Arama

Tatilde ne okumalı?

Tatil döneminin başlamasıyla eğlenmenin, keyiflenmenin, hayallerin peşinden gitmenin zamanı da başladı. Bizde sizler için hayal dünyanızı genişletip çeşitlendirebileceğiniz, yeni dünyalara seyahat edebileceğiniz kitapları derledik.

  • 5
  • 29
1984
1984

Roman, II. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşan totaliter rejimlere ağır bir eleştiri niteliğindedir ve romandaki alegoriler ve semboller bu totaliter devletleri işaret etmektedir.

George Orwell 1984 kitap özeti kısaca belirtilmek gerekirse romanın dünyası üç ayrı rejimle yönetilmektedir: Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya...

Sovyetler Birliği'ni andıran Okyanusya, düşünmeden itaat eden ve Büyük Birader adında birine bağlılıkları olan halkın yaşadığı devlettir. Toplumdaki tüm insanların hareketleri, düşünceleri ve davranışları izlenmektedir. Bir yeraltı örgütü olan muhalif özellikteki Kardeşlik ve bu örgütün lideri Goldstein, bu toplumun düşmanı olarak görülür. Romanın baş karakteri Winston'ın çeşitli olaylara dahil olmasıyla roman, okuyucuların akıllarında birtakım soru işareti bırakacaktır: Büyük Birader ve Goldstein gerçekten yaşıyorlar mıdır?

TveK'dan satın almak için tıklayın...

  • 6
  • 29
Bozkırkurdu
Bozkırkurdu

Harry kendi içinde bir 'insan' bulur, düşüncelerden, duygulardan, uygarlıktan, dizginlenmiş ve yüceltilmiş doğadan kurulup çatılmış bir dünyadır bu; ayrıca, bir 'kurt' bulur içinde, içgüdülerden, vahşilikten, acımasızlıktan, yüceltilmemiş, yontulmamış doğadan bir dünya bulur. Varlığının böyle açık seçik ikiye ayrılmasına, birbirine düşman iki yarıma bölünmesine karşın, yine de kurt ile insanın bazı mutlu anlarda birbiriyle kardeş kardeş geçindiğini görür.

Uçarı bir yaşam insanı olmaya kalkışan katıksız bir düşün insanının, bu ikilemin gelgitleriyle oradan oraya savrulan yalnız bir ruhun, Bozkırkurdu'nun hikayesi.

Aydın geçinenlerin, bildikleriyle büyüklenenlerin, bilmediklerini küçümseyenlerin, bunu yaparken bilinçli ya da bilinçsiz yaşamı kaçıranların yüzüne inen bir tokat.

TveK'dan satın almak için tıklayın...

  • 7
  • 29
Emanet Hikayeler
Emanet Hikayeler

Emanet Hikâyeler, her biri öykücülüğümüzün önemli durakları olan öykücülerin sembolik olarak emanet ettiği hikâyelerin, Necip Tosun'un yorumu, üslubu ve bakış açısıyla yazdığı öykülerden oluşuyor. Öyküler bu yanıyla hikâyelerin, konuların, durumların her anlatıcıyla birlikte değişeceğini, bir nakşa şeye dönüşebileceğini örnekler. Yazmanın başlı başına büyülü bir yolculuk, yaratma coşkusu ve şaşırtıcı keşifler olduğuna işaret eden öyküler her karakterin, yeni ve biricik olacağını ortaya koyuyor. Necip Tosun'un öykülerinde, her şeye bir "hikâye" olarak bakan durmaksızın hikayeler devşirip kurgulamaya çalışan bir anlatıcı etrafında oluşturulan, yazıyı hayatla yüzleşmenin bir aracı yapan güç var. Edebiyatı hayatın içine sokup kurgu ve gerçeği karşılaştırarak, hayatı yazınsal düzlemle, edebiyatı yaşamsal alanlarla test ediyor ve gerçeğin yazıya aktarılırken nasıl doğal halinden kopup başka bir biçime dönüştüğünü gündeme getiriyor. Bu öyküler, insanın asıl anlatıcısını bulmadan hikâyesinin de bir anlamı olmayacağı gerçeğinden hareketle, hikâyelerini akışkanlık, şiirsellik ve yoğunlukla dile getirirken, gerçek anlatıcısının kendisinin olduğunun da bir ispatı.

TveK'dan satın almak için tıklayın...

  • 8
  • 29
Yaşamak
Yaşamak

Yeni Türkçe'de ki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir. Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşamayı varlık ve oluşun özüne dokunan bir derinlik içinde algıladığı ve arka planındaki hikmetle anlaşarak yaşadığı için, aynı hikmetin onun anlatımında parıldaması pek tabiidir.

TveK'dan satın almak için tıklayın...

  • 9
  • 29
Müslümanca Yaşamak
Müslümanca Yaşamak

Fakat en önemlisi, Müslüman'ın kendi iç oluşumunu gerçekleştirmeye çalışmasıdır. Müslümanlar sürçtükleri, tökezledikleri yerde, bunun başlıca sebebinin kendi iç oluşumlarını tamamlamakta gösterdikleri ihmalden kaynaklandığını görmezden gelmemelidir. Kendi doğrularının gerektirdiği hayat tarzını, ilkin kendi nefislerinde yaşamaya başladıkları an, İslam'ın hayata geçirilmesinde en doğru yöntem kendiliğinden bulunmuş olacaktır. Müslümanın elinde bulundurduğunu söylediğimiz fırsat işte bu oluşumu gerçekleştirmek için verilmiştir kendisine.

TveK'dan satın almak için tıklayın...

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN