olarak kullanılıyordu.

🔸 Evliya Çelebi, sokak satıcılarının ve yöresel mutfakların yemeklerini anlatırken İstanbul merkezli bir saray mutfağının geniş bir coğrafyayı nasıl etkilediğini de anlatır.

"Esnaf-ı palûdeciyân: Fağfûri ve çini Kütahiyye filcânların zeyn edüp (süsleyip) çârşû-yı bâzâr içre, Bahârlı palûdem , kaynar kaynar palûdem var cânım diyerek ubûr eder (geçerler). … üzerine zencebil ve darçın eküp ve gülâbdân ile gülâb (gülsuyu) saçup kâr ederler."

(X) Palûde nedir?

Peltedir.

🔸 Osmanlı'da bozayı tatlandırmak için tarçın, zencefil, karanfil, hindistan cevizi ve Kuşadası pekmezi tatlandırıcı ve baharatlar kullanılırdı. Devlet ileri gelenlerinin ve makamca yüksek kişilerin "maksima" adı verilen tatlı boza ise tarçın, karanfil, muskat ve şeker yardımıyla tatlandırılırdı.

🔸 Şerbetler karanfilli ve tarçınlı olarak ayrılırdı. Sahlep, baharatlı ve gül sulu içilirdi. Seyahatname'de karanfilli hoşaf, karanfilli ve bademli ayva yemeği ve zerdeye oldukça benzer yemekler ile karşılaşırız.

(X) Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN