Türk edebiyatının diplomat yazarları
Diplomasi ve edebiyat yakın sahalar olmasa da bu alanda vazifelendirilen pek çok şair ve yazar var. Bürokratlık yapan Türk edebiyatının önemli yazarlarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 24.09.2018
18:37
Güncelleme Tarihi: 24.09.2018
18:42
Abdülhak Hâmid, Madrid elçiliğ inden geri çağrılınca onun yerine dostu Sami Paşazade Sezai vazifelendirilir. Sezai Bey, kesintisiz 12 yıl Osmanlı Devleti'nin Madrid'deki elçisini yaptı.
1921'de emekliye ayrılan Sezai Bey, İspanya'ya dair izlenimlerini "Gırnata " ve "El-mescidü'l-Camia: Elhamra" yazılarıyla ölümsüzleştirir.
Tanzimat edebiyatı içerisinde ikinci kuşaktan kabul edilen Sami Paşazade Sezai Bey, Türk edebiyatı tarihinde Halit Ziya'dan (Uşaklıgil) önce yetişen ilk büyük üslupçudur .
Sergüzeşt romanıyla ünlenen yazar ve bürokrat Sezai, Sergüzeşt, Küçük Şeyler, Şîr, İclal diğer eserleridir.
Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra Hariciye'ye girdi. Henüz 19 yaşında iken Pire ve Poti şehbenderlikleri ne vekâlet etti. Ayrıca Galatasaray Lisesi'nde imla, kıraat, sarf ve nahiv hocalığı yaptı. Balkan Savaşları öncesinde Budapeşte şehbenderliğine tayin edildiyse de savaş yüzünden bu görevini yapamadı.
Edebi açıdan Servet-i Fünûn'un etkisinde olan Müftüoğlu Ahmet Hikmet, Macaristan'a gitmeden önce Türkçülüğün tesirinde kaldı ve Çağlayanlar adlı kitabındaki hikâyelerinin bir kısmını orada yazdı. I. Dünya Savaşı sırasında da Macaristan'da bulundu ve Türk-Macar dostluğunun pekişmesi için başarılı çalışmalar yürüttü. Milli Mücadele sırasında Türkiye'ye geri döndü.
1920'de Ankara'nın ilk yurtdışı temsilciliğini açtığı Azerbaycan'a temsilci olarak gönderilir. Memduh Şevket, TBMM'nin yurtdışına gönderdiği ilk temsilcidir. Burada Azerbaycan bağımsızlığını kaybedene kadar kalır.
Her ayrılık biraz acıdır. Bereket versin ki unutulur
(Veysel Çavuş, M. Şevket)
Ülkeye geri döndükten sonra bir dönem görev verilmeyen Memduh Şevket Esendal'e, 1925'te Tahran Büyükelçiliği görevi verildi. 1930'a kadar burada görevini ifa eden hikâyeci diplomat, tam bilinemeyen bir nedenden dolayı istifa eder. 1933'te Afganistan'a büyükelçi olarak gönderilen yazar,1941 yılına kadar burada kalır ve bu dönemde Rusça öğrenerek Rus edebiyatıyla ilgilenir. Edebiyat tarihçileri arasında Türk edebiyatında Çehov tesirini onunla baştanlar vardır.
Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği de yapan Ruşen Eşref , 1934'te Tiran'da elçi olarak görev alır. Aynı yıl Atina'ya tayin edilen Eşref, kısa bir süre sonra merkeze çağrılı Budapeşte'ye gönderilir. 1940'da Türkiye'ye geri döner.
Emeklilik yıllarında yazdığı hatıratında görevinin Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliğinden bürokratlığa neden geçirildiği hakkında herhangi bir açıklama yapmaz. 1959'da vefat der.
Türk edebiyatında devrin büyük şair ve yazarlarıyla yaptığı röportajlarla tanındı ve bu röportajlarını Diyorlar ki adıyla kitap haline getirdi.
Sadullah Paşa 1877'de Berlin'e büyükelçi olarak gönderildi. Sadullah Paşa da dönemin önemli kalemlerinden. "Ondokuzuncu Asır" isimli manzumesi hatırı sayılır bir metindir der Ayvazoğlu. Lamartine'in "Göl" şiirini Türkçeye çeviren Paşa, Homeros'un İliada'sını da çevirdi.
Bâbıâli Tercüme Odası'ndan yetişen Sadullah Paşa, Sultan IV. Murad'ın mabeyn başkâtibi olarak atandığında henüz 38 yaşındaydı. 1883'te de Viyana Büyükelçiliğine tayin edilir.
Sadullah Paşa, görevi esnasında Berlin antlaşması Ayastefanos Antlaşması gibi önemli görevlerde bulunmasının yanında görevi başında vefat eden ilk sefirdir.