Türk ve Dünya edebiyatının önemli yazarlarının ilham evleri
Her yazar kendi başına kalma, eserlerini sakin bir kafayla yazma ihtiyacı duyar. Bu nedenle önce kendi dünyalarını kurmak, sonra okuyucusunu bu dünyanın içine dâhil etmek isterler. Bir yazarın evi, ister koca bir köşk olsun isterse yıkık dökük bir kulübe, o yazarın bir parçası olur. Bu nedenle yazarların eserlerini yazdıkları bu ilham kaleleri her daim merak konusu olmuştur. Türk ve Dünya edebiyatının önemli yazarları eserlerini nasıl, hangi ortamda yazdılar, ne gibi kişisel eşyalara sahiptiler? Sizler için ünlü yazarların eserlerini yazdıkları ilham evlerini listeledik.
Giriş Tarihi: 15.02.2019
15:38
Cahit Sıtkı Tarancı, Diyarbakır
Cahit Sıtkı Tarancı'nın 35 yaş şiirini kaleme aldığı, yöresel mimarinin tipik bir örneği olan Diyarbakır evi, aynı zamanda Cahit Sıtkı'nın doğup büyüdüğü ve hayatını sürdürdüğü evdir. Tarancı'nın kişisel eşyaları, el yazması eserleri ve mektupları bu evde sergileniyor. Diyarbakır merkezinde bulunan ev, 1733 tarihinde inşa edildi. Tarihi ev, 1973 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından satın alınarak restore edildikten sonra, 1973 tarihinde Cahit Sıtkı Tarancı'nın anısını yaşatmak ve ismini ebedileştirmek amacı ile müze olarak hizmete açıldı.
Diyarbakır'ın geleneksel konut mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan ev, merkezi bir avlu etrafında sıralanmış dört kanattan oluşan ev, zemin ve bir katlı olarak tamamen bazalt taş kullanılarak yapıldı. Bina iklim şartlarına uygun olarak yazlık (Kuzeyde), kışlık (Güneyde), ilkbahar (Doğuda) ve sonbaharlık bölümden (Batıda) oluşur. Binada büyüklü küçüklü toplam 14 oda, mutfak, kiler ve tuvalet mevcut.
Orhan Kemal Müzesi, Beyoğlu
Orhan Kemal Müzesi, ünlü edebiyatçının anısını yaşatmak üzere İstanbul Beyoğlu'nda, üç katlı bir binada kuruldu. Orhan Kemal Kültür Sanat Koordinatörlüğü'nün katkılarıyla açılan müzede çoğu Ara Güler tarafından çekilmiş 70 fotoğrafı, aile fotoğrafları, yatağı, diş fırçası gibi özel eşyaları bulunmaktadır. Ayrıca; kitaplarının orijinal ilk baskıları, özel mektupları, hakkındaki yazılar, makaleler ve doktora tezleri, çalışma odası, yazarın kullandığı daktilo, kalemi ve öldüğünde yüzünden alınan yüz kalıbı gibi çeşitli eşyalar da sergilenir.
Sait Faik Abasıyanık, Burgazada
Sait Faik, hem geleneksel Türk hikâyesini modernist bir çizgiye taşıması hem de kendinden sonraki yazarları etkilemesi açısından Cumhuriyet dönemi Türk hikâyeciliğinin önemli isimlerinden biri. 1939 yılında babasının ölümü üzerine, kışları Şişli'de, yazları Burgazada'da yaşamaya başlayan Sait Faik Abasıyanık, yaşamının özellikle son 10 yılını adada geçirir ve ada günlerinden geriye ölümsüz eserlerden oluşan paha biçilmez bir miras bırakır. Sait Faik'in anılarına tanık olunan müze, kendisinin vasiyeti sayesinde ücretsiz olarak gezilebiliyor.
Müze, ilk olarak 22 Ağustos 1959 tarihinde açıldı. 1964 yılından bu yana Darüşşafaka Cemiyeti'nin sorumluğunda olan müzede, yazarın bugüne kadar tam olarak elden geçirilmeyen ve büyük bir kısmı eski yazı olan çok sayıda el yazması, mektubu, notu, defteri, kişisel eşyaları sergilenmektedir.
Rıfat Ilgaz'ın 1911 yılında Cide'de doğduğu ve çocukluğunun bir dönemini geçirdiği ev, Cide Belediyesi'nin de katkılarıyla 2008 yılında Rıfat Ilgaz Kültür, Sanatevi ve Müzesi oldu. Cide aşığı Rıfat Ilgaz'ın evi, oğlu Aydın Ilgaz'ın emekleriyle müze ev olarak ziyaretçilerine kapılarını açtı. Evde, Rıfat Ilgaz'ın çalışma masası, kitapları, kalemi, kıyafetleri ve yatağı sergilenen özel eşyalarından sadece birkaçı.
Necati Cumalı'nın çocukluğunun geçtiği İzmir'in Urla ilçesindeki evi, aslına bağlı kalarak onarıldı. Müze evde, Necati Cumalı'nın kişisel eşyaları, yazı ve satranç takımı gibi özel eşyaları sergilenmeye devam ediyor. Türk Edebiyatı'na damga vurmuş önemli isimlerinden biri olan Necati Cumalı'nın doğduğu ve daha sonra eşiyle yaşadığı ev, Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi olarak Urla Belediyesi'nin de katkılarıyla aslına bağlı kalınarak onarılıp 2004'te müzeye çevrildi. Evin zemin katındaki bir odası ilçe kütüphanesi olarak hizmet vermekte.