Türkiye'de gidilmesi gereken 5 kültür rotası
Türkiye'nin en çok gezilen dördüncü müzesinin neresi olduğunu hiç merak ettiniz mi? Peki, bir kalenin içerisinde yer alan ve yüzyıllardır ibadete açık olan camiyi? Antik çağlardan bu yana bereketli topraklarında hüküm süren medeniyetlerin izlerini barındıran Türkiye, doğudan batıya, kuzeyden güneye kadar her köşesinde zengin kültür hazinelerine ev sahipliği yapıyor. Sizler için Türkiye'de gidilmesi gereken 5 kültür rotası hakkındaki bilgileri listeledik.
Giriş Tarihi: 25.07.2019
15:03
Güncelleme Tarihi: 25.07.2019
15:24
MİMARİ DOKUSUNU 700 YILDIR KORUYAN KENT: BİRGİ
Yaklaşık 3 bin yıldır birçok medeniyete ev sahipliği yapan İzmir'in tarihi mahallesi Birgi, halen Aydınoğulları dönemindeki mimari dokusunu koruyor. Ödemiş ilçesine bağlı Birgi , milattan önce 750 yılından bu yana yerleşim yeri olarak kullanılıyor. Sırtını yüksekliği 2 bin metreyi geçen Bozdağ'a dayaması ve karşısındaki ovayı gözetlemeye uygun yüksekliği nedeniyle tarihte tehditlere karşı güvenli bir merkez olan yerleşim , su kaynakları ve verimli topraklarıyla binlerce yıldır yaşam alanı olarak varlığını sürdürüyor.
Birgi'de, Frig ve Lydia (Lidya) uygarlıkları, Pers ve Bergama krallıkları, Roma ve Bizans İmparatorluğu, Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı döneminin izleri bulunuyor. Aydınoğulları zamanında oluşan mimari dokusunu koruyan Birgi, 2012 yılında UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'ne alındı. Birgi, kalıcı listeye girme hedefiyle sahip olduğu değerleri yaşatmaya devam ediyor.
Birgi, İzmir'in Ödemiş ilçe merkezine 7 km uzaklıkta bulunan bir köyü. Buraya ulaşmak için ilk önce Ödemiş'e ulaşmak gerekir. Ödemiş'ten Birgi'ye yarım saatte bir minibüs kalkar. Bu minibüslerle ulaşım sağlanabilir. Ayrıca Manisa/Salihli Otogarından Birgi köyüne her gün düzenli sefer yapan minibüsler bulunur.
AKDENİZ'İN BİNLERCE YILLIK TANIĞI: MAMURE KALESİ
Doğu Akdeniz'in kıyısındaki 23 bin 500 metrekarelik alanıyla Türkiye'nin en büyük kaleleri arasında yer alan Mersin'in Anamur ilçesindeki Mamure Kalesi, çok sayıda medeniyetin izlerini taşıması ve görkemli yapısıyla ilgi odağı oluyor. Mamure Kalesi, ev sahipliği yaptığı Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın farklı ve ilginç mimarilerinin bir arada olmasıyla da arkeolojik anlamda büyük önem taşıyor. 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan ve şu an restorasyon çalışmaları sürdüğü için ziyarete kapalı olan kale, sadece dışarıdan gezilebilmesine rağmen çok sayıda tarih ve fotoğraf meraklısını ağırlıyor.
Mersin-Antalya karayolunun yanında deniz kıyısında yer alan kale, 3. veya 4. yüzyılda Akdeniz ve Kilikya ticaret yollarını gözetlemek için Romalılar tarafından inşa edildi. Kale, savunma açısından son derece önemli bir konuma sahip olması dolayısıyla Romalılardan Karamanoğullarına kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yaptı. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından 1221 yılında fethedildi. Bölgeyi Türklerin hakimiyetine almak isteyen Karamanoğlu Mahmut Bey ile ordusu tarafından kuşatılan ve 14. yüzyılda yeniden kazanılan kale, onarıldıktan sonra "Mamure " adını aldı. Mahmut Bey, kalenin içerisine yüzyıllardır ibadete açık olan, tek minareli camiyi inşa ettirdi. Deniz kıyısındaki 23 bin 500 metrekarelik görkemli alanıyla ünlenen Mamure, daha sonra uzun yıllar Osmanlı Devleti'nin en önemli kalelerinden biri olarak öne çıktı.