Arama

Ülkemizin ilk kitap hastanesi: Süleymaniye Kitap Şifahanesi

Binlerce yıllık Kur'an-ı Kerimler, tarihin soluk aldığı divanlar, bir benzeri daha olmayan mevlid-i şerifler… Her bir el yazması, döneminin parmak izi mahiyetinde. Ancak zamanla hava koşulları, böcekler gibi pek çok etkenden dolayı yıpranıp zedeleniyorlar. Tam da bu noktada, ülkemizin ilk kitap hastanesi olan "Süleymaniye Kitap Şifahanesi" imdada yetişip bu hazine değerindeki eserleri yok olmaktan kurtarıyor.

💠 Ülkemizde yazma eserlere ait onarım ve koruma faaliyetleri ilk kez 1950'li yıllarda başladı. 1956 yılında Süleymaniye Külliyesinde Cilt ve Patoloji Servisi kuruldu.

💠 2012 yılına gelindiğinde ise Türkiye Yazma Eserler Başkanlığı'na bağlı Süleymaniye Kitap Şifahanesi'nin çalışmalarına başladı.

💠 2014'ten itibaren de Süleymaniye Doğumevi'nin tarihi binasında faaliyet gösteriyor.

◾ Süleymaniye Kitap Şifahanesi ve Arşiv Dairesi Başkanı Baydar, eserlerin konservasyon aşamalarını şöyle anlattı:

"Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi'nin hemen yanındayız. Dünyanın en önemli yazma eser kütüphanelerinin başında geliyor burası. Yüz bin kadar yazma eserimiz var. Her yazma eserin kendi önceliği ve ihtiyacı farklı. Her bir kitaptan bir konservatör sorumlu oluyor. 24 saat -40 derecede bekliyor bu kitaplar, sonrasında kuru temizliye alıyoruz. Mikroorganizma varlığı içerisinde hepa filtreli elektrik süpürgeleriyle kuru temizlik yapıyoruz."

◾ Süleymaniye Kitap Şifahanesi'nin restoratörlerinden Meryem Çakar, kitap onarım sürecinin oldukça uzun ve sabır gerektiren bir süreç olduğunu söyledi.

"Çalıştığım eser Memlük dönemine ait 1312 tarihli bir Kur'an-ı Kerim. Süslemeleri açısından oldukça zengin çok nitelikli bir eser. Niteliğine uygun olmayan onarımlar yapılmış. Yapılan onarımlarda kullanılan malzemeler eser sağlığı açısından uygun olmayan malzemeler. O yüzden biz bunları eserden uzaklaştırıyoruz. Eserden uzaklaştırırken de farklı teknikler kullanıyoruz. Bu uzun ve sabır gerektiren bir süreç."

◾ El yazmaları hattattan nakkaşa, şirazeyi örenden kişiden müellife kadar bütün bir emeği barındırıyor. Tüm bu restorasyon faaliyetleri, hem bilgiye hem de emeğe duyulan büyük saygıyı yansıtıyor.

Şifahanede, el yazmalarından gelecek nesillerin de faydalanmasını sağlamak için orijinal haline en az müdahaleyle onarılarak korunuyor.

◾ Konservasyonun bilim dalı olduğunu belirten Daire Başkanı Nil Baydar, ülkemizde bu alanda bir farkındalık yaşandığını söyledi:

"Bütün dünya ile birlikte artık ülkemizde de farklı bir bakış açısı yakalandı. Bir farkındalık yaşıyoruz her beraber. Yani elimize kadar ulaşmış kültür varlığının mümkün olduğu kadar, olduğu haliyle korunması. Kâğıdı, mürekkebi, cildi, derisi, kumaşı, yapıştırıcısı, yazanı, süsleyeni, dönemi, ithaf edildiği kişi gibi bir sürü farklı kriteri var bunun. Her birinin kıymeti ayrı."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN