Turkuvaz Kitap'tan okunması gereken 10 eser
Zihin için en iyi egzersizlerden biri de kitap okumaktır. Günlük yaşamın stresinden, koşuşturmasından biraz da olsa uzaklaşmak için önemli hobiler arasında yer alan kitapların, kültürel gelişim açısından da faydası oldukça yüksektir. Sizler için bilgi birikiminizi artırmaya yardımcı olacak, Turkuvaz Kitap'tan çıkan ve okunması gereken 10 eseri derledik.
Giriş Tarihi: 10.03.2020
15:05
Güncelleme Tarihi: 18.03.2020
15:00
Hafazanallah! - Nasihatname 2, Alev Alatlı
"Zekâ ve tecrübenin bileşkesi, irfan."
"Yeniden öğrenmeye üşenmeyin, ezber bozmaktan yüksünmeyin. Gözleriniz fal taşı gibi açık, zihniniz kılıç gibi keskin olsun. Küsmeyin, siz de kendi ödevinizi yapın."
Alev Alatlı, "Nasihatname" adını verdiği serisinde Batı medeniyetini Amerikan özelinde irdeler ve bir zihin detoksu yapar. Eserler, sadece ABD'yi ve Batı'yı irdelemekle kalmaz, yaşanan zulümlere de odaklanır; haksızlığa uğramış ötekilerin sesine, siyahiler ve Kızılderililerin uğradığı zulüme geniş yer verilir.
Alev Alatlı'nın Nasihatname'si Hafazanallah'tan alıntılar okumak için tıklayın
Dünyaya Geldim Gitmeye, Kemal Sayar
"İnsanın o muhteşem yalnızlığının içinde tek bir dostu var: O da Hâlik-ı Hakiki."
Sadettin Ökten ve Kemal Sayar'ın radyo programlarındaki doğaçlama konuşmalarından oluşan Dünyaya Geldim Gitmeye adlı eser, Turkuvaz Kitap tarafından yayımlandı. Bu kitap, biri insan ruhunun, biri medeniyetimizin, kültür kodlarımızın ustası iki önemli düşünürden okura sunulmuş bir yaşama kılavuzu…
Dünyaya Geldim Gitmeye eserinden 20 umut dolu alıntıları okumak için tıklayın
Sadettin Ökten ve Kemal Sayar'ın bir çağrışımlar denizinde yol alan doğaçlama konuşmalarından oluşan Dünyaya Geldim Gitmeye adlı kitabın duygusal dokusunu, umut ve iyimserlik teşkil ediyor. Etkin bir iyimserlik. Bu satırlarda yılgınlık ve yeise yer yok. İnsan, elindeki imkânları daha soylu bir hayat sürmek için seferber etmek zorundadır: Gönlü mihver alan bir yolculukta, ödev ahlâkı ve sorumluluk bilinciyle yaşamak. Üzerinde yaşadığımız mübarek toprağın ve altında nefes alıp verdiğimiz mübarek gökyüzünün bize yüklediği emanet şuurunun farkında olmak.
Geldik gidiyoruz, bütün mesele "aşk ile ânı seyretmek."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
"Kalbinin feneriyle ilerleyen birisi asla yanlış yola gitmez, yanlış yere varmaz."
Yazdığı kitaplarla "divan edebiyatını sevdiren yazar" olarak anılan İskender Pala , birbirinden güçlü eserleriyle okurlarını farklı alemlere taşıyor. Divan edebiyatının kendine has bahçesinde gezintiye çıkaran Pala, bu sayfalarda geçmiş zamanların neşeleri ve sevinçlerini, hüzünlerini ve acılarını hissettiriyor.
Aşk ve nefret, iyilik ve kötülük, saadet ve keder, iman ve inkâr... İnsana insan olduğunu artık bunlarla hissettiriyor. Bazen aydınlık, bazen karanlık; gören göz veya işiten kulak bazen… Göğüs kafesinde ahenkle her büzülüp genişlemesi bizi içten içe süratle değiştiriyor ve hâlden hâle döndürüyor.
Kalbe dair ne varsa, İskender Pala'nın her zamanki yetkin kaleminden incelemek veya satın almak için tıklayın...
Biat - Bir Turgut Reis Hikâyesi, Mim Kemal Öke
"Biliyor musun Turgutca, bir derviş hırkasını şu mintana yeğlerim."
Tüm hayatı denizlerde geçen, İspanyol ve Venedik donanmalarına karşı büyük zaferler kazanarak Avrupalı denizcileri titreten ve Akdeniz'in bir Türk gölü olması için yıllarca mücadele eden büyük bir denizci: Turgut Reis, nam-ı diğer Dragut. Osmanlı İmparatorluğu'nun üç kıtaya hükmettiği bir dönemde, ticaret yolları üzerinde bulunan denizler ondan sorulurdu. Turgut Reis, 22 parelik donanması ve ona gönülden bağlı cevval leventleriyle birlikte tüm Akdeniz'de İslam'ın bayrağını dalgalandırdı. Bu büyük denizci hiç kimseye, hatta Osmanlı İmparatorluğu'nun en kudretli padişahlarından Kanunî'ye bile biat etmedi. Ta ki Fatıma ile karşılaşana dek... Zamane dervişi Mim Kemâl Öke, "kahramanım" dediği Turgut Reis'e vefa borcunu Biat'la ödüyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Öyle Geçer ki Zaman - Teoman Duralı Kitabı, Kolektif
"Hayatta hiçbir şeyin tesâdüf olmadığı kanısına vardım. Hepsi baştan hazırlanmış, ben de bunlarda bir oyuncuyum, başka bir şey değilim."
Öyle Geçer Ki Zaman , Teoman Duralı'nın bugüne dek gezip gördüğü yerleri okuyup araştırdığı konular üzerinden bir hakikat arayıcısının izlerini sürüyor. Zonguldak'ta geçen çocukluk yıllarından dayısı ile ettikleri muhabbetlere, hiçbir zaman sevemediği okul yıllarından dile olan merakına, Norveç'te kaptanlık hayalinden Kapalıçarşı'da geçen çalışma faslına kadar birçok hikâyeyle hayatının tüm ayrıntılarına değiniliyor. Teoman Duralı Kitabı okuyucusunu, bir filozofun yerel ve evrensel dünyanın kültür atlasındaki devriâlemine ortak ediyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...