Tarihte iz bırakan 20 mektup
İnsanların uzak mesafelerden özlemlerini gideremediği, kalplerindekini dile getiremediği zamanlar vardı. Gurbetin acısı, savaşın ortasında sevdanın en şiddetlisi, yakın dostların muhabbeti ya da bir siyasi liderin emaneti… Şairlerden yazarlara, ressamlardan askerlere, devlet başkanlarından sultanlara, ünlü isimlerin kaleme aldığı mektupları sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 30.10.2018
13:01
Güncelleme Tarihi: 30.10.2018
13:25
Leonardo da Vinci’den Milano Dukası Antonio Sfroza’ya mektup
"Savaş araçları yapmakta usta geçinenlerin yaptıklarını artık yeteri kadar gördüğüm için, benim sayın efendim, kimseye taş atmadan, gizlerimi açarak düşüncelerimi anlatmaya çalışacağım:
1. Çok hafif, güçlü, çok kolaylıkla taşınabilir, rahatça kaldırılıp konar köprü sistemlerim var. Düşman köprülerini yıkacak ve bozacak yöntemleri bilirim.
2. Kuşatılan bir yerin hendeklerindeki suyu boşaltmasını; sayısız köprüler, merdivenler ve bunlar gibi savaşla ilgili başka araçlar bilirim.
3. İstenen bir yere hiç gürültü çıkarmadan gitmek için gizli ve dolambaçlı yollar yapmasını bilirim."
Ahmed Arif’ten Leyla Erbil’e mektup
"Leylacık,
Bineceğin trenlerin soluğu tükenmesin. Ayağını attığın yerler deprem görmesin. Denizler uslu, vapurlar yollu olsun. Ferman et rüzgâr beni de alıp oralara atsın.
Mutlu ol. Allah beni kahretsin. Gözlerinden öperim. Ellerinden öperim. Öperim kızı öperim. Öperim oğlu öperim."
Franz Liszt’ten Kontes Marie d’Agoult’a mektup
"Gazetelerden öğrendiğiniz gibi Sultan Abdülmecid bana nazik saygısını ve ücret olarak para (100 louis) ile elmas işlemeli bir kutu ve elmaslarla bezenmiş nişan-ı iftihar verdi.
Şöhretim hakkında çok şey biliyor olmasına şaşırdığımı itiraf edeceğim. Ben oraya varmadan uzun zaman önce Avusturya elçisine ve kendi müzik direktörü Donizetti'ye beni gemide karşılamalarını ve alıp derhal Çırağan Sarayı'na getirmelerini emretmiş."
Gandhi’den Tolstoy’a mektup
"Sevgi, insanlığı tüm hastalıklardan kurtarmanın tek yoludur ve onun içinde de insanlarınızı köleleştirmekten kurtarmanın tek yolu vardır…
Sevgi ve kötülük yapanlara karşı zorlu direniş, tümüyle duyuları yok etmek için böyle bir karşılıklı çelişkiyi içerir ."
Cemil Meriç’ten Lamia Hanım’a mektup
"Gönlüm bir ışık tufanı içinde. Mektupların gök kubbem, kelimelerin bir yıldız yağmuru.
Bana öyle geliyor ki yalnız mektubunu okurken, yalnız seni düşünürken, yalnız sana yazarken yaşıyorum. Aşkımızın kitaplardakine benzer tarafı yok. Kanunların, mevsimlerin dışında.
Neden hislerini gizleyeceksin? Aynı anları yaşamıyor muyuz? Göğüs boşluğumda senin kalbin de çarpıyor. Sen ağlarken ben de ağlıyorum."