Türkiye’nin en gizemli 10 yer altı dünyası
Türkiye'nin önemli kültürel miraslarından biri olan yer altı şehirleri, insanoğlunun güvenliğini sağlamak için aldığı önlemlerden en etkileyicisidir. Gizemi hala çözülememiş olan Türkiye'nin farklı bölgelerindeki sessiz dünyaları sizin için bir araya getirdik...
Giriş Tarihi: 14.02.2019
11:47
Orta ilçesine 11, İl merkezine 55 km mesafede bulunan Hüyük Köyünde yer alan yeraltı şehri 2005 yılında tespit edilerek tescili yapıldı. 2006 ve 2008 yıllarında Çankırı Müzesi tarafından yapılan arkeolojik temizlik çalışmalarıyla yeraltı şehrindeki tüm mekânlar ve içindeki küçük kilise, içerisinde rahatlıkla dolaşılarak gezilebilecek bir nitelik kazandı.
Mucur Yeraltı yerleşimleri volkanik bir oluşum olan tüf kayalar oyularak yapıldı. Bazı kısımları 2-3 katlıdır. Yeraltı Şehrinde havalandırma; havalandırma bacalarıyla sağlandı. Hristiyanlık Döneminde M.S. 4-5 yy. da yapıldığı tahmin edilen bu yerleşimler sığınma yerleridir. Geniş bir alanı kapsayan yeraltı şehirleri galeri ve tünellerle birbirine bağlanır. Saldırı zamanında girişi engelleyen kapı taşları vardı.
Oldukça dikkat çekici bir yeraltı şehri olan Mucur, 42 odaya ev sahipliği yaptı. Mucur Yeraltı Şehri'nde; bir mekândan diğerine geçmek amacıyla yapıldı. İnsanların ancak eğilerek ilerleyebilecekleri genişlikteki dehlizler, ibadet yerleri, dehlizleri bölmek ve herhangi bir saldırı anında odaları kapatabilmek için yapıldığı düşünülen, büyük hacimli ve dairesel şekilli taş kütlelerden oluşan kapak taşları, yer üstüne açılan havalandırma ve duman bacaları vardır.
DULKADİRLİ İNLİMURAT YERALTI ŞEHRİ
Merkeze 58 km. uzaklıktaki Dulkadirli İnli Murat Köyünde yapılan arkeolojik kazı çalışmalarıyla yapının büyük kısmı ortaya çıkarıldı. Yeraltı şehrinin erken Hristiyanlık döneminde sığınma yeri olarak kullanıldı. Aynı zamanda bu odalarda bir su kuyusu vardı.
Galeri bölümünde değirmen taşı olduğu tahmin edilen iki adet taş kütlesi bulunmakta ancak bu taş kütlelerinin, yuvarlak kemer kapıları kapatmak amacıyla da kullanılmış olabileceği düşünüldü. Aynı odada kaya üzerine kazılmış nişlerle bezenmiş ve Hristiyanlarca kullanıldığı tahmin edilen küçük bir ibadethane de mevcuttur. Yeraltı şehrinin 130 m doğusunda, devamı niteliğinde olan iki avlulu bir yerleşim yeri daha vardır. Mimari yapısı ve şehrin planlama özellikleriyle diğer yeraltı şehirlerinden ayrıldı.
Dehlizleri, mağaraları, yeraltı şehir kalıntılarıyla Ağırnas günümüzden en az 3000 yıl öncesinden insanların oturduğu düşünülen bir yerleşim merkezidir.
16. ve 17. yy. Türkiye'den İngiltere'ye ihraç edilen mallara ait listenin ilk sırasında Ağırnas'ta dokunan kumaşlar yer aldıı. Bilhassa "Ağırnas boğası" denilen ince yumuşak beyaz pamuklu bez başta İngiltere, Fransa ve Hollanda da çok aranan rağbet gören ticari mallar arasında görüldü. Burası 1923-2003 arası Taşören adını taşıdı ve daha sonra yeniden eski adına döndü