Ünlü tablolardaki anlamlı bakışlar
Sanat, duyguların dışa vurumudur. Edebiyat, kelimelerle oynarken resim, fırça darbeleriyle karşısındakini etkiler. Özellikle portreler, kahramanların yaşamlarına dair çıkarımlar yapabildiğimiz kısa yollardır. İnternette gezerken yahut resim galerisindeki bir portre bizi etkisi altına alabilir. İşte bu noktada bakmakla görmek arasındaki ince çizgi silinir. Bakarak geçtiğimiz tüm resimlerde gördüğümüz şey artık bizi etkisi altına almıştır. İşte, dünyaca ünlü tablolardaki siluetlerin tesirli bakışlarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 22.01.2019
12:49
Güncelleme Tarihi: 22.01.2019
14:00
FRIDA KAHLO - KÜÇÜK MAYMUN İLE OTOPORTRE / 1945
Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon, Meksikalı ressam. Bir yirminci yüzyıl popüler kültür ikonu haline gelen ressam, resimlerinin yanı sıra inişli çıkışlı özel yaşamı ve politik görüşleri ile tanınır. Sanatı, sürrealist olarak tanımlanmışsa da kendisi bu tanımı reddetmiştir. Ressam Diego Rivera'nın eşidir.
GIAN LORENZO BERNINI – GENÇ BİR ADAM OLARAK OTOPORTRE / 1623
Gian Lorenzo Bernini, 17'nci yüzyıl Romasında, Barok tarzında çalışan bir heykeltıraştı. Heykeltıraş olmasının yanında bir ressam ve mimardır. Roma'daki eserlerin yaklaşık yüzde yetmişi Bernini'ye aittir. En çok bilinen eseri Dört Irmak Çeşmesi'dir.
JOHANNES VERMEER – İNCİ KÜPELİ KIZ / 1665
Johannes ya da Jan Vermeer. Evlerin içindeki gündelik hayatı betimlediği tablolarıyla tanınan Hollandalı Barok ressam. Vermeer yaşamı boyunca başarılı, taşralı bir tür ressamı olarak tanındı. Ölümünün ardından eşi ve çocuklarına borç bırakmasından zengin olmadığı bellidir.
PEDER SEVERIN KRØYER – MARIE VE P. S. KRØYER ÇİFT PORTRESİ / 1890
23 Temmuz 1851'de doğan, Danimarkalı bir ressamdır. En iyi bilinen, sevilen ve tartışmasız en renkli İskandinav ressamdır. Küçük yaşta koruyucu aileye verilir. Kopenhag'da özel eğitim aldıktan sonra, Kopenhag Teknik Enstitüsü'ne girdi. 1870 yılında Frederik Vermehren'la çalışarak Danimarka Kraliyet Sanat Akademisi'ni bitirdi. Kariyerinde
LS LOWRLY – ANN PORTESİ / 1957
İngiliz ressam Laurence Stephen Lowry 1 Kasım 1887 tarihinde Kuzey İngiltere'deki Manchester şehrine bağlı Stertford kasabasındaki Barret sokağında orta sınıf bir İngiliz ailesinin tek çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası R.S. Lowry İrlanda asıllı bir memur, annesi Elizabeth Hobson Lowry ise bir öğretmen idi. Kız çocuk isteyen ve bu yüzden oğluna sevgi göstermeyen ve doğumdan sonra sağlığı gittikçe bozulduğu için çalışamayan nevrotik bir anne ve müşfik lakin mesafeli bir baba ile baskıcı bir ortamda büyüyen Lowry daha sonraki yıllarda çocukluğunu mutsuz bir dönem olarak hatırlayacaktı.
Belki de bu yüzden, henüz sekiz yaşında iken bir kaçış olarak resme yöneldi. Okulda başarı gösteremeyen ve çok az arkadaş edinen Lowry bu dönemde William Fitz'den aldığı özel resim dersleri ile sanat eğitimine başladı. 1904 yılında henüz 16 yaşında iken okulu bırakarak Manchesterlı bir muhasebecinin yanında memur olarak çalışmaya başladı.
Ailesi çocuklarının sanatsal yeteneğine kayıtsız kaldıysa da Lowry formal bir sanat eğitimi almak amacıyla kendi imkanlarıyla 1905 yılında Manchester Belediye Sanat Koleji'nde akşam derslerine kaydoldu ve burada Fransız İzlenimci ressam Pierre Adolph Valette'in hocalığında eğitim gördü. Valette sayesinde "İzlenimcilik" ile tanışan ressam bu dönemi "Bana ilk kez büyük ustaların iyi resimlerini tanıttığı için ona çok şey borçluyum... Bana yaşamı resmetmenin çok muhteşem bir şey olduğu hissini kazandırdı." sözleriyle anlatacaktı. Lakin Lowry hocasının izlenimciliğinden çok etkilenmeyerek sanatına daha gerçekçi bir yaklaşım geliştirmeye devam etti.