Türklerin çevgânı nasıl polo oldu?
Selçuklular döneminde savaş sporu olarak da tanımlanan 'çevgân', Asya ülkelerinde de oldukça rağbet gören bir oyundu. 19. yüzyılda İngilizlerin Afganistan ve kuzey Hindistan'ı işgal etmesiyle çevgân oyunu polo adını alarak bugün bütün dünyada da bu adla tanındı.
Giriş Tarihi: 26.10.2018
12:03
Güncelleme Tarihi: 10.06.2020
14:56
TÜRKLERİN ÇEVGANI “POLO” OLDU!
19. yüzyılda, İngilizlerin Afganistan ve Kuzey Hindistan'ı işgalleri sırasında bu oyunu polo adıyla oynamaya başlamaları ile bütün dünya bu oyunu tanıdı. Polo adıyla oynanan bu oyun, bugün dünyada çok yaygın bir şekilde oynanır.
OYNAMA ŞEKLİ VE KURALLARI
Çevgân oyununda kullanılan topa "gûy ", topu çelmeye yarayan sopaya veya ucu kıvrık değneğe de "çevgân" denir ki oyunun ismi de buradan gelir. Genellikle dörder kişilik iki takımdan oluşan ve dört köşeli sahada oynanan bir oyundur. Sahanın büyüklüğüne göre oyuncu sayısının arttığı durumlar da vardır. Oyuncular, at üzerinde iki takım halinde ellerindeki çevgân ile sürdükleri gûyu, karşı tarafın iki direk arasındaki kalesinden geçirmeye çalışırlardı. Takımların galip gelebilmeleri için yedi kez topu kaleden geçirmeleri gerekliydi. Oyunda kullanılan ve "gûy" ismi verilen top, 10-15 santimetre çapında olup söğüt veya akça ağaç budağından yapılırdı. Bunun yanında küçük bir çakıl taşının çevresine pirinç samanı sarılarak üzeri deri ile kaplanmış toplar da kullanılırdı. Diğer oyun aracı olan ve "çevgân" ismi verilen sopa ise yaklaşık olarak bir buçuk metre uzunluğundadır. Her iki takımın da tek hedefi kaledir. Çevgân oyunu oynayana çevgânbaz, değnekle topa vurana çevgânzen denirdi. At üzerinde oynanan bir oyun olan çevgânda en az oyuncular kadar önemli olan bir unsur da attır. Atlar, bu oyun için henüz tay iken özenle eğitilirdi.
SELÇUKLULARIN SAVAŞ SPORUYDU
Çevgân oyunu, Selçuklular döneminde özellikle de sultanların zevkle ve yaygın olarak oynadıkları oyunlar arasında yer alırdı. Bu oyun aslında sultanların yanı sıra emirler ve askerlerin de savaş dönemleri dışında ve her an savaşa hazırlıklı olabilmek amacıyla oynadıkları oyunlardan biriydi. Bu durum eski dönemlerde görülen savaşa hazırlık uygulamalarının İslamî dönemde de devam ettiğini gösterir. Sultan, emîr ve askerlerden başka halkın da çeşitli vesilelerle çevgân oynadıkları görülürdü. Hükümdarın çevgânını taşıyan ve saray hizmetlileri arasında yer alan çevgândâr isimli resmî bir görevli de bulunurdu.
Büyük Selçuklu Devleti'ne en parlak dönemini yaşatan Sultan Melikşah'ın çevgân oynamasından Sultan Tuğrul Bey ve Sultan Alp Arslan da çevgân oyununu bildiği anlaşılır. Büyük Selçuklu Devleti'nin üçüncü sultanı olan Melikşah, çevgân oyununda ve at binicilikte hem çevik hem de atikti. Sultan Melikşah, Bağdat'ı ilk ziyaret ettiği Mart 1087 tarihinde burada çevgân oynamıştı.
Büyük Selçuklu Devleti'nin son sultanı Sencer de çevgân oyunu oynayan Selçuklu sultanları arasındaydı. Hatta bir gün çevgân oynadığı sırada, atının sürçmesi üzerine attan düştü. Bunun üzerine, Sultan Sencer'in durumuna uygun olarak, dönemin şairlerinden Mu'izzî bu hadise üzerine bir rubaî söyledi. Melikşah'ın diğer oğulları Berkyaruk ve Muhammed Tapar'ın da çevgân oyununu oynadıkları bilinir.
Tarihin eski dönemlerinden beri Türkler tarafından oynanan askerî nitelikli bir oyun olan çevgân zamanla Batılılarca öğrenildi ve bugün de polo ismiyle oynanmaya devam ediyor. İslamiyet öncesinde Türklerde oynanan bu oyunu Selçuklu sultanlarının da zevkle oynadığı görülüyordu. Bugün yalnızca eğlence amaçlı oynanan fakat vaktiyle sultanların ve emirlerin severek oynadıkları bu oyun, aslında sultan ve emirlerin savaşa her daim hazır olmalarını sağlıyordu.
Büyük Selçuklu Devleti'nin bir kolu olan Irak Selçuklularının sultanlarının da çevgân oyununu bildikleri ve oynadıkları görülür. Ancak bu dönemde çevgân oyununda sultanlardan çok emirler ön plana çıkmıştı. Irak Selçuklu Devleti'nin önemli emirleri arasında yer alan Hasbeg Belengerî, at biniciliği ve çevgân oyunundaki maharetleri ile hem Büyük Selçuklu Sultanı Sencer'i hem de diğer emîrleri kendine hayran bırakmıştı.
ÇEVGÂN ANADOLU’DA DA MEŞHURDU
Çevgân, Anadolu'da başta Selçuklu sultanları olmak üzere, halk arasında da oynanan oyunlar arasındaydı. Devrin meşhur mutasavvıfı Yunus Emre , Dîvân'ında çevgân ile ilgili benzetmeler yapar. Bunun yanında Türk minyatür sanatı de diğer edebî metinlerde çevgâna dair izler bulunur. Bu durum da bu oyunun Anadolu'da halk arasında yaygın olarak bilindiğini gösterir.